YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Armagedon, Genelkurmay'ın listesinde

Armagedon, araştırmacı gazeteci Aydoğan Vatandaş'ın kitabı. Bu kitap, birara yasaklanmıştı. Hakkında Türk Silâhlı Kuvvetleri'ne hakaretten dolayı Ceza Kanunu'nun 159'uncu maddesine göre, dava açıldı. Dönemin Genelkurmay 2'nci Başkanı Çevik Bir, kitabın peşini bırakmadı.

Tantan'ın ilham kaynağı

O zamanlar Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan da aynı kitabın peşindeydi. Ama o, kötü bir niyet taşımıyordu. Sadece muhtevasını merak ediyordu. Hatta, İçişleri Bakanı Tantan'ın, "Tapınak Şövalyeleri"nden bahsederken, Armagedon'un önsözünden esinlendiğini bile söyleyebiliriz.

Gerçekten de söz konusu kitabın önsözünde, Umberto Eco'nun Foucault Sarkacı adlı eserinin bir bölümü anlatılıyor. Masonluğun, Tapınak Şövalyeleri'nin yansıması olduğunu vurgulayan kitap, Kudüs'ün bekçileri olan şövalyelerin, Kilise'den öç almak üzere örgütlendiklerinden söz ediyor.

Çevik Bir, merkezde

Meselenin, İçişleri Bakanı Tantan'a ilham vermesinin ötesinde, bir ehemmiyeti var.

Armagedon, esas itibariyle Türk - İsrail yakınlaşmasını inceliyor. Zaten önsözünde Tapınak Şövalyeleri'nin yer alması da, buradan kaynaklanıyor. Kitap, Türk - İsrail ilişkilerinin merkezine Çevik Bir'i oturtuyor.

İşte ilgi çekici bölümler:

"...İsrail'de, seçimlerden önce Çevik Bir'e, muhtemel bir Refah iktidarı karşısında nasıl bir tutum izleyeceği sorulmuş, Çevik Bir ise, endişenin yersiz olduğunu söylemişti. Ancak endişenin yersiz olduğunu söyleyenler, kısa bir süre sonra, RP'nin PKK'dan bile daha tehlikeli olduğunu belirterek, Türkiye'yi bir darbenin eşiğine getireceklerdi..."

Yazar Aydoğan Vatandaş'a göre, darbe eğilimi içinde bulunan bir kanat, 1987'den beri örgütleniyordu. Özal'ın, Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ'un planını bozmasıyla taşlar yerinden oynamıştı ama, 1993'te Özal'ın vefatıyla, Üruğ ekibi daha güçlü bir şekilde TSK'nın kilit noktalarını ele geçiriyor, hatta komuta kademesinde temsil edilmeğe başlıyordu. Daire ve hareket başkanlıklarında etkin hale gelen bu ekip, kısa bir süre sonra kendi görüşlerinde olmayan subayları tasfiye etmekte gecikmeyecekti. Söz konusu darbeci oluşum, kökünü "YÖN" hareketinden alıyordu. Bu ekip, İsrail ile ilişkilerin başını çekiyordu. RP, Türkiye'de çok iyi bir darbe gerekçesi olabilirdi.

PKK ile ilişki

Kitapta vurgulanan konulardan biri de, darbeci ve İsrailci kanadın aynı zamanda PKK ile ilişkiye girdiği hususu idi.

"...Hanefi Avcı 5 Temmuz 1997'de, 32'nci Gün programında, bir üst düzey yetkili ile Apo arasında geçen ilginç bir telefon konuşmasını anlatmıştı. O telefon konuşmasında, üst düzey askeri yetkili, Apo'dan bir müddet ses çıkarmamasını istiyordu..."

12'nci baskısı yapılan Armagedon'u burada özetleyecek değilim. İşin enteresan yanı, böyle bir muhtevaya sahip olan kitabın, Genelkurmay Başkanlığı tarafından okunması gerekli kitaplar listesine alınması.

Yakılacak kitap değil, okunacak kitap!

Ben şahsen bu adımı, bir arınma eğilimi olarak değerlendiriyorum. Aksi takdirde, Çevik Bir'in dava üzerine dava açtığı, toplatılması için tedbir kararı aldırdığı Armagedon, hiç tavsiye listesine sokulur muydu?

Korgeneral'in iddiaları

Kitapta 25 Temmuz 1997'de, Yeni Şafak gazetesinde bir korgeneralle yapılan söyleşiye de temas ediliyor:

Korgeneral: "1971 Muhtırası sonrasında, ordu içindeki YÖN hareketi kısmen tasfiye edildi. Bir kısmına ise bir şey olmadı. O zaman, teğmen - üstteğmen olanlar, şimdilerde Türk Silâhlı Kuvvetleri'nde kilit noktaları işgal ediyor. Komutanlık seviyesinde örgütlenmiş bu kadronun sekretaryasını orgeneral rütbesinde bir komutan yapıyor. Bu komutan bir parti başkanıyla (Doğu Perinçek) sürekli görüşüyor ve ona belge sızdırıyor. Kendilerine Ulusalcı-Kemalist diye niteleyen ve Kemalizm'i bir kalkan olarak kullanan bu kadronun ortaya çıkması lâzım."

Ordu içinde, İsrail eğilimli, PKK'ya müzahir bakan bir yapılanmadan söz eden Armagedon, TSK mensuplarına tavsiye edilen kitaplar listesinde.

Bence bu, büyük bir haber. Türkiye gördüğü kötü bir rüyadan uyanmak üzere mi dersiniz?

Sözde irtica yasaları gene gündemde ama galiba Batı Çalışma Grubu'nun etkisi kırıldı.

Dayatılan yasalar

Meclis'e dayatılan yasalar, bence askerin ısrarından ziyade, siyasetin aczini sergiliyor.

Memurların, KİT personelinin, vali ve kaymakamın, hâkim ve savcının memuriyetten keyfi bir biçimde atılmalarını düzenleyen tasarı, ancak "ikna" metoduyla Plan Bütçe Komisyonu'ndan geçti.

Geçmese darbe mi olacaktı? Hayır...

Liderlerin korkusunun sebebini anlamış değilim.

Hele Mesut Yılmaz... Avrupa Birliği konusunda başı çeker gibi görünürken, Mc Carthyci bu yasa tasarısını nasıl imzaladı?


15 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazlı ILICAK

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...