ANKARA- Yusuf Karakuş'un sabıkalı kişiliği ve çelişkili ifadeleriyle yara alan UMUT operasyonunda hergün birbirine çelişik gelişmeler yaşanıyor. Karakuş'un ayakları yere basmayan ifadesinden sonra Abdulhamit Çelik ve Mehmet Şahin Ankara'daki sorgularında Mumcu suikastine karıştıklarını itiraf ettikleri bildirildi.

Şahin, Karakuş'u Ankara'ya gönderdiğini doğrularken Çelik de suikastte Karakuş'la birlikte gözcülük yaptığını anlattı. İki zanlı, Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak istediklerini de bildirdiler.

Çelik: Gözcülük yaptım

Emniyet kaynaklarından edinilen bilgilere göre Abdulhamit Çelik, suikastle ilgili şu ifadeyi verdi: "Mehmet Şahin bir gün beni spor salonunda yanına çağırdı ve İran ajanlarının yapacağı bir suikastte Yusuf Karakuş'la birlikte görev alacağımı söyledi. Ben işin ne olduğunu sordum. 'Gazeteci Uğur Mumcu'nun öldürülmesi' dedi. Bunun üzerine Karakuş'la Ankara'ya gittik. Ona durumu anlattım. Ankara'da üç İranlı ile buluştuk. Sonra gidip İranlılar'la birlikte Mumcu'nun evinin orada keşif yaptık. Ertesi gün İranlılar'la birlikte yine Mumcu'nun evinin oraya gittik. İranlılar ellerindeki poşetin içindeki patlayıcıyı Mumcu'nun arabasının altına yerleştirirken ben kulübenin orada bekledim. Sonra Yusuf'la birlikte otogara gidip Ankara'ya döndük. Bir iki gün sonra da bomba patladı ve Mumcu'nun öldüğünü duyduk."

Çelik'in ifadelerinde Karakuş'un ifadeleriyle örtüşmeyen nokta bombanın üç ya da dört gün sonra değil, bir iki gün sonra patladığını söylemesiydi. Mehmet Şahin'in de sorgusunda Çelik ve Karakuş'a Mumcu suikastinde gözcülük yapma görevini verdiğini ve İranlılar'la bağlantıyı sağladığını söylediği öğrenildi.

Bu arada 1993'te Mumcu suikastini soruşturan polis ekibinin tekrar göreve çağrıldığı öğrenildi. Ayrıca Türkiye genelinde gözaltına alınanların sayısı 105'e ulaştı. Karakuş, beş İranlı'nın adını polise cinayetin mimarları olarak verdi.

İranlılar nerede?

Öte yandan ikisinin adı Mahsun Karger Azad ve Sait Cubrataş olduğu öğrenilen üç İranlı zanlının cinayetin ardından Türkiye'yi terkettikleri için yakalanamayacaklarını söyleniyor. Bu durumda Emniyet'in elinde Karakuş'un dışında suikasti aydınlatacak İranlıların olma ihtimali zayıflıyor. Ancak bütün bu gelişmeler operasyondaki kuşkulu noktaları ve Karakuş'un ifadelerindeki çelişkiyi ortadan kaldırmadı. Emniyet'te, Bakan Sadettin Tantan'ı ve diğer yetkilileri bu kadar kesin konuşturan başka ipuçlarının ve kişilerin bulunup bulunmadığı tartışılıyor.