Hesap uzmanları ve maliye müfettişleri, Sümerbank'ın Fon'a devredilmeden önceki sahibi Hayyam Garipoğlu'nun Nesim Malki'ye olan borcunu, Malki'nin mirasçılarına bankadan kredi açılmış gibi göstererek ödediğini, bu kredi için de kayıtlara gider yazıldığını belirledi. Hesap uzmanları ve maliye müfettişlerinin hazırladığı Nesim Malki dosyası, ay başında Mali Suçları Araştırma Kurulu'na (MASAK) teslim edildi. Dosya kapsamında Bursa'da öldürülen Nesim Malki'nin ölümünden önce ve sonrasındaki iş ilişkilerinin incelendiği raporda, Sümerbank'ın özelleştirilmesi sırasında yaşananlar da detaylı şekilde işlendi. Halen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesinde bulunan Sümerbank'ın geçtiğimiz günlerde tutuklanan eski sahibi Hayyam Garipoğlu ile Malki arasındaki ilişkinin de araştırıldığı rapora göre, Garipoğlu Sümerbank ihalesini aldıktan sonra kaynak arayışına girdi. Malki'den de para istedi. Malki ise Garipoğlu'na Sümerbank A.Ş'ye yüzde 50 oranında ortak olma şartıyla para verebileceğini belirtti ve taraflar anlaştı. Bu çerçevede, Malki özelleştirme peşinat bedelinin yarısı olan 25 milyon 864 bin 111 bin doların TL karşılığını Demirbank İstanbul ve İş Bankası Bursa şubelerinden Özelleştirme İdaresi'ne yatırdı.

Peçeleme nasıl yapıldı?

Rapora göre, Malki'nin ölümüyle birlikte Tunca Grubunun yönetimi Erol Erkohen'e geçti. Erkohen, Garipoğlu'na Sümerbank ortaklığından çekileceklerini belirterek, ödemiş oldukları paranın geri verilmesini istedi. Paralar Malki'nin mirasçıları ve ortaklarına geri verilirken her iki tarafça ortak bir peçeleme işlemi yapıldı. Bu işleme göre, Malki'nin mirasçıları ve ortaklarına geri ödenen herbir tutar, geri ödeme tarihi itibarıyla Sümerbank tarafından kredi verilmiş gibi gösterildi. Açılan kredileri ise Garipoğlu üstlendi ve ödedi. "Yasal dayanaktan yoksun olan bu işlem geçerli değildir. Alacağın tahsili, borç alınmış gibi gösterilmiştir" denilen raporda, daha sonra Erol Erkohen'in şu ifadelerine yer verildi:

"Demirbank, daha önce alınan kısa vadeli kredilerin tahsili için hacizler koydu. Bunun üzerine Hayyam Garipoğlu'nu çağırarak Tunca Grubu olarak ortaklıktan ayrılmak istediğimizi, bunun için paramızın nakden ödenmesini istedik. Avukat Aydoğan Semizer, bu konuda bize sözleşme hazırladı. Aralık 1995'de paramızı aldık. Ancak Garipoğlu, bu parayı Sümerbank A.Ş'den çektiği için kendini kurtarmak amacıyla bizim grup şirketlerine ihracat kredisi verilmiş gibi gösterdi. Bu şirketlere ilişkin kredi belgelerinde zaman zaman bizden imza almakla birlikte herşeyi düzenlediler. Garipoğlu'ndan biz faizsiz şekilde verdiğimiz parayı aldık. Hiç bir zaman Sümerbank'tan kredi almadık. Gerçekte bu krediler, Garipoğlu'nun Sümerbank'tan, Şükrü Karahasanoğlu'nun bilgisi dahilinde yaptığı para çekme işlemidir."