|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bazı tarihler, sadece bugünün ve geleceğin koordinatlarını belirlemekle kalmıyor dönemin irili ufaklı bütün aktörlerinin kariyerleri için de bulunmaz birer turnusol kağıdı oluyorlar. 28 Şubat, 19 Şubat (ekonomik kriz), 11 Eylül ve nihayet 7 Ekim böylesine önemli tarihlerdir. Böyle dönemlerde ilkelere bağlı kalabilmek gerçekten zor bir iştir ve bu zorluk Türk aydını, düşünce insanı, yazarı ve çizerinin şahsında apaçık ortaya çıkmıştır. Sözgelimi, 28 Şubat'ta "zaptedilemeyen demokratlar"ın ekonomik krizden sonra saptıkları, mesela "teknokrat hükümeti" lehine kalem oynattıkları, hatta abartıp "askere davetiye" çıkardıkları görülmüştür, görülmektedir. Bu sapma, bazılarında maalesef patolojik düzeye varmıştır ve bunların vaziyetleri "umutsuz vak'a" olarak tanımlanabilecek seviyededir. Histerik salvolarından anlıyoruz ki, bazıları 28 Şubat'tan bugüne geçen 4,5 sene zarfında bizlerle "platonik ittifak" içindeymişler de bizim haberimiz yokmuş. Ayıp etmişiz ki, hem de ne ayıp! Neyse ki, "hazret", bir televizyon programında "İslamcı yazar, aydın ve gazetecilerle ittifakımız 11 Eylül günü sona ermiştir. Buraya, bunu ilan etmek için geldim" diye kükredi de, durumun farkına vardık. Gel de sorma şimdi: Bu ne küstahlıktır! Seni kim ittifaka çağırdı da ve dahası ortada ittifak mı var da şimdi muhataplarını bu ittifakı bozmakla tehdit ediyorsun? Kim sana, "gel 28 Şubat'ta demokrasiye bir el at" dedi de şimdi "ben yokum" diyorsun. Kartvizitinde, "liberal" yazarken; hukuk, demokrasi, insan hakları, meşru siyasete karşı sergilenen insafsız 28 Şubat taarruzuna kayıtsız mı kalacaktın? Elbette bu da pekala mümkündü ve çalıştığın gazetede örneği de çoktu. Ama, sen köşeni, "İslamcılara akıl verme kontenjanından" elde ettiğin için istesen de onlar gibi davranamazdın. Ve şimdi, trendin değiştiğini, İslamcılara akıl vermenin para etmediğini düşündüğün ve zaten onların da verdiğin akla itibar etmediğini gördüğün için, bir vesileyle kafanda kurduğun bu "ittifak"tan kurtulmanın yollarını arıyorsun. Uğurlar olsun!.. Gelişin gibi, gidişin de hiç umursanmaz. Ama, giderken aklında bulunsun... Aramızda bir ittifak olsaydı bu, 11 Eylül'den çok önce; sen patronunun borusunu öttürme kaygısıyla, dünyanın en anti-demokratik metinlerinden birisi olan RTÜK Yasası'nı desteklemeye başladığın zaman biterdi. Ondan da önce, Fazilet'e ve "İslamcı siyasetçilere", "Meşruiyetinizi bizden alıyorsunuz. Öyleyse bizim söylediğimi yapmalısınız" demeye getirdiğinde ve "bizim istediğimiz kadrolar partinin başına gelmezse varsın kapatılsın" mealine yazılar yazmaya başladığında hak ile yeksan olurdu. Zihninde kurduğun "platonik ittifak", sözümona mücadelesini verdiğin demokrasinin sınırının kişiye ve kitleye göre değiştiği ortaya çıktığı zaman tuzla buz olurdu. Aramızda bir ittifak olsaydı bu asıl, 19 Şubat'ta "rant baronları"nın Ankara'daki hükümetin zavallılığından bilistifade ülke kaynaklarını belki de ebediyyen kendi portföylerine transfer ettiklerinde, sen ve senin gibiler "finans sınıfı"ndan yana saf tutup, ülkenin tek çıkış seçeneği olan "üretim"i ıskaladığında bozulurdu. Hiçbir şey gizli kalmıyor... Kazıdıkça altından Savaşlar, Baykamlar, Gürüzler çıkan, "liberal mücahid"lerin aramıza karıştığını epeyidir farkediyorduk. Ama aynı anlayışın, herkesin dinine ve dünyasına not verip ratingcilik yaptığını şimdi öğreniyoruz. Kafandaki tanımlara uymayanın, demokratlığından da Müslümanlığından da şüphe edebiliyor ama kendi söküğüne bakmayı akıl edemiyorsun. Münazara meydanına çıktığında karşındakine, "Kuran'daki 247 ayet ile beşeri kanunlar çelişiyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" diye soruyorsun. Bir "Müslüman" olarak, bu sorunun muhatabı herhangi birisi kadar sen de değilmişsin gibi. O yüzden, Müslümanlığının takvasını bilemem ama demokratlığından hiç şüphem yok! Çünkü, onun ticaretiyle geçiniyorsun. Yeni ittifakın şimdiden hayırlı olsun İlke sahibi olanların, ilkeleriyle ittifakı devam ediyor. Bu yüzdendir ki, hukuku geçmişte nasıl herkes için, her koşulda savunmuşlarsa bugün de "kayıtsız şartsız" savunuyorlar. 11 Eylül'de suçsuz yere ölen Amerikalılar için de, 7 Ekim'den beri bu acının bedelinin haksız yere ödeyen bahtsız Afganlılar için de savunuyorlar.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |