T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Gecikmiş bir konu: "Kanıtlar"

Bugün de "Üsame bin Ladin-11 Eylül katliamı" ilişkisine dair ABD tarafından hazırlanan ve İngiltere Başbakanı tarafından açıklanan "kanıtlar"dan söz edelim. Biliyorsunuz, bu "kanıtlar"dan her ne hikmetse Türk medyası pek söz etmedi. Benim görebildiğim kadarıyla, gazetelerimizde, "kanıtlar"ı eleştirel bir bakışla gözden geçirmeye çalışan sadece iki yazı yayınlandı: Noam Chomsky'nin Radikal'de yer alan çevirisi ve yine aynı gazeteden Erdal Güven'in "Bush doktrini" başlıklı yazısı.

Tahmin ettiğiniz gibi Chomsky, yine "sivri dilli"ydi; "...doğrusu ABD'nin Tony Blair aracılığıyla açıkladığı kanıtların zayıflığını görünce biraz şaşırdım. Tarihte görülmüş en yoğun uluslararası soruşturmanın ardından Bin Ladin'le 11 Eylül saldırıları arasında bağlantı kuran pek az şey bulabilmişler, hiç kaynağım olmadan benim bile tahmin edebileceklerimden daha az."

Erdal Güven'in yazdıkları da az değil: "ABD Bin Ladin ve Taliban'a göz diktikten sonra 'kanıt' aramaya başladı. Bulamadı. Doğruya doğru; NATO ikna edici bulsa da, Ecevit daha okumadan inansa da, Pakistan zoraki olarak kabul etse de aradan bir aydan fazla süre geçmesine karşın ABD 11 Eylül'ü Usame bin Ladin'in planladığına dair bir kanıt falan koyabilmiş değil uluslararası kamuoyunun önüne. Peki ne var kanıt yerine? Akıl yürütmeler var, çıkarımlar var. Bir de Ladin'in kariyeri var. Açıklamalar var, çıkarımlar var."

Doğrusu Güven, pek güzel işaret etmiş; doğruya doğru: İngiltere Başbakanı'nın açıkladığı "kanıtlar" arasında, Bin Ladin ve Taliban'ın hikayesini sadece gazetelerden takip edenlerin bildiklerinden fazla tek bir bilgi yok!

Yanlış anlaşılmasın (ne olur ne olmaz, bir de bakarsınız "Ladinci" filan derler!), savaştan hemen önce hazırlayıp savaşın başlamasından hemen sonra piyasaya sürdüğü görüntülü kasette 11 Eylül katliamından (sahiplenmese bile) takdirle söz eden Bin Ladin'in bu işlerden uzak bir evliya olduğunu filan iddia eden yok! Eline imkan geçmiş olsa benzer bir katliamı yapmaktan geri durmayacağı da besbelli. Fakat bütün bunlar başka, ortada Bin Ladin aleyhine inandırıcı "kanıtlar"ın bulunmaması bambaşka bir husus... Ortada kanıtlar olmadan, bazı köşe yazarlarımızın yaptığı gibi, "11 Eylül kıyımında Ladin'in parmak izleri için kanıt mı? İşte size kendi açıklamaları: 'Gençlerimiz ABD'nin kalbine girdiler. Sevap işlediler. Eylemler sürecek'" (Güneri Civaoğlu, Milliyet, 11 Ekim), ya da "Ben hâlâ canilerin en azgını olan Usame bin Ladin hakkında delil olup olmadığını soran Recai Kutan ve Recep Tayyip Bey'i anlamakta güçlük çekiyorum. 7 bine yakın masum insanı öldüren bu cani için hâlâ ne delili soruyorlar? Onları Usame denen sapığın eylem emrini verirken çekilmiş görüntülerini getirseniz bile ikna edemezsiniz." (Tufan Türenç, Hürriyet, 10 Ekim) diye celallenmek yerinde bir davranış mı? Bin Ladin'in hemen herkesçe malum olan kötülüklerini alt alta sıralamak "kanıt" yerine geçmiyor ki...

