|
|
 |
1 Mayıs bayram olsun
Çalışanlar, Türkiye'de daha çok kanlı olaylarla hatırlanan 1 Mayıs'ı bayram olarak kutlamak istiyor. İşçiler dayanışma ve mücadele günlerinin tatil olmasını ve eski itibarına kavuşturulmasını bekliyor.
ANKARA- 1886 yılında hak mücadelesi veren Amerikalı işçilerin direnişi günü olan 1 Mayıs, Türkiye'de çoğu zaman kanlı olaylara sahne oldu. 1 Mayıs'ın bayram havası içinde kutlanmasının mümkün olmayacağını düşünen sivil toplum örgütleri, 1 Mayıs kutlamalarına katılmama yolunu seçiyor.
Direniş mi, bayram mı?
Çalışan sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak kabul edilen 1 Mayıs, 1886 yılında Amerika'da başta ücretlerin arttırılması ve çalışma saatlerinin düşürülmesi başta olmak üzere bir dizi taleplerin yerine getirilmesini isteyen işçilerin direnişi ile başladı. Birçok işçinin ölümüne neden olan bu direnişler, 1890 yılında çalışma saatlerinin 8 saate düşürülmesine kadar sürdü. Amerikalı işçilerin haklarını alana kadar ölümüne direnmelerinin başlangıç tarihi olan 1 Mayıs, dünyanın birçok ülkesinde işçi bayramı olarak kutlanmaya başladı.
Kanlı kutlamalar
Türkiye'de de 1 Mayıs kutlamaları, Osmanlı İmparatorluğu dönemine dayanıyor. İlk kez 1909 yılında Üsküp'te Türk, Bulgar ve Sırp işçilerinin katılımı ile kutlandı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra komünist bir hareket olduğu gerekçesiyle uzun dönem yasaklanmasına rağmen küçük kutlamalar yapıldı. 1970'lerin başında Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de 1 Mayıs büyük kalabalıklar halinde kutlanmaya başlandı. Bu kutlamalar bazı dönemlerde kanlı olaylara da sahne oldu. Özellikle 1977 yılında Taksim'de yapılan kutlamalar 37 kişinin ölümü ile sonuçlandı. Yasa dışı örgütlerin boy gösterdiği yer haline gelen 1 Mayıs kutlamalarında yaşanan olaylar 'İşçi Bayramı'nın üzerine kara lekeler düşürdü.
Meydan kutlamalarına ilgi azaldı
Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK'in 1996 yılında İstanbul Karaköy'de düzenlediği 1 Mayıs mitiginin sonu da kanlı bitti. Üç kişinin öldüğü ve çok sayıda kişinin yaralandığı mitingten sonra işçi konfederasyonları, 1 Mayıs kutlamalarında yaşanan olayları daha fazla sorgulamaya başladılar. İşçi konfederasyonları, 1 Mayıs'ın kana bulanmaması için büyük mitinglerden kaçınmaya başladılar. Bazı sendikalar, kutlamaların salon toplantılarına dönüştürülmesini istemeye başladı. Ortak kutlamalar azaldı. 'Çalışanların bayramı' olarak bilinen 1 Mayıs'ın yasa dışı örgütlerin ve siyasi partilerin boy gösterdiği yer olduğu gerekçesiyle çalışanların oluşturduğu bazı örgütler ise kutlamaya hiç katılmamayı tercih etti.
YASADIŞI ÖRGÜT KORKUSU
Bu yıl işçi, memur ve meslek odalarının oluşturduğu Emek Platformu tarafından 1 Mayıs'ın ortak kutlanması yönünde girişim başlatıldı. Emek Platformu'nda yer alan üyelerden bir kısmı, alanlarda ortak kutlama yapılması için yasa dışı örgütler yanında siyasi partilerin katılımının da engellenmesini talep etti. Platform üyelerinden bir kısmı ise siyasi katılımların önüne geçilemeyeceğini dile getirince 1 Mayıs'ın alanlarda ortak kutlanma düşüncesi ortadan kalktı. İşçi, memur ve meslek odalarının oluşturduğu Emek Platformu, bu defa 1 Mayıs'ı ortak bir bildiri ile kutlama kararı yanında bu günün resmi tatil olması için de girişim başlatma kararı aldı. Bu arada Emek Platformu üyesi olan Türk-İş'in de içinde yer aldığı bazı örgütler, ortak bildiri kararını da ihlal ettiler. Bugün İstanbul'da Türk-İş, Hak-İş ve DİSK temsilcilerinin katılımıyla bir miting düzenlenirken, Hak-İş, Ankara'da 1 Mayıs etkinliğinde yer almayacak.
|
 |
|