Çoğu gitti, bir ay kaldı

FP'li Ertan Yülek'in, "312 konusunu liderlerle görüştüm, değiştirmeye en sıcak yaklaşan Devlet Bahçeli" dediğini kendi ağzından duyduğumda nasıl şaşırdığımı tahmin edersiniz. MHP lideri, "312 devletimizin sigortasıdır, gerekirse yalnız kalmayı da göze alırız" dememişti o sırada, hatta 312/2'nin değişebileceği yönünde sinyaller verdiği bile söyleniyordu; ancak yine de, başbaşa görüşmelerde, "Değişikliğe varız" demesi bana hiç de mâkul gelmedi...

MHP bir süreden beri farklı bir senaryoyu sahneye koymuş bulunuyor. O senaryo içerisinde FP'ye ve FP'lilere yer yok... Dahasını kaydedeyim: Ellerinden gelse, daha önce RP'de bulunmamış FP milletvekillerini de 'siyasi yasaklı' kılacak bir formül geliştireceklerine eminim...

Senaryonun ayrıntılarını daha önce yazdım, ama galiba FP'liler, kafalarındaki konforu bozmak istemedikleri için, o Kulis'i 'mizahî' buldular. Oysa, aynı yazı MHP yönetiminde telâşa yol açtı; 'hesaplarının deşifre edilmesi olarak' görüldüğü için... Temas kurulan FP'lilerin rahatlığı MHP'yi de rahatlattı doğal olarak... Ertan Bey'in Devlet Bey ile görüşmesi o telâşlı günlere denk düşmüş olabilir...

MHP'nin uygulamaya koyduğu senaryo altı aylık bir süreyi kapsıyor; o süre içerisinde önemli gelişmeler olacağı varsayımı üzerine oturuyor senaryo... En önemli ayrıntıları, FP'nin ve FP'li milletvekillerinin yakın geleceğiyle ilgili. Artık Anayasa Mahkemesi içinden haber alıyorlar da ondan mı, yoksa mahkemenin kararını etkileyebileceğini düşündükleri odaklar kaynaklı mıdır, bilemem; ancak kapatma dâvâsından çok radikal bir sonuç çıkacağına inanıyor MHP yönetimi.

Yakın zamanlara kadar beklenen 'en muhtemel sonuç', Anayasa Mahkemesi'nin FP'yi kapatmayacağı, kapatsa bile kimseyi siyasi yasaklı kılmayacağıydı. Karar gerçekten böyle olursa, siyasi hayat fazla bir tökezlemeye uğramadan devam edebilir.

Ancak, MHP'lilerin kulak verdiği 'en muhtemel sonuç' daha önce ortalıkta dolaşan 'sıfır çözüm' formulünden epey farklı. MHP'liler, Anayasa Mahkemesi'nin FP'yi 'daha önce kapatılmış bir partinin devamı olma' gerekçesiyle kapatacağına inanıyorlar. Mahkeme, kararı, bir çok başka delille birlikte, daha önce RP'de siyaset yapan milletvekillerinin FP'ye topluca geçmelerine de dayandıracakmış... Böylece, şu anda 103 milletvekili bulunan FP'nin 71 milletvekilinin siyaset dışı kalması söz konusu...

İşin garip tarafı şu: Elindeki başka konuları, sözgelimi FP tarafından açılmış KHK'ler ile ilgili yürütmeyi durdurma dâvâlarını, görüşmekte olan Anayasa Mahkemesi kapatma dâvâsını henüz ele almadı... Raportör raporunu hazırlayıp mahkemeye sundu, ama üyeler henüz fırsat bulup raporu okuyamadılar ve "FP kapatılsın" veya "Kapatılmasın" diye bir kanaat oluşturmadılar... Ancak bazı çevreler, çıkacak kararın 'kapatma' yönünde olacağı ve 71 FP'linin milletvekilliğinin düşeceği öngörüsüyle hareket ediyorlar...

FP'lilerin milletvekilliklerinin düşmesiyle birlikte 80'e ulaşacak boş koltukları doldurmak için bir 'ara seçim' yapılması kaçınılmaz hale gelecek. Zaten senaryoyu 'altı aylık' kılan da bu: Çünkü, takvime göre, ara seçimin şubat ayı içerisinde yapılması gerekiyor... Bahçeli, bazı tedirgin çevrelere, "HADEP'in Meclis'e girmesinin bir mahzuru yok" mesajını vermek için Diyarbakır'a kadar gidiyor... MHP'ye HADEP lâzım...

Senaryo herhalde artık kafanızda canlanmıştır: FP kapatılıyor ve çok sayıda FP milletvekili siyasi yasaklı duruma geliyor; boşalan koltuklar için yapılan ara seçimde parsayı iktidarın iki partisi (MHP ve DSP) topluyor... MHP'liler, 80 koltuğun en az yarısının kendilerince doldurulacağını hesap ediyorlar; bu hesap doğru çıkarsa yeni hükümeti Devlet Bahçeli kurabilir... O hükümetin ANAP'a da ihtiyacı kalmayacaktır, Mesut Yılmaz'dan böylece kurtulacaklar...

Sağdan-soldan duyulan öngörülere dayanarak yazılmış önümüzdeki altı ayla ilgili senaryo bu. Daha şimdiden heyecanlanan MHP'den kendi aleyhine bir sapma beklenebilir mi? MHP'nin TCK 312. maddenin kaldırılması veya değiştirilmesi çabalarına destek vermesi olacak şey değil... Dedim ya, MHP, geriye kalan 32 FP milletvekilinin de siyasi yasaklı hale gelmesini sağlayacak bir formül geliştirir, elinden gelse...

MHP'yi kınadığım sanılmasın sakın; onun bütün yaptığı önüne konulan pası değerlendirmeye çalışmaktan ibaret. Kim gol atmak istemez ki? MHP de, avantajı değerlendirip hazır beklediği kale önünde beleş bir gol atmaya hazırlanıyor işte...

Benim anlayamadığım FP'nin tavrı. Geçen gün tesadüfen biraraya geldiğim iki FP sorumlusuna, "Nasıl olsa partinizin âkıbeti bir ay içerisinde belli olacak; niye o günü beklemeyip şimdiden tasfiyelere giriştiniz?" diye sormuştum. Birden fazla kişi intihar etmeye kalkıştığında genellikle elele tutuşarak aşağıya atlar, FP ise ayrı ayrı intihar saçmalığına sapıyor... Sonra, cumartesi günü, Hidiv Kasrı'nda Necmettin Erbakan'ı dinleyince sebebi anladım...

FP dâvâsını henüz görüşmeye almamış Anayasa Mahkemesi çok sayıda FP'linin milletvekilliğini düşürecek kapsamlı bir kapatma kararı verecek mi hakikaten? MHP'nin altı ay içerisinde başbakanlığı da üstlenebileceği kolay başarı senaryosu tutacak mı?

FP'liler gibi sabırsız değilim ben, bir ay daha bekleyebilirim...