| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Bitmeyen hikaye: İrticaBirilerinin "irtica" paranoyasını senelerdir kullandığı, bunun siyasi ve iktisadi rantını devşirdiği bilinmiyor değil. Bir ayıbı örtmek, bir açığı kapatmak için kullanılan en geçerli malzeme laikliğe ve Atatürkçülüğe sığınıp şeriata ve şeriatçılara saldırmak. Ancak bunca tecrübeden sonra hala etkili ve yetkili mevkilerde bulunanların bu ucuz söyleme kulak asmaları ve laiklik istismarına çanak tutmaları akla ziyan bir gelişme. Geçtiğimiz haftanın iki önemli olayına dikkatinizi çekmek istiyorum. TBMM tarafından kurulan YÖK Araştırma Komisyonu 3500 belgeyi inceleyip çok sayıda öğretim üyesini dinleyerek Yüksek Öğretim Kurumu Başkanı Kemal Gürüz ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu başta olmak üzere bazı yöneticiler hakkında suç duyurusunu da öngören bir rapor hazırlamış. Milliyet Gazetesi'nin verdiği habere göre (18 Haziran 2000) rapora DSP'li milletvekilleri "bu rapor şeriata yarar, şeriatçılara cesaret verir" diye muhalefet şerhi koyacaklarmış. Raporda YÖK yöneticileri Döner Sermaye İşletmesini zarar ettirmek, sınav hizmetlerinde devlet ihale mevzuatına aykırı işlemler yapmak, bir milyon dolara yakın kamu zararına sebebiyet vermek, yurtdışına usulsüz araştırma görevlisi göndermek, baskı yoluyla rektörleri istifaya zorlamak; İstanbul Üniversitesi Rektörü de üniversiteye ait telefonu evinde kullanmak, büfe, kantin v.b. yerlerden elde edilen gelirlerin katma bütçeye aktarmamak, ihale yasasına aykırı davranmakla suçlanıyor. Komisyon bu suçlamayı yapıyor ve diyor ki konu yargıya intikal etsin, yargı bunları incelesin. Böyle bir rapora iddialar ciddi değil, bu yönde bir kanaat edinilmedi diye katılmamayı anlarım da, bu vakaları tespit ettikten sonra "bu kimselerin yargıya gitmeleri şeriatçılara cesaret verir" demeyi doğrusu anlayamıyorum. Eğer bu şahıslar işgal ettikleri konum ve "irtica"ya karşı yürüttükleri kutsal savaş sebebiyle peşinen bir dokunulmazlık sahibi iseler bu komisyon bu kadar süre neden abesle iştigal etti? Kombassan geçtiğimiz hafta PETLAS'ın özelleştirilmesinin 3. yıldönümü dolayısıyla fabrikaya bir gezi tertipledi. Özelleştirilmesinin üzerinden geçen üç yılda fabrikada yaptıkları değişiklikleri ve bugünkü haliyle Türk ekonomisindeki ve Türkiye'nin savunmasındaki yerini anlattılar. Savunmadaki yeri diyorum, çünkü PETLAS'ın en stratejik ürünü uçak lastiği ve fabrika F-16'lar hariç Türk Hava Kuvvetleri'ndeki bütün uçakların lastiğini üretiyor. F-16'ların lastikleri de üretim aşamasında. Böylece Türk Silahlı Kuvvetleri geçmişte Kıbrıs harekatı sırasında çektiği sıkıntıları bundan böyle çekmeyecek. Fabrika özelleştirilirken sözleşmeye 30 milyon dolarlık yeni yatırım şartı da konmuş. Kombassan kapatılmak istenen fabrikayı işler hale getirmenin ötesinde 30 milyonluk yeni yatırımı yeterli bulmamış, yaklaşık 220 milyon dolarlık bir yatırımı hedeflemiş. Bunun için de hemen bütün özel sektörün istediği gibi mevcut mevzuat çerçevesinde bu yatırıma teşvik istiyor. Buraya kadar bir anormallik yok. Anormallik bundan sonra başlıyor ve "irtica" paranoyası devreye girerek Kombassan'ın bu yatırımı konumu müsaitse her şirketin bir iki ay içinde aldığı teşviki iki senedir alamıyor. Türk Hava Kuvvetleri'nin önemli bir ihtiyacını karşılarken sakıncalı olmayan bu yatırım binek otomobili lastikleri yapayım, fabrikayı daha gelişmiş teknoloji ile donatayım derken ne hikmetse sakıncalı hale geliyor. İddia o ki sakıncalı, daha doğrusu rakip hale gelmesi iç piyasada çok kârlı olan diğer lastik fabrikaları için söz konusu. Ama birileri meseleyi böyle bir ticari rekabet olarak değil, "yeşil sermaye" olarak takdim etmeyi kendileri bakımından daha netice alıcı görüyorlar. Birilerinin kendi mevkilerini sağlamlaştırmak, ticari kazançlarını ikiye üçe katlamak için irtica paranoyasını sürdürmeleri anlaşılır bir durum da Türkiye'yi yönetme iddiasında ve konumunda olan diğerlerinin senelerdir bu kadar açık oyuna seyirci kalmaları anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değil. Milleti bu kadar saf yerine koymayın lütfen.
makifaydin@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|