YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Spor

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

 


HAGİ: TÜRKİYE'Yİ ÖZLEYECEĞİM

İMPARATORUN VEDA MESAJI

10 yaşında kendisini futbol ortamında bulan George Hagi, "Artık yoruldum.Hagi 'ye haksızlık ediyorum" diyor.

RÖPORTAJ: Ali Gümüş

Tam da söz verdiği gibi saat 12'ye 10 kala Galatasaray'ın Florya'daki tesislerinde buluşup konuşmaya başladık. Dünya Kupaları'nda 5 kez oynamış, 108 kez Romanya Milli Takımı formasını giymiş olan George Hagi, saha dışında da "zıpkın" gibiydi. Kahvelerimizi yudumlarken vakit kaybetmeden sorular başladım:

"-Türkiye'de en çok dikkatini çeken şey nedir?"

"-Gözyaşı! Diyelim ki, bir takım 5-0 yenilmiş, antrenör azarlıyor, futbolcular ağlıyor, taraftarları ağlıyor! Herkes yenilgiye bir kılıf arıyor. 1-0'lık kayıplarda affedilir sebep olabilir ama 5-0'da sebep olmaz! İnsanın gözyaşı dökmesi kendisine kötülük yapması demektir. Güçlü olmak gerek."

"-Bazı maçlarda aşırı sinirlisin, neden?"

"-Beni hırçın ve sinirli bulanlar EUROSPORT, SÜPERSPORT gibi TV kanallarını açarak yabancı müsabakalara bakmalıdır. Kazanmak isteyen herkes biraz sinirli ve inatçı olmalı! Bütün profesyonel ligler çekişmeli geçer.Bazen bana tekme atılıyor, sesimi çıkarmıyorum. Birine bağırıyorsam, takım halinde başarıyı yakalayabilmek amacıyla bağırıyorum. Birkaç güzel hareket yapıp çekilmek, tribün için oynamak takıma zarar verir. Profesyonel bir futbolcu, herşeyden önce skoru düşünmek zorundadır. Sporda ağlamayacaksın, bu mücadelelerde güçlü olan taraf kazanıyor."

"-Barcelona'da oynarken Türkiye'ye neden geldin?"

"-Ben, 10 yaşında futbola başladım, 15'imde de profesyonel oldum. Galatasaray şartlarımı kabul etti, sonra İstanbul, evime (Köstence) daha yakın. Ben Köstence'de Türklerle beraber büyüdüm. onların bana göstermekte oldukları bir yakınlık, bir sıcaklık var. Türkiye'de işlerim çok iyi gitti, kendimi geliştirdim. Galatasaray, kazanmak isteyen bir takım, benim yapıma uygun. Galatasaray benim için çok şey yaptı."

"-Steau Bucarest ve daha sonra Brescia'da top koştururken Real Madrid, Barcelona, ardından da Galatasaray'a transfer oldun.iyi para biriktirebildin mi?"

"-Romanya'dan ayrıldıktan sonra herşeyi kendim ve ailem için yaptım. Ne kadar iyi olursan o kadar iyi para alırsın. Para önemli değil. Önce iyi bir mesleğim ve bundan edindiğim bir kariyerim var. Böyle olunca da para elbette geliyor. İyi yaşamak, saygı görmek istiyorsan kendine bakacaksın."

"-Ailen zengin miydi?"

"-Yoo, hayır! Babam işçiydi. Selanik'te doğmuş, benim doğum yerim ise Köstence. Benim Makedon olduğumu sananlar yanılıyorlar. Ben, Ben, Rumen'im."

"-Türk futbolunu nasıl buluyorsun?"

"-5 yıl içinde önemli ilerlemeler oldu. Dünyada artık bir yerlere gelmek gerek. Elbette bu yerleri yakalamak için Galatasaray gibi olmak icab eder. Futbolda başarıya doymamalı, daha fazlasını istemeli, azimli, hırslı olmalı..."

"-Beğendiğin futbolcuları sayar mısın?"

"-Türk Milli Takımı çok iyi. Hakan Şükür, dünya çapında. Arif, Okan, Rüştü, Alpay, Tayfun klas futbolcular. Yeniler ide geliyor."

"-Galatasaray'ın başarısındaki etkenler?"

"-3.5 yıl önce İstanbul'a geldim. Antrenör Fatih Terim bizleri kaynaştırdı. Hep beraber mücadele ettik. Daima en iyisini istedik ve istiyoruz. Durum böyle olunca başarı yakalanıyor."

"-Futbol yaşantında kimi örnek aldın?"

"-Köstence'de 10 yaşımda futbola başladığımda Hollandalı Cruyff idol'umdu. Dobrin ve Yordenescu'nun tekniklerine de bayılırdım."

"-Türkçe şarkı biliyor musun?"

"-Köstence'deki lokantalarda çoğunlukla Türkçe müzik çalınır. Mavi Mavi, Masmavi ve Rumeli havaları hep dilimin ucundadır."

