İnsanlık sınıfta kaldı
ÇEÇENİSTAN'DA insanın tüylerini diken diken eden insanlık suçu işleyen Ruslar, kurdukları kamplara topladıkları kadın ve erkeklere akılalmaz işkenceler yapıyor. Çekiçlerle kemikleri kırılan insanlara kadın-erkek ayırımı yapmadan tecavüz ediliyor.
NAZRAN- Human Rights Watch örgütü, Çeçenistan'ı işgal eden Ruslar'ın sivil halka yönelik insanlık dışı eylemlerini gözler önüne seren bir rapor yayınladı. Ruslar'ın gruplar halinde tutukladıkları sivil Çeçenler'e, 'filtrasyon' kamplarında işkence ve katliam yaptıklarını belirten örgüt, Çeçenistan'ın içinde oluşturulan söz konusu toplama kamplarda tecavüze varana kadar her türlü insanlık suçunun işlendiğini kaydetti. Grozni yakınlarındaki Çernokozovo kampından kurtulmayı başaran Çeçenler'in ifadelerine dayanılarak hazırlanan raporda, ayrı ayrı alınan ifadelerde bahsedilen olayların tam olarak birbirini tuttuğu ifade edildi. Raporda ayrıca Ruslar'ın son haftalarda çoğunluğunu genç erkeklerin oluşturduğu yüzlerce sivili rasgele tutukladığı ve bu kişilerin akıbetinin meçhul olduğu kaydedildi. 'Filtrasyon' adı verilen kamplarda yaşanan olayların korkunç olduğunu söyleyen örgüt yetkilisi Holly Cartner, bu benzeri durumların daha önceki Çeçen savaşında da meydana geldiğini hatırlattı.
Çekiçlerle dövülüyorlar
Ailelerinin kamp yetkililerine 40 ila 160 dolar arasında rüşvet vererek, salıverilmesini sağladıkları üç Çeçen, kamplarda maruz kaldıkları ve tanık oldukları işkence ve katliamları anlattılar. Gerçek adlarının açıklanmasını istemeyen Çeçenler'den 21 yaşındaki İsa, 17 Ocak'ta kendisiyle birlikte 10 kadar Çeçen erkeğin kamyona bindirilerek Çernokozovo kampına götürüldüğünü söyledi ve şunları söyledi: "Kamyondan indirildiğimizde iki sıra halinde dizilmiş 20 Rus askeri gördük. Ellerinde coplarla bekleyen askerlerin arasından geçmemiz emredildi. Biz koyarak geçmeye çalışırken askerler bizi bu sopalarla dövdüler. Dayaktan sonra soyunmamızı istediler ve elbiselerimizi kontrol ettiler. Beğendikleri eşyaları alıkoydular. Benim ceketimi, saatimi, paramı, şapkamı ve altın yüzüğümü aldılar. Bir hafta boyunca yarı çıplak vaziyette hücre gibi bir yerde bekletildik. Hücreden götürülen bir yaşlı adam bana giysilerini verdi. Tutukluluğumun ikinci gününde ben ve diğerleri yine kamp gardiyanlarının oluşturduğu bir koridordan geçirildik. Ancak bu kez ellerinde metal çekiçler vardı. Çekiç darbelerinden önce coptan daha kötü hiçbir şey olamaz diye düşünüyordum. Sırtımdan aldığım çekiç darbesi yüzünden hâlâ acı çekiyorum. 21 gün kaldığım kampta sadece 3-4 gün dayak yemedim." 24 yaşındaki Ahmet ise yaşadıklarını şöyle anlattı: "Sorgulanmak üzere her götürülüşümüzde dayak yiyorduk. Gardiyanlar yüzlerine maske takıyorlar ve gözlerine bakmamızı istemiyorlardı. Sorgu odasına gelmeden önce yere yatmamız ve emeklememizi istiyorlardı. Kapıya ulaştığımda başımdaki şapkayı çıkarmamı ve 'Yoldaş komutan, beni görmek istediğiniz için teşekkür ederim. Adım .... Talimatınız üzerine buraya kadar emekleyerek geldim' dememi istiyorlardı. Odaya girince ise gardiyanlardan biri beni demir sopa ile dövdü."
Önce dayak sonra tecavüz
38 yaşındaki Vaha ise, kampta kaldıkları hücrelere sık sık gözyaşartıcı gaz atıldığını, çoğu zaman bütün mahkumların 24 saat boyunca elleri başlarının üzerinde ayakta tutulduklarını anlattı. Kendi hücresinde bulunan 16 mahkumun tuvalete gitmelerine izin verilmediği için bulundukları yere ihtiyaç gidermek zorunda kaldığını söyleyen Vaha, kampta bulunduğu süre içinde tecavüz olaylarına tanık olduğunu belirtti. Vaha sözlerine şöyle devam etti: "Kampta tutulduğum süre içinde iki tecavüz olayına tanık oldum. Tutuklandığımın ikinci günüydü. Tolstoy-Yurt'tan getirilen yolda tanıştığım 4 çocuk annesi 42 yaşındaki bir kadının çığlıklarını duydum. Kadını önce acımasızca 15 dakika dövdüler. Daha sonra kadına 1.5 saat boyunca tecavüz ettiler. Kadın yapmamaları için yalvardı ama dinlemediler. Askerler kadına küfür diyorlardı."
Erkeklere bile...
Çernokozovo kampında Ruslar'ın sadece kadınlara değil erkeklere de tecavüz ettiğini anlatan Vaha, askerlerin hücredeki adamlardan birini hiç bir şey söylemeden dışarı çıkardıklarını söyledi. "Daha sonra adamdan soyunmasını istediler. Adamı bağladılar ve ona tecavüz ettiler" diyen Vaha, adamın askerlerden kendisini öldürmelerini istediğini kaydetti. Ruslar'ın tecavüz ettikleri erkeklere kadın isimleri taktığını ve onları kadın isimleri ile çağırdıklarını ifade eden Vaha, itiraz etmeye çalışanların akılalmaz işkencelere maruz kaldığını kaydetti. Human Rights Watch, Alkan-Kale'de çoğu sivillerden oluşan 300 yaralının doktor ve hemşirelerle birlikte Ruslar tarafından belirsiz bir yere götürüldüğünü bildirdi.
|