YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Dünya

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 


Asrın davası başladı

PAN AMERİKAN Havayolları'na ait yolcu uçağını Lockerbie'de düşürüp 270 kişiyi öldürmekle suçlanan iki Libyalı'nın yargılanmasına dün Hollanda'daki eski Amerikan üssü Camp Zeist'te başlandı. Özel olarak kurulan mahkemeyi İskoç hakimler yönetiyor.
MAHKEME binası en yüksek teknolojiyle inşa edildi. Sanıklar duruşmayı kurşun geçirmez camın arkasından izliyor. Washington, New York ve Londra ve İskoçya'ya canlı yayın yapılıyor. Libya sanıkları teslim ederek 10 yıllık ambargodan kurtuldu.
YARGILAMA, dünyada bugüne kadar görülen en geniş cinayet soruşturmasının sonucu. 11 yılda 20'nin üzerinde ülkede 15 bin tanıktan ifade alındı, 180 bin parça delil tarandı. İlk kez bir ülkede görülmesi gereken dava başka bir ülkede görülüyor.

CAMP ZEIST- Lockerbie davasının sanıkları iki Libyalı'nın yargılanmasına dün başlandı. Amsterdam'ın güneydoğusundaki eski bir Amerikan üssü olan Camp Zeist'te başlayan duruşmayı, Lord Ranald Sutherland başkanlığındaki 4 İskoç hakim yürütüyor. Libyalı sanıklar Abdül Basset El Megrahi (48) ile El Amin Halife Fahima (44), duruşmayı tabandan tavana kadar kaplanmış kurşun geçirmez camın arkasından izliyorlar. Duruşmalar, Libya'nın geçen yıl iki sanığı teslim etmeyi kabul etmesinden bu yana iki kez ertelenmişti.

Libyalı sanıklar, 1988'de İskoçya'nın Lockerbie kasabası üzerinde Pan Am uçağının düşürülmesiyle suçlanıyorlar. Uçağın düşmesi sonucu 270 kişi ölmüştü. Lockerbie yüzünden uzun yıllar ABD ve İngiltere-İskoçya'nın çıkardığı tutuklama müzekkereleri nedeniyle sanıkları teslim etmesi için 10 yıl kadar BM yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan Libya, sanıkları bir yıl kadar önce teslim etme kararı alınca BM ambargosundan kurtuldu.

Dünya hukuk tarihinde ilk kez

Bir yıl sürmesi beklenen yargılama, dünyada bugüne kadar görülen en büyük uluslararası cinayet soruşturmasının sonucu. 11 yılı aşkın zamanda 15 bin tanıktan 20'nin üzerinde ülkede ifade alındı, 180 bin parça delil tarandı. Lockerbie mahkemesi, dünya hukuk tarihinde ilk kez karşılaşılan bir yargılamaya sahne oluyor. Camp Zeist'ta dünya tarihinde ilk kez bir ülkenin hukuku, başka bir ülkede uygulanmış olacak.

En yüksek teknolojiyle inşa edilen mahkeme binası 18 milyon dolara maloldu. Eski geleneksel Kraliyet usûlü ak perukalarla fildişi rengi cüppeler giyen üç asil bir yedek yargıcın kürsüleri üstünde Latince "Nemo me impune lacessit: Kimse işime (yargıya) karışmaya cesaret edemez" sözü okunuyor.

Washington, New York ve Londra'ya canlı yayın

Mahkemede, Lockerbie'de yakınlarını kaybeden 30'un üzerinde kişi, iki Libyalı sanığı ayıran kurşun geçirmez cam bölmenin diğer tarafından ilk duruşmayı izliyor. Lockerbie kurbanlarının yakınları, kapalı devre televizyon yayınıyla da duruşmaları izleyecek, mahkemede hazır bulunamayan mağdurlar Washington, New York, Londra ve İskoçya'daki merkezlerle her duruşmanın ayrıntısını uydu bağlantısıyla anında öğrenebilecek. Lockerbie'de yakınlarını kaybedenler, bu sabotajda Libya hükümetinin üst düzey yöneticileri ile dünyada başka terör örgütlerinin parmağı olduğuna inanıyor.

Abdül Basset El Megrahi ile El Amin Halife Fahima kurşun geçirmez camın içinden suçsuz olduklarını bir kez daha dile getirdiler. İlk duruşmada savunma tarafınının iddiasını okuyan mahkeme memuru, Pan Am uçağına bomba yerleştirilmesini, Suriye'nin de dahil olduğu terör örgütlerinin tezgaladığını iddia etti. Sanıkların suçu sabit görülürse, ömür boyu hapis cezası alabilecekler.