Futbolda büyük izler ve geride kalan koskoca 20 yıl içinde istikrarın sembolü olan Hagi ile G.Saray' ı ve UEFA Kupası'nı da konuştuk. George Hagi, bu konuda da sorularımızı samimiyetle yanıtladı:

"-UEFA Kupası ve yarı finalinde Leeds'i yenebilir misiniz?"

"-Leeds, İngiltere'nin en iyi organize olmuş, en genç ekibi. Partizan, L.Moskova, S.Moskova, Roma ve Prag'ı eledi. Galatasaray da Bologna, Dortmund ve Mallorca'nın işini bitirdi. Leeds, mücadeleci, zor bir takım ama Galatasaray da 5 yıl önceki ekip değil. Onlar da bizden çekiniyor. Azmeden, sonuna kadar mücadele eden taraf galibiyetle kucaklaşır."

"-Aile yaşantın nasıl?"

"-Yeşilköy'de çok güzel bir evde oturuyoruz. Fakat eşimle çocuklarımın yüzlerini fazla göremiyorum. Saygı duyduğum, sohbetlerinden zevk aldığım İstanbul'un Romanya Başkonsolosu Sayın Radu Bajenaru ile 2 aydır buluşamadık. Aileme, dostlarıma henüz fazla zaman ayıramıyorum. Çünkü ben profesyonel bir sporcuyum. Önce işimi yapmam gerek. Bu durumdan eşim de şikayetçi ama bütün bu zorluklara ailem için katlandığımı biliyor ve hoşgörüyor."

"-Galatasaray (Bir yıldaha kal) derse, kalır mısın?"

"-Yüzde bir. Tam 20 senedir profesyonel futbolcuyum. Eşime, aileme ve kendime zaman ayırmak istiyorum."

"-Çocukların kaç yaşlarında?"

"-Oğluma babamın (İanis), kızıma da annemin (Kira) adlarını koydum. Biri 4, diğeri 1.5aylık."

"-1990 Romanya Devrimi'nden nasıl etkilendim?"

"-Futbol oynarken hayatımın planını da yapmıştım.Bir yandan okudum, İktisat Fakültesi'ni bitirdim. Son imtihanı vermiş, Kötence'ye dönüyordum ki, yolda ihtilalin patlak verdiğini öğrendim."

"-Ekonomist olduğuna göre para kazanmanın yollarını biliyorsun?"

"-İnsan kendisini sever, korur, kuvvetli olursa ardından para geliyor. Zengin olmak için ekonomist olmağa gerek yok.!"

"-Futboldan ne kadar kazandın?"

"-Bir hayli. Bu paralara bir yer bulmak gerekiyor. Futbola veda ettikten sonra antrenörlük yapacağım. Benim bir mesleğim, kariyerim var. (Ne kadar zenginsin) diye sorulacak olursa, rakam önemli değil, bir çoğalır, bir azalır. Bütün mesele her zaman para kazanabilecek güçte olabilmede. Bir kariyerim olduğuna göre, para kazanmak benim için sorun değil. Zaten yatırımlarım da var."

"-Hangi yemekleri seviyorsun?"

"-Daha çok İtalyan yemeklerine (makarna türleri) düşkünüm. Maydonozlu, peynirli börek ve peynirli domatesi pek severim."

"-Nasıl bir jübilen olacak?"

"-Galatasaray'dan bilindiği gibi Mayıs'ta ayrılıyorum. Galatasaray, İstanbul'da bir Türk ekibiyle benim için onayacak.Daha sonra Bükreş'te Romanya Milli Takımı, Dünya Karması önüne çıkacak.Sevdiğim, beğendiğim futbolcuları Romanya'daki karşılaşmaya çağıracağım."

"-Jübile ile aktif spor yaşantına veda ettikten sonra da Türkiye'ye gelecek misin?"

"-Elbette. 5 Şubat1965 doğumlu olduğuma göre, bugün 35 yaşındayım. Türkiye'ye hep geleceğim, ama "seyirci" olarak.Ben istiyorum ki, Türk futbolcuları, büyük olduklarına, kazanacaklarına hep inansınlar ve birkaç galibiyet ve zafer sonunda bununla yetinmeyip daha fazlasını istesinler. unutmamak gerekir ki, kim daha iyi ise ona göre para ödeniyor..."

"Hoşçakal, aziz dost!"

"-L'arrivedere!.."

 



Kağıda basmak için tıklayın.

George Hagi
Hagi 'den İnciler:
  • Köstence'de Türkler'le birlikte yaşadık.
  • İbo'nun "Mavi Mavi" şarkısını orada duydum.
  • Para önemli, ancak herşeyin ötesinde sağlık ve huzur...
  • 20 yıldır futbolun içindeyim. Artık yoruldum...
  • Romanya'da ihtilal olduğu zaman öğrenciydim...
  • Türkiye 'de çok kaliteli futbolcular var...
  • Son 5 yıldır türk futbolu Avrupa düzeyinde...

     


  • Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
    İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED
    Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...