Gazetelerimizde rastlamadığım "kanıtlar"a bir Fransız gazetesi aracılığıyla ben de göz attım. Tony Blair'in 4 Ekim'de açıkladığı "kanıtlar" listesi epeyce uzun tutulmuş. Tam 69 maddeden oluşuyor. 70. madde "Sonuç" olarak kaleme alınmış. "Kanıtlar"ı derleyenler malûm; haberalma servisleri. "Kanıtlar" listesinin başına düşülen nottan, eldeki bilgilerin tamamına yer verilmediği söyleniyor. Bu da normal, çünkü "kaynaklar"ın ortaya çıkmamasına titizlik gösteriliyor. Ama alınan her önleme rağmen, kaleme alınan bu 70 madde "kanıt"ın yine de inandırıcı olmasını beklemek hakkımız değil mi? "Kanıtlar" raporunun "Sonuç" bölümü gibi "Giriş" ve "Gelişme" bölümleri de hep şeylerden söz ediyor. Raporda yer alan bölümler titizlikle sınıflandırılmışsa da içerik haddinden fazla fakir... Önce Üsame bin Ladin ve "El Kaide" hakkında bilgiler veriliyor; sonra Taliban ve Bin Ladin ilişkisi; sonra "El Kaide"nin yapısı ve diğer terörist örgütlerle ilişkileri; Bin Ladin'in saldırıları ayrı bir bölüm; 11 Eylül katliamına katıldığı saptanan 19 kişi arasında en az üçünün "El Kaide"ye yakın olduğunun tespit edilmiş olduğu belirtiliyor; 11 Eylül-Bin Ladin arasındaki "dolaysız ilişki"yi açıklayan hiçbir kanıt yok; "Kanıtlar"ın son "kanıt"ı da ilginç: "Usame bin Ladin tarafından yönetilen El Kaide şebekesi dışında hiçbir örgüt 11 Eylül saldırılarını yapabilecek kapasite ve motivasyona sahip değil." (!) Yani bir bakıma, tamamen "tümdengelimsel" kanıtlar! Dolayısıyla, Erdal Güven, "Peki ne var kanıt yerine? Akıl yürütmeler var, çıkarımlar var" derken tamamen haklı...

Aranızdan bazıları "Canım böyle büyük bir felaket sonrasında 'kanıt' mı arayacağız?" diyor mu bilemem... Zaten hatırlarsanız, katliamın hemen sonrasında Bush yönetimi ve bazı gazeteler de bu fikirdeydi. Oysa bana göre de, hele de ortada nereye varacağı henüz belli olmayan ciddi bir seferberlik ve savaş varsa, "kanıtlar" meselesinin bu kadar "hızlı" ve "kolay" geçilmemesi gerekir. Ortada apaçık kanıtlar olmadan bir insanın cezaevine bile konamadığı "uygar" bir dünyada, kötülüğü apaçık ortada olsa bile bir kişiyi (ve çetesini) ele geçirmek için dağı taşı bombalamanın nasıl bir mantığı olabilir? "Bu adaletsiz dünyada sen hangi mantıktan söz ediyorsun?" diyorsanız başka tabii...

Haaa unutmadan: Belki gözünüzden kaçmıştır; Hürriyet gazetesi dünkü sayısına giydirdiği gömlekte "Hürriyet, Dünya dengelerinin hassaslaştığı bu dönemde, herkesi gerçek İslamiyet'i bilmeye, öğrenmeye davet ediyor" diyerek herkesi "İslam Ansiklopedisi" kuponlarını kesmeye davet ediyor... Eğer siz de "Dünya dengelerinin hassaslaştığı bu dönemde" İslamiyet'i öğrenmek ve bu "hassas dengeler"e ilişkin tavrınızı "bilerek" almak istiyorsanız, gecikmeden kuponlarınızı biriktirmeye başlamalısınız... Tamamı 15 cilt olan bu ansiklopediyi hatmetmek epeyce vakit alacağından Afganistan'a ilişkin tavır almanız mümkün görünmüyor ama hiç değilse önümüzdeki savaşa yetişebilirsiniz!
----------
Not: Dünkü yazımda Fukayama'dan "gecikmiş Hegelci" diye söz etmişken, dizgide "gecikmiş Hayalci" olmuş; aynı şekilde, "ara tezyit" değil, "ara tespit" diyordum.


16 Ekim 2001
Salı
 
KÜRŞAD BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED