İSTANBUL- Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine aday olmasının ardından başlatılan uyum çalışmaları çerçevesinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Avrupa ve Türkiye'deki dinî hayat, din-siyaset ilişkisi ve dinî alanlarda karşılaşılaşılabilecek problemleri tartışmak amacıyla düzenlediği "Uluslararası Avrupa Birliği Şûrası"nın açılışı ilginç görüşlere sahne oldu. Avrupa Birliği Temsilcisi Leonard ile Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz aynı çizgiye gelirlerken, Başbakan Ecevit ise AB'yi ırkçılıkla suçlarayarak farklı ve sert bir tutum sergiledi.

Yılmaz konuşmasında, AB ile görüşmelerde önceliğin diyaloğa verilmesi gerektiğini söyledi. AB Türkiye Temsilcisi Neiall Leonard da, Türkiye'de AB'ye bakış açısında yanlışlıklar olduğunu belirterek, "Bizi Hıristiyan kulubü gibi görüyorlar, oysa bu doğru değil, aramızda dinsizler de var" dedi. Başbakan Ecevit ise AB vatandaşlarının üçte ikisinin ırkçı olduğunu söyledi.

Ecevit: Avrupa'nın üçte ikisi ırkçı

Başbakan Bülent Ecevit de, yaptığı konuşmada Türk ulusunun Avrupalılığının coğrafi, tarihsel ve kültürel açıdan yadsınamayacağını söyledi. Ecevit, Avrupa'da Türkiye'ye yönelik bazı yanlış bakış açıları olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bu gerçeğe karşın Avrupa'da kimi çevrelerin hâlâ Avrupalı kimliğimizi tartışmaları ilginç bir aymazlık örneğidir. Bunun bir nedeni ırkçılığın Avrupa'da hâlâ önemli bir etken olmasıdır. Biri de Avrupa Birliği'ni bir Hıristiyan Kulübü gibi görme eğiliminin hâlâ etkisini bir ölçüde sürdürmesidir. Son yıllarda yapılan kamuoyu yoklamaları Batı Avrupalılar'ın üçte ikisinin ırkçı olduğunu göstermiştir."

Kutan: Avrupa'daki iç muhalefet aşılıyor

Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan ise Türkiye'nin Avrupa Birliği'ndeki sürecinin adaylıktan tam üyeliğe geçiş için Türkiye ve AB'nin karşılıklı hükümleri yerine getirme süreci olacağını ifade etti. AB'ye tam üyeliğin, Türkiye ve AB açısından büyük önem taşıdığını hatırlatan Kutan, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği konusunda Avrupa'da oluşan iç muhalefetin aşılmakta olduğunu görmek bizi sevindirmektedir. AB'nin son yıllarda geldiği nokta, artık sade Avrupa'yı kapsayan bir coğrafi noktayı aşmıştır. Bununla da kalmayıp, kültürel ve dinî açıdan, Hıristiyan dünyası'ndaki Ortodoks sınırını aşıp, Türkiye ile birlikte bir Müslüman ülkeyi de içersine almıştır."

Leonard: Türkiye İslam Devleti değil

Avrupa Birliği Türkiye Temsilcisi Neiall Leonard da Türkiye'nin AB'ye bakış açısını eleştirdi. Leonard, "AB Türkiye'de bazen bir Hıristiyan Kulübü olarak tanımlanmaktadır, bu yanlış bir tanımlamadır. AB'ye üye devletlerinin vatandaşlarının birçoğunun Hıristiyan olduğu doğrudur ancak geriye kalan diğer vatandaşlar Müslüman, Yahudi ya da Budist'tir veya hiçbir dine mensup değildir" diye konuştu. Leonard Avrupa'nın, Türkiye'ye İslam Devleti olarak değil, çoğunluğunu Müslümanlar'ın oluşturduğu bir devlet olarak baktığını da vurguladı.