![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Devlet kuramıBugün bir kitaba, Cemal Bali Akal'ın derlediği "Devlet Kuramı"na değinmek istiyorum. Kısa bir süre önce Dost Kitabevi Yayınları'ndan çıkan kitap "devlet üzerine düşünme" kaygısı taşıyanlar için tam bir başvuru kaynağı, bir kılavuz niteliği taşıyor. "Galatasaray Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi öğrencilerinden, mezunlarından, araştırma görevlilerinden ve öğretim üyelerinden oluşan otuzdan fazla katılımcı"nın özverili çalışmasıyla iki yıllık bir sürede hazırlanan kitap, dilimizde çoktan boy göstermiş olması beklenen (ama pek çok alanda olduğunca uykuya yatırılmış bulunan) metinleri içeriyor. "İlki 1900'de, sonuncusu da 1997'de yayınlanmış olan metinler"in "kişisel bir seçimin ürünü" olduğunu söylüyor Akal: "Bu seçim, devleti bir kavram olarak zaman ve mekan açısından sınırlama kaygısını yansıtıyor. Tarihi ve antropolojik yaklaşımın daha belirgin olduğu metinlerde, kavramların düşünsel süreç içinde nasıl evrildikleri anlatılarak modern düşüncenin oluşumu inceleniyor." Akal "Bir Devlet Kuramı İçin Giriş" başlıklı yazısında bu seçimin içeriğini daha da netleştiriyor: "Moderniteyi anlamlandıran kategorilerin tanınması, yani 'gerçekliğin değil, gerçekliği anlamlandırma biçiminin' anlaşılması, bir devlet kuramının belirlediği ilk hedef olabilir: 'Devlet nedir?' yerine, 'devlet nasıl düşünülüyor?' diye sormak için... Ama söz konusu kavramların oluşumu, aynı zamanda, devlet düşüncesini kuşatan bir döneme (modernite) ilişkindir. Devleti düşünmek, önce skolastik zihniyete (feodal zihniyet ve Kilise zihniyeti), sonra da diğer zihniyetlere karşı, modern zihniyeti düşünmektir." Akal, bu çerçevede, "farklı yapılanmaların hangi kategorilerle anlamlandırıldığını saptamanın" önemini vurguluyor. 1993 yılında sevgili dostum Deniz Gürsel'le birlikte "Türkiye Günlüğü" dergisinde kaleme aldığımız "Yeni Demokrasi Hareketi Bildirisi'nin Eleştirisi ve Kapsayıcı Bir Alternatif" başlıklı yazının ana eksenini "devlet felsefesi" oluşturuyordu. Bugünün siyasal koşullarını oldukça andıran bir dönemde, YDH örneğinden yola çıkarak, hem "evrenselci" hem "gelenekselci" siyasi duruş ve hareketlerin bu konuda sergiledikleri zaafa eleştirel bir gözle bakmayı denemiştik. O günden beri her ikimiz de söz aldığımız hemen her düzlemde bir siyasi oluşumun, yukarıdaki tutumlardan hangisini benimserse benimsesin, "modern devlet" kavrayışını "içselleştirmek" zorunda olduğunu, bundan yoksun bir "evrenselci" hareketin içeriksiz kalacağını, diğer durumdaysa "geleneğe içkin" bir devlet kavrayışının bir "çelişki" değil, tam tersine bir "bütünlenme" oluşturacağını vurgulamaya çalıştık, çalışıyoruz. Devlete ilişkin kavrayışın siyasal işlevini gelecek yazıya bırakıp son bir "duyuru" yapmak istiyorum: "Modern devlet"in ve "siyasi iktidar"ın, özellikle de hemen herkesin "hukuk"a vurguda bulunduğu bir dönemde, ne anlama geldiğini anlayabilmek için Cemal Bali Akal'ın iki çalışmasına daha başvurulmasını öneririm: İlki ayrı ayrı yayınlanmış, ama aynı izleğin biribirine eklemlenmiş katmanlarını eşeleyen üç metnin toplamından oluşan "İktidarın Üç Yüzü (Dost Kitabevi Yayınları, Eylül 1998), diğeri ise İspanyol düşüncesinin "siyaset kuramı"nın oluşum aşamasında oynadığı rolü inceleyen "Modern Düşüncenin Doğuşu" (Dost Kitabevi Yayınları, Ekim 1997). Bu çalışmalar, gündelik siyasetin -ve bu siyasetin barındırdığı düşünüş biçiminin devlete yönelik olarak ürettiği tutum ve yaklaşımların- sağlam bir temele oturmadığı zaman nasıl trajikomik sonuçlar doğurduğunu anlamak konusunda hepimize yardımcı olacak.
harslan@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|