YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Türbülans

İçte ve dışta birbirine paralel iki gelişme yaşanıyor: Türkiye, dışarıda birbiri ardına meydana gelen gelişmelerle Avrupa Birliği (AB) ekseninden hızla uzaklaşıyor, bu arada içeride de kriz yaygınlaşıp derinleşiyor. Ekonomik sorunlarla cezaevlerindeki ölüm oruçları yetmezmiş gibi, tırmanan terör de devlet güçlerinin huzursuzluğunu artırıyor. Bazı yorumculara, "Düğmeye basıldı" dedirten bir durum bu.

Bu bunalımlı ortamı kazasız belâsız atlatabilmenin yolu, bu ortama nasıl gelindiğine doğru teşhis koymaktan geçiyor.

Olayın başlangıcını Refahyol Hükümeti'ni hedef alan 28 Şubat'a kadar izlemek mümkün. 28 Şubat'ın dar kapsamlı bir proje olmadığını bugün daha iyi görebiliyoruz. Acil hedefi Refahyol Hükümeti'ni sona erdirmek ve RP'nin temsil ettiği siyasi akımı bütünüyle tasfiye etmekti 28 Şubat'ın; FP'nin kapatılması bu âcil hedefe ulaşılması anlamına gelecek. Bir başka âcil hedef de, RP/FP ile birlikte DYP'yi de iktidardan uzak tutmaktı; 18 Nisan seçimi bu hesaba uyan bir tablo ortaya çıkardı. Görüyorsunuz, hükümet fiilen çözüldüğü halde, ortaklar birbirinden kopamıyor...

Son üç yıl boyunca yaşananları hedefi sınırlı bir proje sanmak safdillik olur. Tanımı icabı terkedilmesi kolay olmayan bir süreç bu. İlk fark ettiğimizde yaptığımız, "Türkiye'yi 1930'lara döndürme projesi" olduğu tespitimizi hatırlayınız; "Nihâî hedefe varılana kadar, gerekirse bin yıl sürer" açıklamalarını da...

İçeride her şey neredeyse harfi harfine projeye uygun giderken, tabloya aykırı nâdir gelişmelerden biri dışarıda yaşandı. İki yıl önce Türkiye'yi dışlayan AB, 1999 yılı sonundaki Helsinki Zirvesi'nde, Türkiye'ye 'aday ülke' statüsü tanıdı. AB adaylığının Türkiye için anlamı, ülkeyi cendere içinde tutan projeden uzaklaştıracak ölçülerin benimsenmesiydi. 'Kopenhag kriterleri'ne uyum sağlayan bir ülkede 'kapalı bir sistem' projesinin devamı elbette mümkün olamazdı.

Bugün yaşananlara bu tahlil ışığında baktığımızda, içte ve dışta meydana gelen gelişmelerin, Türkiye'yi yeniden 28 Şubat süreciyle buluşturduğu görülecektir. AB'den uzaklaşarak 'Kopenhag kriterleri' ile irtibatını kopartan Türkiye, kendini içine kapatabilecek uygun bir ortam bulabilecek. Ekonomik kriz de, terörün tırmanıp hükümetin acze düşmesi de 'daha güçlü bir yönetim' beklentilerini artırıyor. Türkiye geçmişte bir kaç kez girdiği türbülanstan bir kez daha geçiyor. Sağda solda çıkan "Düğmeye basıldı" tespitleriyle ifade edilmek istenen bu gerçek.

Bir nokta önemli: AB ekseninden bütünüyle koptuğunda, Türkiye, bulunduğu coğrafyanın da zorlamasıyla, ister istemez daha otokratik bir sistem arayışı içerisine girecektir. Şu anda yaşananları öyle bir gelişmenin ayak sesleri olarak görebilirsiniz.

Türkiye'yi kendi içine kapatmayı amaçlayan projenin işini zorlaştıran bazı unsurlar yok değil. Çankaya Köşkü'nde daha fazla demokrasi, insan haklarına saygılı bir yönetim ve hukuk devleti sözü vermiş bir cumhurbaşkanı var sözgelimi. Yargıda ve siyasi hayatta sağduyulu kişiler az değil. Çatlak sesler çıksa ve dışlama eğilimi zaman zaman hâkim hale gelse de, Türkiye, AB için de feda edilemeyecek değerde bir ülke. Bu bakımdan, bir müddet sarsıntıya mâruz kalsak bile, bu türbülansı da kazasız atlatma ihtimali büyük.

Değişim aktörlerinin sürekli uyanık olmaları şartıyla... Cumhurbaşkanı Sezer birbiri ardına patlayan kriz konularında daha aktif politikalar üretmek zorunda, sözgelimi. Cezaevlerinde süren ölüm oruçları ona bu fırsatı veriyor; eylemi sona erdirmek için TBMM'nin oluşturduğu komisyonun arkasına kendi ağırlığını koyabilir. Bu arada, af yasasını mâkul bir çerçeveye oturtma formülü arayışına da girebilir; haklı tepkileri yatıştıracak, af bekleyenlerin umutlarını suya düşürmeyecek âdil bir ara formül...

28 Şubat'ı geride bırakmadıkça, Türkiye, bugünküne benzer türbülanslardan kolay çıkamayacak...


14 ARALIK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...