YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Her fiil bir cümledir!

Süreyya Berfe Binyıl Pazar'da "anı günce" başlıklı adı üstünde yazılar yazıyor. 17 Eylül 2000 tarihli yazısının başlığı şöyle: "Adam Öykü, Eylül-Ekim'i aldım, okuyamadım."

"Biraz da öykü okuyayım, şiirden gına geldi" diyerek başlamış okumaya Süreyya Berfe, adı geçen öykü dergisini. Gelin görün ki, hiçbir öyküyü sonuna kadar okuyamamış. Sebep, elbette dil ve anlatım sefaleti!

Alçakgönüllü şair adeta yalvarıyor: "Kardeşlerim, ağabeylerim, arkadaşlarım, yazarlarım! Anadilimize biraz daha, çok değil biraz daha özen gösterin de öykü de okusun insanlar." Bu yalvarışa bakarak, yalnızca öykü yazarlarının özensiz olduğu sonucunu çıkaramayız elbette. Bu cümlenin yazılış gerekçesi, öykü olduğundan böyle söylüyor olmalı sayın Berfe.

Sonra da yirmi dolayında öykücüden "seçme" cümleler sunuyor. Bu cümlelerden biri şöyle: "... garson, tepemde bana sadık kalmış üç beş saç telini sayıyor."

Başka bir yazardan iki cümle: "Yarın ne yapacaktık, beraber olabilir miymişiz? (...) Kuş cıvıltıları başımızın üstünden yağıyordu."

Bir başka yazardan iki cümle: "Kızılay-Demetevler belediye otobüsü korkunç bir kalabalıkla ağır ağır ilerliyordu. (...) Onunla birlikte yüzlerce vasıta insanları evlere çekiyor, kenti havası kaçmış bir balona dönüştürüyordu."

Bu cümlelerdeki sarsaklığı, sakatlığı, yazarlarının fiilleri bilmeyişine bağlıyor Süreyya Berfe. Şöyle bir karara yaklaşıyor: "Şeytan diyor ki; 'Türkçe'de fiiller, fiiller, fiiller' diye bir kitap yaz."

Ben de diyorum ki, sorun fiil bilgisinde değil, cümle bilgisinde. Çünkü her fiil, bir yüklemdir; her yüklem, bir cümledir.

Süreyya Berfe'ye "Fiiller kitabını yazma kararım kesinleşiyor." dedirten şu cümleye bakalım: "Sarı ve sıcak bir ışık seli, kapalı gözkapaklarımın arasından sızmaya çalışarak kirpiklerimin üstünde ufacık altın benekler halinde oynayıp duruyor."

Bu cümlede fiillerle ilgili bir sorun var mı? Kirpiklerinin üstünde ufacık altın benekler halinde oynayıp duran sarı ve sıcak ışık selini, hem de kapalı gözleriyle hissetmeyi başaran yazarın (kahramanın!) olağanüstü duyarlığına alkış tutmayacaksanız eğer, "Hadi canım sen de!" der, geçersiniz. Sizin kirpiklerinizin yanma ve donma dışında hiçbir şeyi, örneğin ışık selini, algılayamayışına yanarsınız!

Süreyya Berfe'nin yazma kararını kesinleştirdiği "fiiller kitabı" ister istemez, "cümleler kitabı" olacaktır.

Yazısını bir Neşet Ertaş türkürsüyle bitiren Süreyya Berfe, çok anlamlı bir başlık atmış: "Kesin çözüm: Seher vakti". Evet, aynen öyle. Ben de şair Berfe'nin kitabı Ufkun Dışında'dan iki alıntıyla bitireyim:

"Ufka bir damla güneş damlamadan

dünyaya yaraşanların kalpleri

aydınlatır sabahı.

.........

Sâkin ol

Ki fırtına dinsin.


19 EYLÜL 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...