YILDIZLAR FARKEDİLİYOR

Haftanın değerlendirmesini yaparken istikrarı ön planda tutuyoruz. Bu bizim vazgeçilmez prensiplerimizden biri. Kuşkusuz günübirlik olayların da değerlendirmesini yaparız. Ama kendisini geliştiren, ya da kötü gidişe dur diyemeyenler de, eleştiri oklarımıza hedef olmaktan kurtulamayacaklardır.

Beşiktaş'ı haftanın takımı yaparken, "büyük" olarak anılmasının yanısıra yaptığı işlerin de aynı doğrultuda olup olmadığını da gözönünde bulundurduk. Nerede ilk dört haftanın Beşiktaş'ı, nerede son iki haftanın Kara Kartal'ı. Daum değiştirdi... Doğru adamlarla doğru oyun oynatmaya Ankara'da başlamıştı. Döndü. İstanbul'da Kocaelispor'u devirdi. Baya'yı, Khlestov'u yeniden kazandı. Nihat, İlhan ve Ronaldo gibi yıldızları farkedilmeye başlandı. Beklenen, özlenen Beşiktaş geri geldi. Geri dönmemesi dileğiyle, hayırlı işler..

GALATASARAY VE İSTANBUL

Hakkını yediğimizi sanmayın. Taş gibi takımlar. Galatasaray ağır işçi. Süper Birinci Lig'in yenilgisiz lideri. 7 maçın altısı kazanılmış, 1 maçı ise berabere sonuçlanmış. Aylık mesaisine baktığımızda bizim başımız dönüyor. Onlar ne yapsın, insaf yani. Şampiyonlar Ligi, Türkiye Ligi maçları ve Milli maçların omuzlarındaki sorumluluğu. Arenaların tümünde de alınları hep yukarıda. Son işlerinden ötürü Sergen ve Arif'e de helal olsun. Hemen yanı sıra bir İstanbulspor gerçeği. Geçen hafta değinmiştik "Eti ne budu ne" diye. Ama herşey ortada. Adamların sıcak nefesi, liderin ensesinde. Takdir ediyor, izliyoruz. Bu hafta Bursaspor deplasmanından da 3 puan çıkaran takımda, kaleci Zdravkov ve Petkov bileklerinin hakkıyla bu haftaki karmamıza girdiler.

FENERBAHÇE KIPIR KIPIR

Kazansa da kaybetse de olay. Assolistlerin özel yaşamları kadar ilgi çekici. Futbolcusu da teknik adamı da, yöneticisi de taraftarının ilgi odağı. Mahremiyet alanlarına kadar giriliyor, gizlisi saklısı kalmıyor. Fenerbahçe'yi herkes biliyor. Sahibi bu kadar çok olan bir takımın, başarısızlığını kabullenmek de mümkün olmuyor. "Fenerbahçe başarısız" demek istemedim. Aksine "çok başarılı" da diyebilirim, bu oyunla. Ortaya bir laf atılıyor "İçimizdeki rakipler" diye. Bir ayda temizlenmiyor. Her kafadan bir ses. "Sahibi çok ya.."

Ne diyelim, sonu iyi olsun.

GAZİANTEPSPOR DA KARIŞTI

UEFA Kupası'ndan elenmesinin ardından, son lig maçlarında Antalya'ya da yenildiler. Ve doğal olarak ipler koptu. Önce Başkan Celal Doğan istifa ettiğini açıkladı. Ardından Teknik Direktör Tevfik Lav, "Başkan yoksa, ben de yokum" dedi. Taraftarının aleyhte tezahüratları istifada etkin rol oynadı. G.Antepspor ortada kalmaz kuşkusuz. Ve büyük ihtimalle de Başkan Doğan ve Lav görevine devam eder. Ederlerse eğer, bir dizi önlemler de alınır her halde.

TRABZON DİRENİYOR

Lige çok iyi başlamışlardı. İlk üç karşılaşmanın ardından çözülme oldu. Parasızlığın gözü körolsun. Yabancılar böyle işte. Adamların dini imanı para. Ama biz bunu daha öğrenemedik galiba. Para olmayınca disiplin de sağlanamıyor. O zaman sesler yükselmeye başlıyor. Ankaragücü karşısında da 2 puan yitiren Trabzonspor'da, Teknik direktör Sadi Tekelioğlu istifaya davet edilirken, Başkan Özkan Sümer sahip çıkıyor. Bakalım "Kol kola icraatın" sonu ne olacak.

HAYIRLI OLSUN ZİYA

Malatyaspor 7 hafta sonunda nihayet ilk galibiyetini aldı, ilk kez 3 puanla tanıştı, ilk kez bir maçta iki golü birarada gördü. Daha ligin başı sayılır. Galiba Ziya Doğan biraz geç farkedildi. Hayırlı olsun Ziya kardeş.