Fazilet Partisi Genel Başkan adayı Abdullah Gül, 14 Mayıs öncesi gelişeleri, yeni dönemde hedeflerini ve kamuoyunda merak edilen bütün soruları cevapladı. Kongre öncesi son durumu Yeni Şafak'a değerlendiren Gül çarpıcı açıklamalarda bulundu.

YENİLİK - GELENEK

Biz partinin temel direkleriyiz

Bizim hareketimize, dava adamları hareketimizin eskiden beri içinde olan insanlar sahip çıktılar. Bizler partinin temel direkleriyiz. Ben, Erbakan Hoca bağımsız hareket başlattığı zaman lisedeyken bu hareketin içerisine girdim. 12 Eylül'de üniversite hocasıyken Metris Cezaevi'ne alınan ilk kişi benim. Bülent Arınç Bey, Milli Nizam kurulduğunda gençlik kolları başkanıydı... 1975 yılında Recai abinin seçim kamparyasında ben ve arkadaşlarım vardı. Kendisini çok severim. İçi dışı bir , temiz bir insan. Hepimizin ağabeyidir. Aklına ilk gelen şey doğrudur.

Sular yukarı akıtılamaz

Bizim getireceğimiz yenilik partinin temel değerleriyle, ilkeleriyle, prensipleriyle çelişmiyor. Bu kadar haklı, bu kadar doğruları söyleyen bir partinin daha iyi bir yönetimle temsil edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Teşkilatlarımız da bunu istiyor. Artık sular yokuş yukarı akıtılamaz... Basit taktik çıkarlar peşinde koşuyoruz... Oysa, stratejik çıkarlar takip etmeliyiz. FP'nin önce kendi hakkını korur hale gelmesi, kamuoyundaki imajının düzeltmesi lazım.

YETKİ TEŞKİLATA

En çok çalışan partiyiz

Beklentilerimizin çok ötesinde bir alaka var. Teşkilatlarımız olaya rasyonel bakıyor. Gelişmelerin içerisinde yaşıyorlar. Realiteyle karşı karşıyalar, hayatın içinde, toplumla temas halindeler. Bu da onların genel kongereye daha objektif bakmalarını sağlıyor.

Türkiye'nin en çok çalışan partisiyiz. Teşkilatlarımız gece gündüz demeden, maddi manevi bütün imkanlarıyla bu Fazilet Partisi için çalışıyorlar. Şimdi, onlardan akıllarını da istiyoruz. Onların aklının bu partinin yönetimine katılmasını sağlayacağız.

Taşra yönetime katılacak

Teşkilatlarımızı, gizli-açık hiç yalan söylemedim. Yapamayacağım şeyleri, arkasında duramayacağım sözleri sarfetmedim. Kazansam da kaybetsem de partimin emrindeyim. Delegelerin vereceği her görev kabulümdür. Delege ilgi istiyor. "Teşkilatları ihmal etmeyin ve birbirinizi gücendirmeden yarışın" diyorlar.

Gittiğim heryerde büyük bir saygı, sevgi ve alaka ile karşılandım. Konya'da da aynı saygıyı gördüm. Neden aday olduğumu ve partiye hangi yenilikleri getireceğimi anlattım. Arkadaşlarımıza istedikleri soruyu, akıllarından geçen her şeyi sorma imkanı tanıdım. Başlangıçta bazı kuşkuları endişeleri vardı. Ancak, konuştukça hepsi güven duymaya başladılar. Kuşkular dağıldı. Kabul edelim, bizim partimiz merkezden idare ediliyor. Yetkileri teşkilatlara devretmek zorundayız.

DİYARBAKIR İL BAŞKANI UYANIK

Yenilenme kaçınılmaz..

Konya'da yapılan il başkanları toplantısında ortak bildiriye imza atmayarak tepkisini ortaya koyan Fazilet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fehmi Uyanık, "Güçlü bir FP için yenilenme şart" dedi. Uyanık, dirayetli bir yönetimle değişimin gerçekleşmesi için çalıştıkları söyledi. "Erbakan Hoca'ya da, Tayyip Erdoğan'a da, Halil Ürün'e de vefa gösterilen bir yönetim istiyorum" diyen Uyanık, FP'nin büyümesi için teşkilatların gerçek görüşünün kongreye yansıması gerektiğini söyledi. Uyanık, şöyle devam etti:

"Erbakan hocamızdır, gönlümüz onunladır. Ancak, Hocamız'ın yasağı da dahil olmak üzere bütün problemlerden kurtulmanın yolu kuvvetli, basiretli, dirayetli bir kadronun iş başına gelmesiyle mümkündür."

Genel Kongre'de, liste yöntemine de değinen Fehmi Uyanık, çarşaf liste uygulamasının da düşünülebileceğini ama, iki genel başkan adayının ayrı ayrı liste çıkarmasının daha uygun olacağını düşündüğünü belirtti. Uyanık, "her iki durumda da değerli insanların listeye gireceğine" inandığını belirtti.

ERBAKAN BANA SİYASİ KİMLİK KAZANDIRDI

Hoca'nın onuru bizim onurumuzudur

Erbakan bana siyasi kimlik kazandırmış olan, hepimizin üzerinde emeği olan değerli bir insandır. Hocamızdır... Bu süreçte, yüzüne bakamayacağım işler yapmadım. Her zaman tavsiyelerini, tecrübelerini alırım. O'nun onuru, onun şerefi bizim şerefimizdir. Ben vefalıyım. Vefamızı ancak güçlü-kuvvetli bir partiyle gösterebilir. Kim 312. madde yasağını kaldıracak? Mesut Bey mi, Devlet Bey mi, Bülent Bey mi? Hiçbirisi, bu yasakları ancak biz güçlenirsek kaldırırız.

