Hazine yetkilileri ekonomik programda iç borçlanmada yıllık ortalama faizi yüzde 81 olarak varsayıldığını ancak bu varsayımın 10 puan artışla yüzde 91 olarak revize edildiğini belirttiler. Ekonomik programla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Hazine yetkilileri, bütçeyi kalem kalem kontrol edecek sivil toplum örgütü bulunmadığını kaydettiler.

Telekom'un özelleştirilmesi, harcama reformu, mahalli idareler, kamu yatırımları ve tarım politikası üzerine konuşan Hazine yetkilileri, borç stokunu azaltmak için enflasyon yükseltilmeyeceğini de ifade ettiler.

Hazine yetkilileri, tarıma dayanan desteklemelerin yıllık maliyetinin faiziyle birlikte 12 milyar dolar olduğunu da dile getirdiler.

Yüzde 91 ortalama

Hazine yetkilileri, Hazine'nin hiçbir zaman faiz hedefi olmadığını ancak varsayımları olacağını belirttiler. 'Yüzde 91 hedefi koyarsak bütün enstrümanların o hedefe ulaşmak için kullanılması gerekir' diyen yetkililer, şunları söylediler: 'Bütçeye faiz ödeneği konulabilir, yüzde 81 olarak varsaydık, ancak yüzde 91 olarak revize ettik. Yüzde 91 faiz derken iskontolu kağıtlar düşünülmemeli. Örneğin iki yıllık döviz cinsinden iki kağıt ihraç ettik. Bunlardan birincisinin faiz oranı yüzde 12, ikincisinin yüzde 11.5'dir. Yüzde 91 bütün bunların ortalaması olarak hesaplanmıştır.'

Dövize endeksli kağıtlarda, manipülasyonların söz konusu olabileceğini vurgulayan yetkililer, "Ancak bir gün değil, on günlük ortalamaları alarak, manipülasyonlara karşı koruma altına aldık. Faizlerde herhangi bir manipülasyona açık bir durum yok. Endeksli borç stokundan dolayı manipülasyon olması söz konusu değil" dediler. Artık kamu yönetiminin borç stoğunu azaltmak için enflasyonu yükseltemeyeceğini bildiren yetkililer, "Enflasyonu düşürmek dezavantaj değil, avantajdır. Faizlerdeki her düşüş borç stokunu azaltır" dediler.

Borç stoku 90.3 katrilyon

İç borç stokunun 2000 yılından itibaren hızlı bir artışa girdiğini bildiren Hazine yetkilileri, 2000 yılı sonunda 36.4 katrilyon lira olan borç stokunun 2001 Haziran sonunda 90.3 katrilyon liraya yükseldiğini belirtiler. Yetkililer bu yükselişin altında çeşitli etkenler bulunduğunu, krizlerin de nedenlerden biri olduğunun vurguladılar.

Borç stokunun yapısında da çok önemli değişiklikler olduğunu bildiren yetkililer, 2000 yılı Aralık ayında borç stokunun yüzde 56'sı sabit faizli, 36'sı değişken faizli ve yüzde 8'i döviz cinsindeyken, 2001 yıl Haziran ayında değişken faizli borçların oranının yüzde 57'ye yükseldiğini, sabit faizli borçların oranının ise yüzde 18'e düştüğünü kaydettiler.