| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Kıbrısta muhalef ve hariçten gazel okuyanlarLondra'daki Kıbrıslı arkadaşlarla, "Devlet, KKTC'deki başkanlık seçiminde Denktaş'a ne zaman destek vermeye başlayacak?" diye konuşurken, Oktay Ekşi'nin Hürriyet'teki yazısı çıkageldi. Denktaş'ın propaganda şefi tavrıyla ve rakiplerini ve tabii ki Denktaş'a karşı olan bütün Kıbrıslıları küçük gören, hiçe sayan, aşağılayan üslubuyla... Tam bir devlet eğemeni edasıyla... Kendisinin de katıldığını sandığım Atina'daki Türk-Yunan Medya Konferansı'nda To Vima gazetesi editörü ve köşe yazarı Yannis Pretenteris ne demişti? "Basın devletleri sırtında taşıyamaz " Arkasından da, gazetecinin devletler karşısında bağımsız olması gerektiğini ifade eden bir konuşma yapmıştı. Oktay bey bile bu konuşmayı alkışlamış olabilir. Başka zaman olsa Oktay bey bu konuşmanın da altına imza atar ama şimdi değil. Şimdi Denktaş'ın desteklenme zamanıdır. Bu arada Kıbrıs'ta olsun, yurtdışında yaşamak zorunda bulunsun Kıbrıslı Türkler'in görüşleri ve eğilimleri hiç önemli değildir. Çünkü devletin politikası, Denktaş'ın yeniden seçilmesi ve Kıbrıs sorunundaki çıkmazın devam etmesinden yanadır. Ama Kıbrıslı Türkler'in en azından bir bölümü böyle düşünmüyor. Londra'da oluşturulan İngiltere Kıbrıslı Türkler Koordinasyon Kurulu geçenlerde bir bildiri yayınlayarak, 15 Nisan seçiminde Denktaş'a oy verilmemesi istedi ve, "Avrupa Birliği'ne girmek istiyorsan oyunu Denktaş'a verme!" çağrısını yaptı. Tabii ki bu çağrı, Ekşi'nin gazetesinde yer almadı. Türkiye medyasının diğer devletçi yayın organlarında da yayınlanmadı. Yok varsayıldı yani... Buna karşılık ben, biraz Denktaş'ın seçilmesine karşı olduğum için, biraz da sansür ve engelleme uygulanan bu çağrının duyurulması amacıyla, Kıbrıs seçimine ilişkin farklı görüşlerin dile getirilmesinde aracılık etmek istiyorum. Tabii gerekirse, Denktaş'ın ne kadar değerli bir devlet adamı olduğuna ve geçmişte neler yaptığına ilişkin, orjinal Kıbrıs belgelerinden ve arşivlerden bir derleme de yapabilirim. Şimdilik Denktaş'ın ve Türkiye'nin yok saymaya çalıştığı Kıbrıslı Türklerden bir kesimi Denktaş için ne diyor, ona bakalım. "Önümüzdeki 3-5 yıl içinde sonuçlanabilecek bu kaçınılmaz süreç (Avrupa Birliği'ne giriş) yurt içinde olsun, yurt dışında olsun, biz Kıbrıslı Türkler'in kaderini de tayin edecektir. Kıbrıs'ın ikiye bölünmesi halinde, Kıbrıslı Türkler'in Avrupa Birliği dışında tutulması, giderek toplumsal varlığımızı ve kimliğimizi tamamen yitirmemize yol açacaktır. Türkiye'ye bağlanmak, bu süreci hızlandıracağı gibi, iki ayrı devletlilik ve konfederasyon gibi, özünde taksimi öngören çözümler de toplumsal eriyişimizi önleyemeyecektir. Bu yüzden, bu seçimde, sadece bizlerin değil, gelecek kuşakların da kaderi belirlenecek. İki tarafın eşit ortaklığına dayalı bir Kıbrıs'ın, bütün olarak AB üyeliği, bizi de devlet statüsüne yükseltecek, varlığımızı ve kimliğimizi korumamıza, kendi kendimizi, kendi irademizle tayin edebilmemize yol açacaktır. Bunun diğer bir sonucu, AB yurttaşları olarak, tüm Kıbrıslı Türkler'in bir şemsiye altında yeniden bütünleşmesi olacaktır. Ayrıca, Ocak 2000'de, Kuzey Kıbrıs'ta yapılan kamuoyu yoklamasında, halkın dörtte üçü (yüzde 75) bir çözümle Kıbrıs'ın bir bütün olarak ve Türkiye'den önce AB'ye girmesini istemektedir. 1995 seçimini, Kıbrıs sorununu çözme vaadleri ile kazanan, ama kazandıktan sonra beş yılını görüşme masasından kaçmakla geçirmiş olan Denktaş, Kıbrıslı Türkler'i eritmek pahasına, Kıbrıs'ın kuzeyini Türkiye'ye bağlamaya ve Kıbrıslı Türkler'i AB dışında tutmaya sanki yeminlidir. Yarım yüzyıllık geçmişi, lider statüsü ile, demokratik sistemin dışında, ayrı bir kuruma dönüşen Denktaş, yalnız barışı önlemek değil, yapılacak bir barışı da bozmaya ve hem Kıbrıslı Türkler'in hem de Türkiye'nin AB'ye yönelişlerini ters yönde etkilemeye 'muktedir' bir adaydır." İşte Kıbrıslı Türkler'in bir kesimi de Denktaş'ı böyle görüyor, seçime böyle yaklaşıyor. Katılırız, katılmayız, o ayrı bir konu. Bir yerlerden gelen sinyalle Denktaş militanlığı yapmak başka bir konu. Devlet frekansından gazel okumayı gazetecilik sananların, Yunanlı gazeteci Yannis Pretenteris'in konuşmasına bir kere daha göz atmasında yarar var.
kduzgoren@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|