T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ya MHP'ye, kapatma davası açarlarsa?

Devlet Bahçeli, yüksek irtifaya çıkınca, mantık ve hesap ölçülerini galiba kaybetmiş olmalı..

Baksanıza Tekir Yaylası'ndaki "Zafer Kurultayı"na giderken, neler söylemiş Kayseri'de..

-Türk milliyetçileri, ders almak isteyenleri fazla bekletmezler.. Gerekli yerde ve zamanda, gerekli dersi vermekte gecikmezler, demiş..

"Bu sözleri söylemiş olamaz" diye düşündüm ilk gördüğümde.. Ama kaynak, "Anadolu Ajansı"ydı..

Acaba bu Bahçeli "Refah Partisi"nin kapatılmasını onaylayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatına hiç göz atmadı mı?

Türkiye'nin de içinde bulunmayı resmen benimsediği "Batı Uygarlığı"nda, Bahçeli'nin ifade ettiği tarzda "Milliyetçi" olmak, zaten kabul edilir birşey değil..

Açın "Milliyetçi Hareket Partisi"nin içeriğini..

Ne demek bu, evrensel anlamda?..

-Nasyonalist Eylem Partisi!..

Yani "Irkçı Eylem", "Şeriatçı Eylem"den daha mı az tehlikeli, çoğulcu demokrasi için?

Bahçeli, Kayseri'de, konuyu kendince daha da açmış..

-Türk milletinin onuru ve çıkarı sözünden rahatsız olanlar, aslında bilerek ve bilmeyerek başkalarının çıkarları adına konuşanlardır!..

Böyle demiş Bahçeli..

Peki acaba bu "Başkaları" kim?

MHP'li olmayanlar mı?

Ya Cumhuriyet Başsavcısı, "Refah Partisi"ne yapılanı yapar ve MHP'nin kapatılıp, Bahçeli'nin de yasaklanmasını isterse, ne olacak?

-Bu partiyi temsil eden Genel Başkan Devlet Bahçeli, "Türk milliyetçileri gerekli yer ve zamanda, gerekli dersi vermekte gecikmezler" diyerek, totaliter bir dünya görüşünün, zorla, farklı görüşleri eylem koyarak yok edeceği tehdidinde bulunarak, Anayasal Demokrasi'yi tehdit etmiştir..

Gördünüz değil mi?

Türkiye'de bir parti kapatılmak istenilince, iddianame yazmak hiç zor değildir.. Araya Ceza Kanunu'nun 146, 159, 312 gibi maddelerini de yerleştirirsiniz..

Bir de, "Milliyetçilik" ve "Hareket" kavramlarını, Hitler'den, Avusturya'nın Haider'ine uzanan boyutta irdelersiniz..

Hatta Almanlar'ın, kapatılan "Milliyetçi" partilerine atıfta bulunursunuz..

Edmond Rostand'ın "Cyrano"sundaki gibi olur durum..

"Balâdın sonunda bitiktir işin!..

Bahçeli, "Milliyetçilik ve Eylem" kavramlarını bir arada kullanmanın "out" olduğunu bilerek, bir daha böyle konuşmalar yapmaktan kaçınmalıdır..

Hatta bazılarına göre, MHP'liler "Kurt"u simge olarak kullanmayı bırakıp, Tarkan'ın "Kuzu.. Kuzu"sunu, marş şeklinde benimsemelidir..

Şimdi bırakın "milliyetçilik"i.., "ulusal" kavramı bile, "out" artık..

Bakın.. 40 yıllık Yani'ler bile, artık Kani oldu..

Mesut Yılmaz, "artık değiştim" diye, kimbilir kaçıncı defa söz verirken, neye çatıyor?

-Ulusal güvenlik kavramı, bugün değişimi engellemek, değişimin önüne set çekmek için kullanılıyor!..

Mesut Yılmaz'ın bile karşısına almaya cesaret ettiği "ulusal güvenlik" kavramından öteye, sen Kayseri'nin yaylasında "Türk milliyetçileri gereken dersi, gereken yerde verirler" diyeceksin..

Bahçeli dikkatli olmalı..

Partisini kapatırlar.. Onu da yasaklarlar vallahi!..

ŞAKA

Bize ne.. Bize ne..

İyi yaptı ANAP delegeleri..

Kendi aralarında seçim yapıp, Mesut Yılmaz'a oy vererek, hiç olmazsa kendilerini tatmin ettiler..

"Parti dışındaki Türkiye"de olup bitenlerden, kime ne?

DSP de, ayakta zor duran Ecevit'i, yine başında tutmadı mı zaten?

Ajda Pekkan'a yeni şarkı sözü yazmalı birisi..

"Delege doğdum, delege yaşarım

Kime ne, kime ne..

Köle miyim halka ben

Bana ne, bana ne.."

BÜYÜK AYIP

Kongre'de Stalin'e övgüler vardı!..

Bazıları, ANAP'ın Kongresi'ndeki "organizasyonun mükemmelliği"ni, övüp duruyor.. Sanki, Nazi Partisi'nin kongrelerindeki organizasyonların mükemmeliyetini hatırlıyorsunuz..

Bir kısmına göre, Kongre'deki müzik ve dans gösterisi, harikaymış..

Adamlar sanki, iflas etmiş bir ülkede, iflasın sorumlusu olan siyasi partilerden birinin kongresine değil de, "Sultans of the Dance" gösterisine gitmiş sanırsınız..

Oysa bazılarına göre bu gösteri, "Sultans of the Buffons" içerikliymiş..

Yani "Yalakalığın Sultanları" gösterisi yapılmış.. Tıpkı Stalin dönemi Sovyet Komünist Parti kongrelerindeki gibi yani..

İlk sayfasında Mesut Yılmaz'ı yağlayıp yıkayan "Hürriyet"in 20'nci sayfasında Cüneyt Ülsever ne yazıyor?

-Söylediği şarkılarda Mesut Yılmaz'a methiyeler düzerek kendisini "sanatçı" seviyesinden "yağcı" seviyesine düşüren Fatih Erkoç'a ne demeli?

-Lirik Koro'nun bazı türküleri tahrif ederek içine "Mesut Yılmaz Yağlaması" koymaları, basın mensubu arkadaşları kızdırdı.

Yine Hürriyet'te, Yalçın Bayer'in sütununda, bir sanatçının "Lirik Tarih gösterisinin tasarımcısı Yekta Kara, Carl Orf ve Beethoven'in ruhlarından özür dilemeli" mesajı var..


6 Ağustos 2001
Pazartesi
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED