İstanbul Üniversitesi'nin sinsi planıyla üniversite affından bir gün sonra okuldan atılan öğrenciler, yönetime karşı hukuk mücadelesi vermeye hazırlanıyorlar.

Üniversitedeki başörtüsü yasağını protesto etmek için 2 yıl önce eylem yapan ve bu sırada gözaltına alınan 22 başörtülü öğrenci ile onlara destek olan 2 erkek öğrenciyi, iki yıl aradan sonra, üstelik öğrenci affına başvurma süresinin dolumundan bir gün sonra okuldan atan fakülte yönetimi, şimdi seri davalarla karşı karşıya kalacak.

2 ay boyunca gizlediler

Tarih Bölümü 2. sınıf öğrencisi olan Gökçe Eser, haklarında açılan davanın sürdüğünü belirterek, "Nasıl oluyor da mahkeme sonuçlanmadan okul bizi suçlu bulup, kapı dışarı ediyor? Fakülte yönetimi bunun hesabını yargıda verecek" dedi.

Okula bir yıldır başını açıp devam ettiğini söyleyen Eser, "Okuldan atılacağım aklıma bile gelmediği için af için okula başvurmadım. Bütün öğrenciler tatildeyken sessizce bizi okuldan atmışlar. 20 Temmuz'da okuldan atıldığımı, af süresi dolduktan sonraki tarih olan 2 Eylül'de evime gönderilen bir belgeyle öğreniyorum. Hemen okula gittim ve aftan yararlanmak istediğimi söyledim. Ancak Dekan Yardımcısı af süresinin dolduğunu, aftan yararlanamayacağımı söyledi. Belgenin elime 2 Eylül tarihinde geçtiğini onlara ispat etmemi istediler" diye konuştu.

Atılma ihtimali yoktu ki

i. Ü. Edebiyat Fakültesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi olan Yüce Yılmazoğlu ise, "Kayıtlı olduğumdan dolayı af için okula başvurmak aklıma gelmedi. Af süresi dolduktan sonra evime gönderilen bir belge ile atıldığımı öğrendim. Şok oldum. Hukuki yollarla mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi

İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü son sınıf öğrencisi olan Esra Kizir de, okuldan atıldığını aftan sonra öğrenip hemen okula koştuğunu ama bütün itirazına rağmen af kapsamına alınmadığını söyledi.