YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Düşük profilli aday

TBMM'nin dayatmalara direnip şahsa yönelik ayıplı anayasa değişikliğine hayır demesi önemli bir sınavın başarıyla atlatılan ilk bölümüydü. Ancak mesele bununla bitmiyor. Bilindiği üzere sınavın bir de ikinci bölümü var. Meclis'in sınıfını geçmesi ve rüşdünü isbat edebilmesi için milletin beklentilerine cevap verecek bir cumhurbaşkanı seçebilme becerisini de göstermesi gerekiyor.

Ecevit'in bütün hayatı boyunca en amansız rakibi olarak gördüğü Demirel'e dört elle sarılması elbette onun değerini şimdilerde keşfetmesi yüzünden değildi. Mevcut Meclis'ten demokratik sol bir adayın cumhurbaşkanı olarak çıkmayacağını bildiği, milletin iradesine saygılı muhafazakar bir adayın çıkması endişesini taşıdığı için Demirel'de ısrar ediyordu. Böyle bir Meclis profilinin demokratik sol bir başbakana mahkûm olması 28 Şubat korkularının devamı ile mümkün olabilmektedir. Medyada sık sık 28 Şubat sendromunun canlı tutulmaya çalışılması da bu yüzden. Demirel bu sürecin önemli bir unsuruydu.

Şimdi Meclis'e önemli bir görev düşüyor. Bu Meclis milletin değerlerine ve iradesine saygılı, aynı zamanda Türkiye'nin önünün açacak yüksek profilli bir aday bulup çıkarmalıdır.

Problem iki noktadan kaynaklanıyor. İyi bir yetişmişliğe sahip olmak, hizmet için bilgi ve enerjiyle dolu bulunmak, kısaca nitelikli olmak zannedildiği gibi siyasette tek başına yükselmeyi sağlamıyor. Böyle bir kimse birçok kişinin muhtemel hedeflerinin önüne set çekebileceği için üzerine husumet çekiyor. Tam tersine düşük profilli olmak, "Sözümüzü dinler, ne zaman istersek harcayabiliriz." ümidini verdiği için sempati topluyor. Kimse böyle bir özelliği olan kişiyi doğrudan hedef almıyor. Böyle bir aday aranmasının ikinci sebebi Anayasa'da sorumsuz cumhurbaşkanına oldukça geniş yetkilerinin verilmiş olmasıdır. Geçmiş örnekten de anlaşıldığı üzere politik manevraları güçlü cumhurbaşkanları bu anayasal imkanlarla mevcut rejimi kolaylıkla yarı-başkanlık haline getirebilirler. Bu da parlamenter hükümet sisteminde bir rahatsızlık yaratıyor. Bugün düşük profilli aday aranması biraz da yaşanılan tecrübeyle ilgili.

Yalnız şunu da unutmamak gerekiyor. Türkiye imkanların ve problemlerin çok yoğun olduğu bir bölgede ve dönemde bulunmaktadır. Düşük profilli yöneticiler böyle durumlarda genellikle imkanlardan yararlanamayıp problemlerde boğulurlar. Üstelik önümüzdeki dönemde tek bir partinin iktidara gelme ve bunu Meclis çoğunluğuyla uzun süre götürme şansı da bulunmuyor. Böyle durumlarda güçlü bir cumhurbaşkanına duyulan ihtiyaç âşikardır.

Burada problemi milletin beklentisi istikametinde esas itibariyle MHP ve FP çözecektir. Devlet Bahçeli seçimlerden hemen sonra FP'yi iten bir tavır içine girerek Meclis Başkanı'nın kendi partisinden seçilmesi imkanını kaçırdı. FP'liler MHP adayına özellikle bu tavır sebebiyle oy vermediler. Belki o dönemde bunun MHP açısından günün siyasi realitesiyle izah etmek imkanı vardı. Ancak şimdi de aynı tavır sergilenir, FP de gururunu kurtarmayı ülke yararlarına tercih ederse, cumhurbaşkanı seçimi önemli ölçüde Ecevit'in insiyatifine girecek, Meclis'ten ya düşük profilli veya milletin gönlünün ısınamadığı bir kimse cumhurbaşkanı seçilecektir. Türkiye'nin önümüzdeki yedi yılına da bu cumhurbaşkanı damgasını vuracaktır. Bunun sorumluluğunu ne MHP ne de FP kaldırabilir.

Bu sebeple tabanları düşünce ve yaşayış itibariyle birbirlerine çok iki partinin tavanları gerekli basiret ve dirayeti göstermeli milletin tercihlerine uygun ve ülkenin geleceğine katkıda bulunacak bir cumhurbaşkanının seçmeliler. Bence bu seçimdeki başarısı MHP'nin geleceğini de önemli ölçüde etkileyecektir. Tabanına ters bir kimliğin yüce makama oturtulmasının kanburunu MHP ilanihaye sırtında taşımamalı.

KILÇIK

Altında 406 imza bulunan anayasa değişikliğine 303 oy çıkması Demirel'i hayli şaşırtmış anlaşılan.

Bunda şaşacak ne var? Siyasette de bazen rutin dışına çıkılabilir.


11 Nisan 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

M. Akif Aydın

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...