Demek ki FP kapatılacak

Yeni Şafak'ın dünkü manşetini görmüş olmalısınız.

"Başbakan Ecevit'ten FP lideri Kutan'a önemli açıklama: Fazilet kapatılmaz."

Bu haber üzerine kim ne düşündü bilemeyiz.

Kapı kapı dolaşıp sormak mümkün elbette; ya da rastgele numaralara telefon açarak öğrenebiliriz, vatandaşların düşüncelerini.

Bendeniz, sayfalar hazırlanırken gördüğüm o manşet üzerine, ilk olarak şöyle dedim:

- Eyvah!..

İlk tepkimin üzerinden epeyce vakit geçtikten sonra, (gazeteyi basılı halde gördüğüm zaman) son tepkim de şu şekilde oldu:

- Eyvah!..

Tepkide istikrar değildi maksadım.

Benim tepkilerimde istikrar olsa ne, olmasa ne!.. Önemli olan, memleketin istikrarı bozulmasın.

Öyle söylememin tek sebebi şu: Demek ki FP kapatılacak. Çünkü Ecevit'in açıklamaları da çoğu zaman rüyalara benzer. Ne söylerse tersi çıkar.

FP'nin kapatılacağına kesin gözüyle bakabiliriz.

Dayanak, sadece Ecevit'in açıklamaları değil. İstikrardan boş yere söz etmedik.

Sayabildiniz mi, bugüne kadar kaç parti kapatıldı bu ülkede?

Alışkanlık yaptı sözün kısası.

Alışkanlık adına kapatılması gerekiyor.

İstikrar adına kapatılması gerekiyor.

Dengeler adına kapatılması gerekiyor.

Manitu adına kapatılması gerekiyor.

HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR. ANCAK...

Tanksıbayev'in savaşı

Tansıkbayev, Aytmatov'un Cengiz Han'a Küsen Bulut adlı eserinde rejimi iç düşmana karşı kollamak için görevli bir memur. Olaylar nerede ve ne zeman geçiyor, önemli değil. Bakın ne diyor Tansıkbayev:

"Düşmanlarımıza karşı kıyasıya savaş ilan ettik. Proletarya davası uğruna onların kökünü kazıyoruz yani! (...) Siz ve ben, milliyetçi, burjuva ve bütün öteki ideolojileri yeryüzünden silip süpürüyoruz. Düşman hangi deliğe saklanırsa saklansın, hangi kılığa girerse girsin, bizim pençemizden kurtulamaz. (...) Stalin'in çizdiği yoldan asla ayrılmamaya, şaşmadan onun izinden gitmeye, düşmanın inini başına yıkmaya, onların cinayet planlarını ortaya çıkarmaya, korkunç ve acımasız şekilde cezalandırmaya and içiyorum..

Zaten milliyetçi şefleri etkisiz hale getirmiş bulunuyoruz, biliyorsunuz yani. Ama sessiz duran yandaşları bazı enstitülere, bazı gazetelere sızıp sinmiş bulunuyorlar. Onlar da kurtulamayacak elimizden ve onlara asla acımayacağız." (C. Aytmatov, Cengiz Han'a Küsen Bulut, Ötüken Yayınları.)

Şükür ki globalleşen dünyamızda artık böyle insan avcıları yok! (Karga)

Ankesörlü telefon

Cezaevlerine ankesörlü telefon koyma kararı verilmiş. Ardından, mahkumlar hep birden ayağa kalkmış... "Cep telefonlarımızdan taviz vermeyiz!.." Yahu, bunu söylemek için ayağa kalkmaya ne lüzum var. Oturduğun yerden de söyleyebilirsin.

Fransız çiftçisi ne bilsin bikimkilerin halini

Jose Bove. Fransız çiftçisi. 46 yaşında. Ona 'Asteriks' diyorlar. McDonald's ürünlerini protesto ediyor fırsat buldukça.

Protesto etmekle kalmadı, McDonalds'a saldırdı ve bir anda dünya gündemine girdi.

Yiyecekte bu şekildeki standardizasyonun halk sağlığını tehdit ettiğini savunuyor.

Mc Donald's yüzünden Fransız çiftçilerinin zor durumda kaldığını, kendileri gibi Türk çiftçisinin de tepki gösterebileceğini söylüyor...

Kayserili bir arkadaşımın sık kullandığı bir cümle vardı. Bu gibi durumlarda şöyle derdi:

- İyi diyorsun da hocam, para nerede?

Türk çiftçisinin halini düşününce, aynı şeyi söyleyebiliriz.

- İyi diyorsun da Joseciğim, para nerede?

Bizdeki yem, saman, gübre, mazot, ilaç, traktör fiyatlarından haberi yok tabii Asteriks'in.

İcra nedir, senet nedir, borç nedir bilir mi? Haciz memurları gelmiş midir hiç köyüne?

Bana Kışlalı'nın katilini söyle, sana arkadaşını söyleyeyim.

---

---

« Geri Dön