|
|
 |
Gümrükler kevgir gibi
Dış Ticaret Müsteşarı Tüzmen, gümrük kapılarının kevgir gibi, delik deşik olduğunu söyleyerek, 'milletin iş dünyasını hırsız, iş dünyasının da Ankara'dakileri kafasız' olarak gördüğünü söyledi.
Dış Ticaret Müsteşarı Kürşad Tüzmen, serbest bölgelerin "kaçakçılık merkezi" gibi gösterilmesine tepki gösterek, bu olumsuzlukların sorumlusunun, "kapılarda kim duruyorsa, onay mercii kimse o" olduğunu söyledi. Tüzmen, basın mensupları ile düzenlediği sohbet toplantısında, serbest bölgelere yönelik kaçakçılık iddialarına sert tepki gösterirken, "Serbest bölgeleri kimseye yedirmem" dedi.
Serbest bölgeden kaynaklandığı idda edilen olayların, bölgenin içinde değil, "kapılarında" yaşandığını ifade eden Tüzmen, "Ben işimi iyi yapıyorum, herkes işini iyi yapsın; kendi beceriksizliğini başka kuruluşların üzerine atarak birşeyler yapmaya çalışmasın" diye konuştu.
Sorun gümrük kapılarında
Serbest bögelerde, "yurtdışından bölgeye, bölgeden Türkiye'ye, Türkiye'den bölgeye ve bölgeden yurtdışına" olmak üzere 4'lü denetim yapıldığına dikkati çeken Tüzmen, şöyle konuştu: "Serbest bölgelerin kapılarında kimler var? Bunlar, başkalarını suçlayalım derken, kendilerini açığa veriyorlar. Bu kapılarda benim adamlarım durmuyor. Gümrükler bize bağlı değil. Kapılar kevgir gibi delik deşik. Bizim denetimlerimizden birşey çıkmadı. Hiç kimse hedef şaşırtmasın, önce kendi işini iyi yapsın."
Türkiye'de kangren haline gelen kuruluşlar olduğunu, ama serbest bölgelerin bu kuruluşlar arasında olmadığını vurgulayan Tüzmen, "Serbest bölgeler, 10 milyar dolar ticaret hacmi sağlayan bir araçtır. Türkiye'nin bu araca ihtiyacı var" dedi.
Haberlere yansıyan et kaçakçılığının 1996'da, çay kaçakçılığının 1998'de yapıldığını belirten Kürşad Tüzmen, 1,6 milyon kilogram muz gelmesine karşın 1 milyon 600 ton muz girdiği şeklinde yazıldığını hatırlatarak, "Bizim kontrolümüzde olmayan mal giriş çıkışları, serbest bölgelere maledilmeye çalışılıyor. Herkes işini iyi yapsın. Kapıda kim varsa, onay mercii kimse, onu hedefliyorum" dedi.
Türkiye'de ihracat yapan adamlarla masa başındaki şebekeleri karıştırmamak gerektiğini vurgulayan Tüzmen, ihracatçıları, tesislerini ve sorunlarını bildiğini anlattı. İhracatçıların ağrılarını karnında hissettiğini söyleyen Tüzmen, şöyle konuştu: "Millet, iş dünyasını 'hırsız', iş dünyası da Ankara grubunu 'kafasız' görüyor. Bunun orta yolunu bulmak lazım. Sektörlerle birlikte olmak lazım. 17 bin kalem malı 200'den fazla ülkeye satıyoruz. Bunun neresi hayali? Yüzde 1-2 olabilir."
|
 |
|