YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Amerikan ajanı

Amerika ile SSCB arasındaki soğuk savaşın en hareketli yılları...
Amerika, istihbarat almak için oraya bir gizli ajan göndermeye karar veriyor.
Yüzlerce aday arasından, aşırı titizlikle, en iyi özelliklere sahip olan birisi seçiliyor.
Seçilen ajan aylar süren çok zorlu eğitime tabi tutuluyor ve göreve hazırlanıyor.
Yapılan bütün testlerden mükemmel sonuçlar alınıyor. Rusçası mükemmel, hatta yerel şiveleri dahi çok iyi derecede konuşabiliyor, her türlü silahı başarıyla kullanabiliyor, diplomatik yetenekleri de olağanüstü...
En sonunda görev zamanı geliyor.

Ajan, Sovyet Hava Sahası'na gece gizlice giren ve radarlara yakalanmayan küçük bir uçaktan, görevin olduğu şehre yakın bir köy civarına paraşütle bırakılıyor.

Yere başarıyla inen ajan, paraşüt ve yanındaki diğer donanımı kamufle ediyor, yerel giysileri giyerek köye doğru yola çıkıyor.

Sabaha karşı havanın aydınlanmasıyla köye yaklaşan ajan, tarlasına gitmek için yola çıkan bir köylüye rastlıyor.

Ona yaklaşarak mükemmel bir Rusça ile gideceği şehre nasıl vasıta bulabileceğini soruyor. Köylü cevap veriyor:
- Amerikalı mısın?
Hayretler içinde kalan ajan tepki gösteriyor:
- Onu da nereden çıkardın?
Köylünün cevabı basit:
- Bizim buralarda zenciye pek rastlanmaz da!

Türkülerimiz

Güzel yurdumuzun her köşesinde, birbirinden güzel türküler söylenegelmektedir yüzlerce yıldan beri.

Değerli okurumuz Bekir Doğan, Güneydoğu bölgesinden derlenmiş bir türküyü iletti. "Güneydoğu'da derlenmesine rağmen, hemen her yerde söylenmektedir bu türkü" diyor. Ayrıca, Cem Karaca tarafından söylenmesinin, hatta yeniden bestelenmesinin iyi olacağını bildiriyor. Türkü şöyle:
Jitem tutam men seni
Çeteme katam men seni
Avşama polis gelende lo
Öğüne atam men seni

312 kalkmasın

Biliyorsunuz, son ayların en çok tartışılan konularından biri 312'nin kaldırılması... Tabii bu sadece Ankaralılar'ı ilgilendiren bir konu değil... Bize göre 312 kaldırılmamalı. Eğer kaldırılırsa, bir başka şehirden Ankara'yı arayacak olanlar, sıfır'dan sonra 312 yerine, hangi numarayı çevirecek?

Allah bin bereket versin

Kuva-yı Medya'dan Baha Kıvanç, Aydın Doğan'ın şirketlerine verilen teşviklerle ilgili uzun bir yazı döktürmüş. Yerimiz dar olduğu için sadece bir kısmını paylaşabiliyoruz. İsteyen, dergiden veya internetten bulabilir.

Efendim Türk Medyasının Sahibi ve Dünya Medyasının İmparatoru Türkiye'nin En Zengin İnsanı ve Kelkit Aslanı Canım Kardeşim Aydın Doğan'ın iki şirketinin daha Hazine Müsteşarlığı tarafından teşviğe layık görülmesi beni ne kadar mutlu etti anlatamam.
Sanki benim iki anonim şirketim teşvik almış gibi sevindim.

Bir tanesi kuruluşunu kısa bir süre önce birlikte kutladığımız ve piyasaya çıktığında Internet Aslanı kesilmesi banko olan "Doğan İletişim Elektronik Servis Hizmetleri A.Ş." ve diğeri de Aydın Bey'in kendi medya organlarına hizmet etmesi için kurdurduğu ve her akşam yurdun dört bir yanından birbirinden kanlı cinayet haberlerini izlediğimiz Doğan Haber Ajansı A.Ş.

Herkesin bol keseden ödül dağıttığı şu günlerde devletin Doğan Grubu'nun başarısını resmen ve nakden takdiridir bu.

Teşvik teşviktir ancak Hazine'nin geçmişte Doğan Grubu'na verdiği teşviklere bakarak bu seferki teşviğini biraz cimri bulduğumu söylemeliyim.
O ne öyle 2.5 trilyon...
Sanki çocuğa bayram harçlığı veriyorlar.
Hani fazla ileri de gitmek istemiyorum, çünkü bunlar -kendimden biliyorum- bürokrattır şimdi tutar "Pek sevgili dostunuz Aydın Bey'in şirketi daha şunun şurası 5 ay önce kuruldu, herhangi bir faaliyetini de görmedik, üstelik sermayesi de 5 milyar lira ve biz bu sermayenin 500 katı teşvik veriyoruz, daha ne istiyorsunuz?" derler.
Vallahi derler...
Bunlardan korkulur.

Müfettişten saklanma oyunu

Vatandaş çocuk yuvası açmış. Herşeyi tamam, sadece bir şey eksik: Ruhsat. Çalıştırmak için ruhsatın şart koşulduğundan haberdar elbette. Ne var ki, kayıtlara başlamışlar ve içerisini minik çocuklarla doldurmuşlar.

Derken, korktukları başlarına gelmiş. Bir denetleme ekibi ziyaret etmiş yuvayı. Oyun çağı çocukları herşeyi 'oyun' olarak algılar ya, yuva öğretmenleri de onlara "Şimdi yeni bir oyun oynuyoruz" demişler, "Müfettişten saklanma oyunu. Hiç kimse çıt çıkarmayacak. Müfettiş amcalar gidene kadar onlara görünmek yok. Haydi bakalım herkes saklansın, hiç sesini çıkarmasın."

SINIR

Kamu-Sen'in yaptığı araştırmaya göre, 4 kişilik bir alilenin yoksulluk sınırı 475 593 000 TL'ye çıkmış. Bu sınır, AB standartlarına uyuyor mu acaba?

Güzel bir soru

Milliyet'ten Doğan Heper soruyor: "Ankara'ya gelen Avrupalı Bakanlar HADEP'i ziyaret ediyor da kapanma tehlikesindeki FP'yi ziyaret etmiyorsa, Leyla Zana'nın peşine düşüp, hapisteki Hasan Celal Güzel'i hatırlamıyorsa bu çifte standart akla neyi getirir?"
Katkılarından dolayı Ayşe Avcil ve Fahrettin Uludağ'a teşekkürler.


Faks: +90 (212) 613 14 92 - 93
29 Mart 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...