Polisin isyanı, 'hükümetin iflası' olarak değerlendirildi. Cengiz Çandar yürüyüşleri "Devlet krizi", Recep Yazıcıoğlu ise "yağma ve soygunun bardaktan taşması" olarak nitelendirdi.
Aydınlar ve sivil toplum temsilcileri iki gündür devam eden polis eylemlerinin hükümetin iflasını ilan ettiğini dile getirdiler. Benzeri gösterilerin mağduru Mazlum Der ve İnsan Hakları Derneği yöneticileri "Polise gösterilen anlayışın aynısını polisten bekliyoruz" diye konuşurken, gazeteci-yazar Cengiz Çandar "Devlet krizi yaratan hükümet derhal istifa etmeli" dedi. Erzincan eski Valisi Recep Yazıcıoğlu da iki polisin ölmesinin bardağı taşıran son damla olduğunu, asıl nedenin herkesin göze önünde yapılan yağma ve soygunlar olduğunu söyledi. Aydınlar polise askerin müdahale edececeği yorumlarına da katılmak istemediklerini belirttiler.
Çandar :"Hükümetin iflası"
Polisin yaptığı yürüyüşleri hükümetin iflası olarak niteleyen gazeteci -yazar Cengiz Çandar, yürüyüşlerin devlet krizi olduğunu dile getirdi. Bu krize de Ecevit'in hukuk dışı kararnamelerinin sebeb olduğunu ifade eden Çandar, "Hükümetin akıl almaz tutumlarının sonucunu görüyoruz" dedi. Çandar isyanın ani gelişen bir olay olmadığını, bugüne kadar bir birikimin neticesi olduğunu kaydederek "Bankaların manzarası polisleri bu hale getirdi. Bu isyan af kanununun polisteki izdüşümüdür" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den taşıdığı sorumluluğun yerine getirerek af kanununu veto etmesini isteyen Çandar, asker müdahalesine gerek kalmamasını temenni ettiğini dile getirdi.
Yazıcıoğlu: "Yağmaya isyan"
Erzincan eski Valisi Recep Yazıcıoğlu, polisin isyanının ülkede devam eden yağma, soyguna karşı bardağın taşması olduğunu söyledi. Polisin sokağa çıkmasından sonra gösterinin herkes için meşru hale geldiğini kaydeden Yazıcıoğlu, "Bugüne kadar vatandaşa müdahale ettik, saldırdık. Şimdi polise kim müdahale edecek?" diye sordu. Bu sorunun cevabının yürüyüşü gerçekleştiren polisler tarafından verilmesi gerektiğini belirten Yazıcıoğlu, "Yürüyüş sırasında atılan sloganlar ile Af Kanunu'nun hedef alındı. Ancak bunun için bir muhatap yok. Suç işleyen kim olursa olsun affedilmemeliydi" dedi.
"Provokasyon başarılı"
Polise yapılan saldırının bir önceki günkü çatışmaya misilleme değil provokatif amaçlı olduğunu kaydeden MİT eski Daire Başkanı Mahir Kaynak "Provokasyon başarıya ulaştı" dedi. Ölüm oruçları ve af kanununun temelde eylemlere bir neden olarak görülemeyeceğini kaydeden Kaynak, "Hükümetin bu olaylar ve gelişen sorunlar ile birlikte önümüzdeki dönemde devam edebileceğini zannetmiyorum" diye konuştu. Kaynak bundan sonra toplumsal olaylarda jandarmanın görev alabileceğini de belirtti.
"Kullanılmaya karşı isyan"
Mazlum Der İstanbul Şube Başkanı Ahmet Selamet polisin yaptığı yürüyüşün bugüne kadar kendilerinin kullanılmasına isyan anlamı taşıdığını söyledi. polisin bugüne kadar aldığı emirleri yasalara aykırı olmasına rağmen gösterilerde ya da işkencelerde yerine getirdiğini ifade eden Selamet, "Polis işkenceyi kendisi için yapmıyor. Suçluyu bul baskısı işkenceye neden oluyor. 'Bizi satanı biz de satarız' şeklindeki sloganlar bunu açıklıyor. Polis artık kullanılmak istemiyor" diye konuştu. Selamet, "Birileri bu ülkede iyi olmayan barış ortamını iyice kötüleştiriyor. İnsan hakları kasıtlı olarak ortadan kaldırılıyor. Türkiye'nin başına yeni çoraplar görülmesinden endişeleniyoruz" dedi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Avukat Eren Keskin sivil toplum örgütlerinin kâbusu heline gelen 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununun bu kez polis tarafından açıkça ihlal edildiğini hatırlatarak "Biz insan hakları savunucu olarak yürüdüğümüzde engelleniyoruz. Bizim de polis kıyafeti giyerek mi gösteri yapmamız gerekiyor?" diye konuştu. Keskin "Sendikal mücadelenin gerekliliği ortaya kondu. Polisin bundan sonra bize karşı tutumunun iyi olmasını diliyorum" dedi. Keskin polisin eylem yapması durumunda asker müdahalesinin gelebileceğini ise demokratikleşme adına düşünmek istemediğini söyledi. Memur Sen Konfederasyonu İstanbul İl Başkanı Nasuh Özdemir " Tarih tekerrürden ibarettir tek muhatabı olan Ecevit ve hükümeti bir an önce istifa etmelidir" dedi Hükümetin yanlış politikalarının faturasının memura kesildiğini kaydeden Özdemir, "ölen polis memurdur. Hayatında hiç bir dığruya yer olmayan Ecevit ille de silahli kuvvetlerin koluna girmesini beklememelidir. Böyle devam edilmesi halinde pek çok polis zarar görecektir" diye konuştu.