|
|
 |
Demokrasi açlığı var
Hak-İş'in "Türkiye 2000" raporunda, ülkenin demokrasi ihtiyacı ön plana alındı
Hak-İş'in 'Türkiye 2000" raporunda ekonomik sorunlar yanında demokrasi sorununa da vurgu yapılarak çözüm önerilerinde bulunuldu. Türkiye'nin öncelikli sorunun demokrasi olduğu ortaya koyulan raporda, "Türkiye'nin bir demokratikleşme projesine ve bir demokratik modele ihtiyacı var. Türkiye'de siyaset, demokratik temeller üzerinde yeniden yapılandırılmalıdır. Kavramlar, kurallar ve prensipler yerli yerine oturtulmalıdır" denildi.
Hak-İş Konfederasyonu, "Türkiye Panoramasında Türk Çalışma Hayatı ile Sendikal Hareketin Sorunları ve Çözümleri"ni içeren "Türkiye 2000" raporu hazırlayarak başta cumhurbaşkanı olmak üzere siyasilere sundu. Hak-İş'in raporunda çalışma hayatının sorunlarından önce demokratikleşme ve sivil anayasaya vurgu yapıldı. Demokrasinin bir kültür kadar ciddi bir proje olduğuna işaret edilen raporda, Türkiye'de demokrasinin istenilen düzeyde olmadığına işaret edildi.
Özgürlük alanı genişletilmeli
"Türkiye'deki insan hakları ve özgürlükler sorunu, bölgesel sorunlar, Avrupa'nın işaret ettiği diğer sorunlar, insanlarımızın bireysel ve ekonomik özgürlüğü sorunundan ayrı düşünülemez' denilen raporda, batıdaki demokrasi standartlarına ulaşmak için bireysel gelişmeye önem verilmesi gerektiği belirtildi.
Hak-İş'in Türkiye 2000 raporunda, Türkiye'deki sosyal yardım ve koruma kurumları kurularak bireylere temel güvence verilmeden, gerçek anlamda demokratikleşmenin ve bireysel özgürlüğün sağlanmasının mümkün olmudığı kaydedilerek, şu görüşler dile getirildi:
"Türkiye'nin bir demokratikleşme projesine ve bir demokratik modele ihtiyacı vardır. Türkiye'de siyaset, demokratik temeller üzerinde yeniden yapılandırılmalıdır. Kavramlar, kurallar, prensipler yerli yerine oturtulmalıdır. Ülkemiz insan hakları alanında evrensel normlara uyum sağlamak için Anayasa ve yasalarandı gerekli değişiklikleri hızla gerçekleştirmek zorundadır."
Huriye ÜLGER
|
 |
 |
Raporda neler var?
Refah toplum modeli hayata geçirilmeli
Alınteri, 'tasarruf' değil 'israf' edildi
İş güvencesi hemen
Uzun vadeli istihdam politikasına ihtiyaç var
Çalışanlar sorunlar altında eziliyor
Demokrasi yönetimin gücünü arttırır
Özgürlük alanı genişletilmeli
4 yıl garantili koltuk
Türkiye Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü koltuğuna oturan kişiyi, dört yıl boyunca hiç bir hükümet görevden alamayacak. Bu hükümden, halen görevde bulunan Genel Müdür Altan Koçer de yararlanacak. IMF ve Dünya Bankası'nın, baskıları üzerine Vakıfbank'ın hisselerini satmaya hazırlanan hükümet, bankanın genel müdürlük koltuğunu da garantiye aldı. Hükümetin TBMM'ye sunduğu, Vakıfbank'ın özelleştirilmesine ilişkin tasarıda, genel müdürün atanmasına ve görev süresine ilişkin düzenlemelere de yer verildi.Tasarıda, bankanın genel müdürünü atama yetkisi Başbakan'a veriliyor ve genel müdürün görev süresi 4 yıl olarak belirleniyor. Tasarıda, "genel müdürün görev süresi dolmadan herhangi bir şekilde görevine son verilemez" denilerek, ilk kez bir kamu bankasının genel müdürlük koltuğu dört yıl boyunca garantiye alınıyor. Vakıfbank'ın özelleştirilmesine ilişkin tasarıda, yaklaşık 2 bin vakfa ait yüzde 55'lik hisse A grubu, mülhak vakıflara ait yüzde 20'lik hisse B grubu, gerçek ve tüzel kişilere ait yüzde 25'lik hisse de C grubu olarak sınıflandırılıyor. Tasarıda, yüzde 20 oranındaki hissenin halka arz yöntemiyle satılması öngörülüyor. Sonra yüzde 55'lik sorunlu hissenin satılacağı belirtiliyor. C grubundaki yüzde 25'lik hisse de ise yüzde 20'lik halka arzından sonra satılacak.
|
|