YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Tüketici hakları benim davam

Bugün benim davamı büyüteçe alalım müsadenizle: Daha kanun bile yoktu ve ben tam dokuz yıl önce, tüketiciler için hazırlanan programın televizyonlarda yayını için çalışıyordum.

Yayın politikalarının gündelik hesaplar çerçevesinde belirlenmeye başlaması, haberlerin bile magazinleşmesi yüzünden tüketicilerimle ekranlardaki beraberliğimize son vermek durumunda kaldım. Kendimi bir tüketici hakkı savunucusu olarak görüyor ve bu mücadeleyi başka platformlarda da sürdürebileceğime inanıyordum. Bu yöndeki teslimiyetim yüreğimin içindeki bu davanın yolunda farklı kapılar açtı.

Hedef bilinçli tüketici

Televizyon ekranlarından uzaklaştıktan sonra, tüketici sorunlarının takibi için çalışacak iki resmi birimin kurulmasını sağlamak nasip oldu. Belediyecilikte yerel yönetim anlayışı açısından farklı adımları ifade eden bu birimleri kurarken hedefim, tüketici bilincinin oluşumu için kalıcı bir iletişim sistemi kurmak ve öncelikle bilgi eksikliğinin giderilmesi için çalışmaktı. Yasal yaptırım mekanizmalarıyla da güçlenen bu birimlerin, ülkemiz tüketicileriyle birlikte piyasada doğru rekabetin sağlanması adına dürüst üreticinin çıkarları yönünde sağlam temellerini atmak için uğraştım.

Bu çalışmalar sürerken tamamiyle tevafuken ve gelen talepleri değerlendirmek durumunda kalarak basın-yayın mesleğime görüntülü değil ama yazılı olarak geri döndüm.

Davamı satmam

İşte Yeni Şafak gazetesinin siz değerli okurlarıyla da bu vesileyle tanıştık. Görsel ve işitsel medyada ise artık program yapımcısı değil fakat, tüketiciye haklarını anlatan, onları hak arama bilincine davet eden uzman konuğum. Bu iş hiçbir zaman çok para kazandırmadı. Yıllar önce televizyon programımı bitirmeme neden olan bir kargo şirketi patronunun tehdit dolu sözleri haklı çıktı: Ben her zaman bir müessesede "maaşla çalışan bir eleman" oldum. Fakat asla davamı satmadım.

Tüketici hakları meselesi benim için işten öte davadır. Çünkü ben bu davanın sadece hukuk değil, Hak davası olduğuna inanıyorum.


Müşteri satıştan sonra da velinimettir

Bu köşede hepimizin her an karşılaşabileceği sorunları irdeliyor, çözümü birlikte buluyoruz. Faks ya da e-mail yoluyla başvurunuza konu olan şikayetler çözülüyor.

İstanbul'dan Mehmet Köşker'in, yetkili servis tarafından "parça yok, yurt dışından parça gelecek" bahanesiyle bir ayı aşkın süre tamir için bekletildiğini ifade ettiği şikayetini değerlendirmiştik. Sorun Ariston Firması'nın Philco Marka bulaşık makinasıyla ilgiliydi. Böyle bir mazeretin sadece insaf dışı değil, yasal olmadığı ortada. Çünkü 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun Servis Hizmetleriyle ilgili olarak şöyle diyor: İthalatçı veya imalatçılar sattıkları sanayi malları için o malın kullanım ömrü süresince bakım, onarım ve servis hizmetlerini yürütecek istasyonları kurmak ve yeterli teknisyen kadrosu ile yedek parça stoku bulundurmak zorundadırlar.

Okurumuzun yasal hakları doğrultusunda Merkez Servis yetkilileriyle görüşmelerimizden sonra beklenen parça nihayet geldi ve mutabakat sağlanarak ücretli servis hizmetiyle sorun gecikmiş de olsa giderilmiş oldu.

Bir firmanın ne denli güvenilir olduğu, sattığı ürünün kalitesi kadar satış sonrası hizmetinin yeterliliğiyle ölçülür.

Servis hizmetlerinde "yedek parça yok" mazeretinin yasal olmadığını bilip hakkımızı arayalım.


Pazarlamacıdan ucuz mal almayın

Tüketicinin en çok sorun yaşadığı kapıdan satışların tüketicilerin dikkatinden kaçan, bu yüzden mağduriyetlere sebep olan çok önemli bir yönü var; Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8'inci maddesine göre bir malın kapıdan satış sayılıp, bir haftalık süre içinde malı gerekçesiz iade etme imkanı tanıması için değerinin belli bir fiyatın üstünde olması gerekiyor. Yasadaki bu rakam 1995 yılında 1 milyon TL. idi. Bu seneki rakam Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 21 milyon 500 bin TL. olarak açıklandı.


Zorunlu istikamet-Hakem heyetlerine

Tüketici Mahkemeleri beş yıldır kurulmadı. Her il ve ilçede kurulu hakem heyetleri de, mevcut mahkemelerde tüketicinin sorununu ve yasayı çok iyi bilen ihtisaslaşma olmadığı için kararlarının dikkate alınması yönünden yeterince etkili olamıyor. Oysa tüketici, belli bir parasal sınırın altındaki sorunlarda öncelikle hakem heyetine gitmeden mahkemeye başvuramıyor. Bu rakamın 118 milyon 290 milyon liraya yükseltildiği açıklanırken, hakem heyetlerinin etkinliğinin artırılması gereği birkez daha düşündürdü.

Bu gelişmeleri Büyüteçe alacağım.



25.ARALIK.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...