ANKARA- Türk-İş Konfederasyonu ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) tarafından düzenlenen "Dünya Basın Özgürlüğü Günü Paneli" başladı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, FP Genel Başkan Yardımcısı Veysel Candan ve bazı siyasi partilerin yöneticilerinin yanı sıra sendika, demokratik kitle örgütü başkan ve yöneticileri ile çok sayıda gazetecinin katıldığı panelin ilk bölümünün açış konuşmasını, TGS Genel Başkanı Ziya Sonay yaptı.

'Baskı altındayız'

Ankara Oteli'ndeki panelde konuşan Sonay, siyasi iktidarların yanısıra bizzat medya sahiplerinin de basın özgürlüğü önünde önemli bir tehdit oluşturduğunu kayderek, "Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Gazetecilik iş kolundaki bu yasadışı uygulamalara ve köleci uygulamalara son verilmelidir. Medya işverenlerinden gelecek her türlü baskıya rağmen gerekli yasal düzenlemeleri yapmalarını hükümetten talep ediyoruz" dedi. Gazeteler ve televizyonlardaki çarpık uygulamaları ortadan kaldıracağı düşüncesiyle hazırladıkları yasa önerisini tüm siyasi parti grup başkanvekillerine verdiklerini kaydeden Sonay, siyasi partilerden yasal düzenleme için destek beklediklerini ifade etti.

212'nin içi boşaltıldı

Ziya Sonay, gazetecilik kolundaki çalışma koşulları ile medya sahiplerinin bu alandaki sorumluluklarının hiçbir biçimde göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "212 sayılı yasanın içini boşaltacak fiili uygulamanın önüne geçilmesini istiyoruz. RTÜK yasasının 29. maddesinde yer alan 'Medya işverenlerinin devlet ihalesine girmesini yasaklayan hükmün' aynen korunmasını talep ediyoruz"

Eli kalem tutanın hali buysa...

Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral ise sözlerine, "Burada tüm siyasi partilerimizin temsilcilerini ve yöneticilerini göremiyoruz. Düşünüyorum da eğer böyle bir paneli medya patronları düzenleseydi bazı siyasi partilerin başkan ve yöneticileri herhalde akşamdan orada olurlardı" diye başladı. "Eli kalem tutan kitle hakkını aramada zorluk çekiyorsa diğer garibanların halini siz düşünün" diyen Meral, AB'ye adaylık sürecinde basın iş kolunda ortaya çıkan bu sorunların hâlâ çözülememesinin, düşünülmesi gerektiğini söyledi.