YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

MHP'nin yanlışı...

Bir siyasinin veya bir partinin işlerinin iyi gitmediğini anlamanın her ülkede değişik bir yöntemi olabilir; benim, Türkiye için, kendi özelimde bir ölçüm var: Basına karşı tavır... Övünmek gibi geleceği için ayrıntılara girmek istemiyorum; ancak lütfen şimdi yazacağımdan emin olun: Eğer bir lider veya bir parti basın mensupları arasında ayrıcalık yapmaya, bazılarından uzak durmaya, faaliyetlerini izletmemeye başlıyorsa, orada işler göründüğünden farklı gelişiyor demektir... Olaylarla defalarca ispatlanmış bu ölçüyü doğru kabul ediyorsanız, MHP'nin içinde fırtınalar estiğine inanmalısınız... Siz şu satırları okurken, MHP genel başkanı Devlet Bahçeli, gazetelerin Ankara temsilcileriyle buluşuyor; ancak dâvetli olmadığım için ben o buluşmada bulunamayacağım...

Devletin ve siyasilerin medyayla ilişkileri bir süredir tuhaflaştı; meslek kuruluşları ses çıkarmadığı, dayanışmaya girmediği için denge daha da bozularak devam ediyor. 'Basın toplantısı', adı üstünde, halkın haber alma hakkını kullanan bütün yayın organlarına açık olmak zorunda; ancak, başbakan medyayla buluşma adı altında evinde bir toplantı düzenliyor ve kendi seçtiği gazetecileri oraya çağırıyor. Sorsanız, "Evim değil mi, canımın istediğini çağırırım" diyecek... 'Gazeteci' kökenli başbakan bunu yapınca, yardımcısı olan MHP genel başkanı da partisindeki basın toplantısına istemediği gazetecileri çağırmıyor işte... "Neden?" diye sorulduğunda, "MHP kapısı sizlere kapalı" cevabını alıyoruz...

Başka hangi meslektaşların ayrımcılığa tâbi tutulduğunu bilmediğim için, çaresiz, olayı öznelleştirme eğilimindeyim. MHP'nin 18 Nisan seçimleri öncesinde düzenlediği basın toplantısını hatırlıyorum. Medyada adı duyulmuş herkese çıkartılan dâvete sadece dört gazeteci icabet etmişti; içlerinden biri bendim. Bugüne kadar, MHP ile ilgili pek çok değerlendirme yaptım, hiçbirinde adaletsiz davrandığımı sanmıyorum. Yeni Şafak'ın MHP'ye oy vermiş okurları hakkı teslim edeceklerdir: Eleştirilerim MHP tabanının kabul edebileceği sınırlar içinde kaldı hep. O kapının bana kapalı olması için 'özel' bir sebep düşünemiyorum...

Ayrıca, diyelim âdil olmayan, haksız bir tavrım oldu, eleştiride aşırıya kaçtım; bunun 'cezası' MHP'nin faaliyetlerinden uzak tutulmak mıdır? MHP beni mi, yoksa Bahçeli'nin görüşlerini elbette öğrenmek isteyecek Yeni Şafak okurlarını mı cezalandırıyor? Ne hakla? Herhangi bir siyasi partinin, eleştirilere tahammül edemeyerek kapılarını kapattığı rejimler tarihte görüldü; ancak MHP'liler ısrarla o tür rejimlerle aralarında ilişki kurulmasına razı olmuyorlar. Peki, bu durumda, genel başkanın basın toplantısına Yeni Şafak temsilcisinin katılmasının engellenmesini nasıl izah edeceğiz?

Aslında, MHP bunu bir süreden beri yapıyor. Meclis'teki 'töre' rezaleti sırasında, MHP'li yöneticiler, gazetelerin Meclis muhabirlerinin Meclis'e girmesini yasakladılar. O gün bugündür, MHP'yi izleyen muhabirler de parti binasının kapısından içeri alınmıyorlar. İktidar ortağı bir partinin, basın özgürlüğünü engelleyici bu tavrına, ne hikmetse, medya kuruluşları ve meslek örgütleri ses çıkartmıyorlar...

MHP kapısının gazetecilere kapalı tutulması, genel başkanın basın toplantısına sadece mâlum gazetelerin temsilcilerinin çağrılması gerçeklerin gizlenmesine yarıyor mu? MHP ve Devlet Bahçeli, bu tür uygulamaları kendisinden önce başlatan siyasilere, sözgelimi Süleyman Demirel ve Mesut Yılmaz'a, aldıkları tedbirlerin kendilerine neye mal olduğunu sorup öğrenmelidir... Sadece 'izinli' gazetecilerle yürünen siyasi yolculuklar hüsranla bitiyor... Görev süresinin beş yıl daha uzamasını sağlayacağını umarak 'seçkin' gazeteciler üreten Demirel de, Çankaya Köşkü'ne çıkma rüyaları gören Yılmaz da, hem 'güvenilmez' konuma düşürerek o meslektaşların itibarlarını zedelediler, hem de uzakta tuttukları bizlerin gerçekleri sergilemesi karşısında kendi umutlarını suya düşürdüler... Böyle tavırların siyasilere bir yararı olmuyor, zararı ise çok...

Yeni Şafak doğruları yazmasıyla tanınan bir gazete; bize kapalı kapıların ardında olanları da öğrenip okurlarımıza yansıtabilecek kadar olaylara yakın gazetecileriz biz. Bizimle ilişkiyi kesenin, gözünü kapatınca düyayı kararttığını sanan şaşkından ne farkı var?

MHP ve Devlet Bahçeli yolun en başında hayati bir hata işledi; yazık, çok yazık...


4 Mayıs 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...