Emanetçi değilim, olmam

Herkes bir şeyler söylüyor. Bunları umursamam. Kimsenin emanetçisi değilim, olmam da. Fikirlerim ortada, bu partiye getirmek istediğim yenilikler açık. Bunları söyleyen birisine emanetçilik izafe edilemez. Bunları söyleyen birisi uygulamaya gelince kendisiyle çelişmez. Söyleyen söylesin. Hiç kompleksim yok.

Hem uzlaşmacıyım, hem de sert

Uzlaşmacı, diyaloga açık bir insanım ama, bunun şartları var. Muhalefet kavga-gürültü, sertlik değildir. Ben, uzlaşmaya, karşılıklı anlayışa ve söze önem veriyorum. Ama, gerektiği zaman tavrımı koyarım, geçmişte de koydum. Mesela, partimize oy kaybettiren küskünler hareketine baştan sona karşı çıktım. Bunun kamuoyuna yansıtmamam parti terbiyemdendir. Haksızlık karşısında da tepkimi koyarım. Refahyol'da da bunun örneklerini verdim. Hükümete verilen bütün gensoruları ben savundum. Meclis'te Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne açık açık karşı çıkan tek isim bendim. 28 Şubat'ın en zor günlerinde Mesut Yılmaz, Meclis kürsüsünden bir generalin ismini ima ettiğinde "Erkeksen o generalin ismini açıkla" diye tavır koyan da ben oldum. O zaman Başbakan olan Erbakan'ın protokoldeki yerini Genelkurmay Başkanı'nın, basının tepkisine rağmen kullandım.

YENİ DÖNEMDE FAZİLET PARTİSİ

Tutarlı bir FP istiyorum

Bundan sonra Fazilet Partisi'nin en önemli özelliklerinin; güvenilirlik, açıklık, tutarlılık ve ilkelilik olmasını isterim. Bunu tesis etmeye çalışacağım. FP kendi yolunu ancak kendi açar. Kuvvetlenmemiz, birinci parti olmamız şarttır. Sadece bu da yetmez aynı zamanda toplumda oy oranımız üzerinde bir sempati dalgası oluşturmamız lazım. Hiçbir parti sadece Meclis desteği ile iktidar gücü elde edemez. Toplum tabanında da mutabakatlar tesis etmek zorundasınız. Bu da ancak, partinin, parti yönetiminin ortaya koyduğu vizyonla olabilir.

Diriliş ve heyecan geldi

Biz hayırda yarışıyoruz. Bu kongrede kaybeden olmayacaktır. Küsme, parçalanma bekleyenleri ikaz ediyorum. Bizi iyi tanısınlar. Bizim yarışımız başka partilerde olanlara benzemez. Fazilet Partisi'ne yeni bir renk, seviye, moral gelecek. Şimdiden bir diriliş ve heyecan geldi. Bütün bölgelerde coşkulu bir kıpırdanma var. Parti, parti olduğunu bütünüyle hissetmeye başladı. Mesela, Giresun ziyaretimizde eskiden il başkanlığı yapmış 7 arkadaşımız yan yana oturuyordu. İl başkanı sevincini gizleyemiyordu. Bunlar özlediğimiz manzaralardır. Rahatlıkla söyleyebilirim ki Fazilet Partisi şimdiden kazanmaya başlamıştır. Adaylığımla, partinin kredibilitesini artırdım. Kongreden sonra kim kazanırsa kazansın, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hayırda yarışımız ve kaliteli rekabetimiz Fazilet Partisi'nde daha iyi işler yapılmasını mecbur kılacaktır.

FP GRUP BAŞKANVEKİLİ BÜLENT ARINÇ:

Tabanın gönlünden geçen olacak

Abdullah Gül ile birlikte teşkilatları gezen FP Grupbaşkenvekili Bülent Arınç, "Bu bir hizmet yarışıdır" dedi. Partinin geleneklerine karşı bir hareketin sözkonusu olamayacağını belirten Arınç, "FP hemen iktidar ortağı, ilk seçimde de birinci parti olmalıyız. Kendimizi millete begendirmeye mecburuz" şeklinde konuştu. Arınç, parti yönetiminde ehliyete önem verilmesinin önemine değinerek, "Vefa duyguları içerisinde büyük bir kucaklaşma gerçekleştirmeliyiz" yorumunu yaptı. Genel kongre yarışının kimse kırılmadan ve incinmeden tamamlanacağına inandığını belirten Arınç, FP'nin diğer partilerden bu yönüyle ayrılması gerektiğini söyledi.

Arınç, Gül'ün genel başkan olması halinde Fazilet Partisi'nde yeni dönemde gerçekleşmesini düşündükleri gelişmeleri şöyle ifade etti: "Genel Merkez ile teşkilat bir ekmeğini bölüşecek. Bugün de durumumuz iyidir hamdolsun ama daha iyi olmasının istemez miyiz? Teşkilatlar düşünecek, gönüllerinden geçen ne ise o uygulanacak."

Teşkilatın aklına ihtiyacımız var

İnsanlar, gece gündez demeden koşarak, paralarını, emeklerin, herşeylerini partiye verdiler. Şimdi, onlardan akıllarını da istiyoruz. Buna ihtiyacımız var. İnsanlarımızın aklının parti yönetimine katılmasını sağlayacağız.