Körfez Savaşı'nda savaşı canlı olarak veren CNN öne çıkmıştı. Afganistan'ın vurulmasındaysa, Afganistan'da Taliban kontrolü altında bulunan bölgeden yayın yapmasına izin verilen tek kanal olan El-Cezire öne çıktı. ABD ve Batılı ülkeler operasyon hakkındaki haberlere Körfez Savaşı'nda olduğu gibi sansür uygularken, bu savaşta öne çıkan El-Cezire Televizyonu ABD'nin Afganistan'a saldırılarını canlı olarak veriyor. El-Cezire saldırı sonrası görüntüleri de dünyaya geçen tek tv oldu. Böylece bu savaşın, dünyaya tek yanlı olarak yansımayacağı da ortaya çıktı.

Günümüzde yapılan savaşların sadece silahla değil medyanın da dahil olduğu bir propaganda savaşına dönüştüğünü Körfez Savaşı ve Filistin- İsrail savaşında zaman zaman çekilen görüntüler göstermişti. (Babasının kucağında vurulan Filistinli çocuk gibi) ABD'nin Irak'a müdahalesi CNN aracılığıyla bilgisayar oyunu gibi tek taraflı olarak yansıtılmıştı dünyaya. Ölen binlerce sivil gözlerden uzak tutulmuştu. Bağdat'a yağan bombaların hedefi sadece askeri hedeflerden ibaretmiş gibi sunularak, müdahalenin meşruiyetini zedeleyecek görüntüler verilmeyerek tepkiler azaltılmaya çalışılmıştı.

El-Cezire de ABD desteğiyle kuruldu

Usame Bin Ladin'in görüntülerini yayınlayan Katar'ın El Cezire TV'si, Amerika karşıtı tarafta yer aldığı şeklinde suçlamalara muhatap oldu ve ABD Katar'dan, El Cezire'nin yayınına müdahale etmesini istedi. Daha önce Katar'da El Cezire'yi kuran ekip içinde yer alan fakat daha sonra bu ekipten ayrılan gazeteci- Yazar Hüsnü Mahalli, El Cezire'nin kuruluşunda ABD, İngiltere ve hatta İsrail'den destek görüldüğünü belirterek, ABD'nin bölgedeki bütün politikaları gibi El-Cezire politikasının da ters teptiğini söylüyor.

Mahalli şöyle devam ediyor: "El-Cezire, şu anda iktidarda olan ve 4 sene önce İngilizler ve Amerikalılar tarafından iktidara getirilen Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife iktidara geldikten sonra kuruldu. Arap ülkelerine yönelik farklı bir yayın politikasıyla ortaya çıktı. İlk defa bir Arap TV'sinde İsrailli yetkililer çıkmaya başladılar. Bundan dolayı eleştirildi. Canlı yayınlarda Arap halkının alışkın olmadığı konulara el attı. Böylece bölgede saygınlık kazandı. ABD'nin tedirginliği ise, 2 yıl önce Bin Ladin ile yapılan röportajla başladı. O zamandan beri El-Cezire'nin yayınını engellemeye çalışıyorlar. Artık El-Cezire'nin susturulması mümkün değil."

'Bölgede güven sağladı'

Kuveyt TV ve Radyosu Türkiye Temsilcisi, Tunuslu Gazeteci- Yazar Muhammed Adil de, Arap aleminin tek haber kanalı El-Cezire'nin profesyonel ve objektif bir yayıncılık yaptığını söylüyor. El-Cezire'nin bütün bölgelere girmesini 'güven'le açıklayan Muhammed Adil, bu televizyonun son 2 yılda sadece Arap ülkelerinde değil, bütün Avrupa'da büyük güven sağladığını kaydediyor. El-Cezire'nin hiç bir devlete bağlı olmadığını da vurgulayan Adil şöyle devam ediyor:

"El-Cezire'nin Irak destekli olduğu söylendi ancak bu doğru değil. Şu anda Afganistan'da tek kabul gören TV olması gayet doğal. Çünkü, yorumsuz haber veren tek TV El-Cezire. ABD ve Avrupa herhangi bir İslam dünyasında böyle güçlü bir TV'nin olmasını tabii ki kabul etmez. Bu nedenle yanlılıkla suçlayacaklardır." Öte yandan Bin Ladin'in görüntülerini yayınlayarak ABD ve yandaşlarından tepki toplayan El-Cezire'den suçlamalara cevap geldi. TV'nin Türkiye Temsilcisi Yusuf El-Şerif El Cezire'nin taraf tutmadığını ve bunun bir gazetecilik olayı olduğunu belirtti.

Katar'da El-Cezire'yi kuran ekip içinde yeralan gazeteci Hüsnü Mahalli, El-Cezire'nin kuruluşunda ABD, İngiltere ve İsrail'den destek geldiğini söylüyor. ABD'nin bölgedeki tüm politikaları gibi El-Cezire politikasının da ters teptiğini söyleyen Mahalli, kanalın bölgede çok saygın bir TV olduğunu söylüyor. Kuveyt TV ve Radyosu Türkiye Temsilcisi Tunuslu gazeteci-yazar Muhammed Adil de, El Cezire'nin profesyonel yayıncılık yaptığını düşünenlerden.