270 kişi öldü

HOLLANDA'da başlayan dava ile 21 Aralık 1988'de, Frankfurt-New York seferini yapan Pan Amerikan Havayolları'na ait Boeing 747 Jumbo Jet yolcu uçağının bombayla düşürülmesi üzerindeki sır perdesinin kaldırılmasına çalışılacak. Yolcu-mürettabat 259 kişi taşıyan, kimsenin kurtulamadığı kazada uçak, Frankfurt'tan havalandıktan sonra yolcu aktarımı için Londra'nın Heathrow Havalimanı'na inmişti. Uçak, akşam saat 6:25'te New York'a doğru havalandıktan 38 dakika sonra, İskoçya'nın Lockerbie kasabası üzerindeyken bomba patladı. Faciada, Lockerbie halkından yerde 11 kişi olmak üzere toplam 270 kişi hayatını kaybetti.

Yeni suçlama

DÜNKÜ duruşmada Abdül Basset El Megrahi ile El Amin Halife Fahima'nın avukatları, Lockerbie kazasından Filistin Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlığını (PFLP-GC) ve çok az bilinen Filistin Halk Mücadele Cephesi (PFSP)'ni suçladı. Savunma ayrıca Lübnanlı bir PFLP-GC üyesi ve olan ve İsveç'te hapiste bulunan Muhammed Ebu Talib de dahil olmak üzere bir dizi isim verdi. Talib, Lockerbie olayı ile ilgili şüphelilerden biriydi ama hiçbir zaman tutuklanmadı. Dava, Hollanda'da esik bir askeri üste görülmeye başlandı.




Kağıda basmak için tıklayın.

Mashadov'un ailesi Türkiye'ye mi geldi?
'İsrail'e gittim, eğitim alıp, casusluk yaptım'
ŞİRAZ- İran'da, ABD ve İsrail hesabına casusluk yapmakla suçlanan 13 Yahudi'nin avukatları, müvekkilerinin İsrail'e bilgi verdiklerini kabul ettiklerini söylediler. Savunma avukatı İsmail Naseri, dün yapılan 3. duruşmadan önce, İran yasalarına göre bu kişilerin casus olduklarının kabul edilmesi için, devletin bu bilginin gizli olduğunu kanıtlaması gerektiğini belirtti. "Eğer mahkeme gizli belgelerin verildiğine inansaydı, bize dellileri gösterirdi" diyen Naseri, iddia makamının İsrail'e gizli bilgilerin satıldığını kanıtlayamadığını söyledi. ABD ve İsrail hesabına casusluk yapmakla suçlanan 13 Yahudi'den biri olan Dani Tefilin, televizyonda "İsrail için casusluk yapmaktaydım. İsrail'e 1994'te yaptığım ziyarette, İran'da yapacağım faaliyetler için eğitildim" demişti. İran'daki mahkemede, 13 Yahudi'nin yanı sıra 8 Müslüman vatandaş da aynı suçlamalarla yargılanıyor.
'MOSSAD toprak verecekti'
ABD ve İsrail hesabına casusluk yapan Yahudilerden baş zanlı Dani Tefilin, dinî inançları ve maddi ihtiyaçları nedeniyle casusluk yaptığını söyledi. Tefilin, Reuters muhabirine yaptığı açıklamada, ayda 500 dolar için İsrail istihbaratına bilgi sağlayarak niçin hayatını tehlikeye attığı sorusuna, "Paraya ihtiyacım vardı. Bunun yanında dinî inançlarım da var. Toprak taaahüdü vardı, çünkü onlar (İsrail istihbaratı) bana toprak sözü verdi, İsrail benim gerçek ülkem" dedi.
Rus ordusu nükleer uçaklarla donanıyor
MOSKOVA- Rusya Federal Ordusu Komutanlığı, ülkenin uçak filosuna son on yılda ilk kez yeni TU-160 stratejik uçağının alındığını açıkladı. İnterfaks ajansına dün konuyla ilgili bilgi veren Rus yetkililer, SSCB dağıldıktan sonra Rusya ordusunda 6 TU-160'ın kaldığı belitilirken, Ukrayna'dan çıkarılan Rus askeri birlikleri ile birlikte daha 8 uçağın Moskova'ya getirildiğini kaydettiler. TU-160'lar Kazan' bölgesinde üretiliyor. Dünyada, yakıt ikmali yapmaksızın onbinlerce kilometre gidebilen ve nükleer füzelerle donatılan TU-160'ın özelliklerine sahip başka bir uçak bulunmuyor.

Kıbrıs'ta diplomasi trafiği hızlandı
LEFKOŞA- AB Dönem Başkanı Portekiz'in Dışişleri Bakanı Jaime Gama'nın temasları sürerken, Kıbrıs, 23 Mayıs'ta New York'ta yapılacak 3'üncü tur görüşmeler öncesinde, yoğun bir diplomasi trafiğine sahne oluyor. Dısişleri Müsteşarı Faruk Loğoğlu'ndan sonra İngiltere'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Sir David Hannay dün Kıbrıs'a geldi. BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro de Soto da Pazar günü Kıbrıs'a gelecek. ABD Başkanı'nın Kıbrıs Özel Temsilcisi Alfred Moses'ın ziyaret tarihi ise henüz kesinleşmedi. Hannay ve De Soto, Pazar günün kadar taraflarla bir dizi görüşmeler yapıp ayrılacak.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED
Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...