![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
İlk tur sonuçlarından, ikinci tura bakış
İlk tur sonuçları ilginçti. Meclis'teki oylamayı ekrandan izlerken, kendi aramızda tahminlerde bulunmuştuk. Aşağı yukarı tahminler tuttu. Sezer'in 260 ile 300 arasında oy alacağını tahmin etmiştim. Tam ortada olan 280'den bir oy fazla aldı, fena sayılmaz. Mail Büyükerman'ın iki oy alacağını söylüyordum, "Biri kendisinin, diğeri Mesut Bey'in oyu" demiştim. Üç oy almasına doğrusu şaşırdım. Demek ki Tansu Hanım da Mail Bey'e oy vermiş diye düşünebiliriz. Benim on tane olur diye tahmin ettiğim geçersiz oylar, sekizde kaldı. Geçersiz oyları anlayabiliriz de, iki tane çıkan "boş" oylar ilgi çekici. Belki de Mesut Bey ve Tansu Hanım, tahmin ettiğimiz gibi Mail Bey'e oy vermedi, kim bilebilir! Sadi Somuncuoğlu'nun aldığı 58 oy, tablonun en tuhaf tarafı. Kendi partisinden almadı, oradan almadı, buradan almadı... Peki kim verdi o 58 oyu? Birisi kendisinin ise, kalan 57 oy kimin? Uzaylılar gelmedi ya!.. Bu işte, töre ile terörün birbirine karıştırılmasının bir etkisi olmalı. İkinci oylama öncesi Sadi Somuncuoğlu'na bir saldırı daha yapılsa, alacağı oylar ikiye katlanabilir. Hükümeti oluşturan üç partinin oy toplamı 350 olunca, ortak aday Sezer'in 281'de kalmasını izah etmek kolay değil. Söylendiği gibi, muhalefet partilerinden de Sezer'e oy geldiyse, ortakların fire sayısı beklenenin çok üzerinde demektir. Eğer hükümet ortakları Sezer'in üçüncü tura kalmadan bugün seçilmesini istiyorsa, akılcı bir taktik geliştirmek zorundalar. Oylamadan birkaç saat önce A. Necdet Sezer, Meclis bahçesine çağrılmalı ve orada kendisine "Ülkücü tavır" gösterilmeli. MHP "Biz bu işi gördük" derse, görevi DSP üstlenmeli ve "Demokratik Sol tavır" gösterilmeli kendisine. Önemli olan hangi tavrın gösterileceği değil, henüz vakit varken, yeteri miktarda tartaklanması. Çekirge, ilk defa hocasına ders verir
- Hocam, teknoloji çok hızlı gelişiyor.
Sabit ücret
Cep telefonunda sabit ücret alınmasını 'haksız' bulan yargıçları kutlamak lazım. Bugüne kadar ödenen 113 milyon lira civarındaki tutar geri ödenecek. Ancak sadece dava açan bir vatandaşa. Şayet diğer aboneler dava açacak olursa, onlara da bu karar 'örnek' teşkil edecek. Gülünesi bir vaziyet işte! GSM şirketleri bahçelerinin etrafına tel örgü çekse... Ya da çalı ile çevirseler... Oradan geçen koyun sürülerinin yünlerinden tel örgü ve çalıya takılan yünleri toplayıp biriktirdikten sonra satsalar... Elde ettikleri parayla da bütün abonelerin hakkı olan ve bugüne kadar anlamsızca toplanmış bulunan 'sabit ücret'leri ödeseler... Ne güzel olur. Kâtip ahmak yani
Antakya'da Halepli bir görevlinin ahmak bir kâtibi vardı. Müslümanlar'ın savaşa giden iki gemisi batmıştı. Kâtip, Emir'e durumu bildirmek için mektup yazmış ve şöyle demişti: "Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adıyla... Ey Emir! Allah seni âziz kılsın. Bil ki, iki tane gemi denizde alabora oldu, yani dalgaların şiddetli olması nedeniyle battı. İçindekiler helâk oldu, yani telef oldular..." Halep Emiri de şöyle cevap yazdı: "Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adıyla, Mektubun geldi, yani ulaştı. Onu anladık, yani okuduk. Kâtibini terbiye et, yani cezalandır. Onu değiştir, yani azlet. Çünkü akılsızdır, yani ahmaktır. Vesselâm, yani mektup bitti."
mseker@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|