|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Terör İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarında olduğu gibi, bir devlet politikası ve yönetim stratejisine dönüşünce, dehşet verici boyutlara ulaşıyor. Her iki tarafa da terörün faturası çok büyük oluyor. İntikam alma hırsıyla aklını yitiren Sharon, işgal ettiği topraklarda akıl almaz cinayetler işliyor. Yahudiler öldürmeye, Filistinliler de ölmeye bir türlü doymadı. Filistin'de ölüm ölüme davetiye çıkarıyor. Filistin topraklarında terör teröre kaynak oldu. Silahlı gücün elinde terör soykırıma dönüştü. Dünyada topraksız olmanın acısını en derin bir biçimde yaşayan Yahudiler, Filistinliler'i topraklarından etmek için, Avrupa'da kendilerine yapılanların kat kat fazlasını işgal altındaki Müslümanlar'a yapıyor. Batı'da Yahudiler'in soykırıma uğraması, onların Filistin'de soykırım yapmasını haklı göstermez. Ancak Yahudiler bu gerçeği görmek istemiyor. Filistin topraklarındaki soykırım, Batı'daki terörist eylemleri körüklemekle kalmıyor, intihar saldırısı düzenleyenlerin eylemlerine de gerekçe sağlıyor. Sharon, İsrail'in nükleer ve vurucu hava gücüne güvenerek, Arafat ve yönetimini bütünüyle ortadan kaldırmak için elinden geleni geri bırakmıyor. Geçmişte kendilerine kötülük yapılan Yahudiler, silah güçlerine dayanarak, Filistinliler'e kötülük yapmada ustalaştı. Shakespeare'in piyeslerindeki güç tutkunu kahramanlar gibi, Sharon'un gözünü toprak hırsı o kadar bürümüş ki, yerleşim bölgesindeki bir aile için, Araplar'ın yaşadığı bölgelerde onlarca ailenin evini başlarına yıkıyor. Filistin'de askerler değil, çocuklar ölüyor. Sharon cinayet işlemekte o kadar ileri gitti ki, iktidar olmanın sorumlulukları sanki onu hiç ilgilendirmiyormuş gibi davranıyor. İsrail işgal ettiği Lübnan topraklarından nasıl çekildiyse, Filistin bölgelerinden de öyle çekilecek. Tarihten ders almasını bilen hiçbir siyasi lider eli kanlı katil Macbeth ya da Richard olmaya özenmez. İsrail'de ordu bir savunma gücü olmaktan çıktı, bir saldırı ve yoketme kaynağı oldu. Bir ülkede ordu araç olmaktan çıkar amaç olursa, o ülkenin yöneticileri döktükleri kanda boğulmaktan kurtulamaz. A. Maslow "Eline bir çekiç geçiren karşılaştığı her sorunu bir çivi olarak görür" der. Sharon da eline tankı geçirince, her bulduğu Filistinli'yi vurulması gereken terörist olarak görüyor. İsrail de Amerika gibi, sorunları silahla çözmenin zamanının geçtiğinin farkında değil. Silahla bulunan çözümler, uzun ömürlü olmadığı gibi, her iki tarafa da büyük bedel ödettirir. Gücün sınırlarını göremeyen barışın imkanlarını kavrayamaz. Silahlı güç liderleri baştan çıkarır. Şehirleri yerle bir eden uçak ve tanklara güç tutkunu hiçbir lider dayanamaz. Ancak her zaman ve mekanda mutlaka gücü aşan bir güç vardır. Silahlar gücün kendisi değil, bir gölgesidir. Gölgeye güvenen, tuzağa düşmekten kurtulamaz. Silah kötülük yapmada güçlüdür. İyiliğin kaynağında silah değil, adalet vardır.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |