Teknik adam farkı

Nasıl, her galibiyette hatalar unutulur görmezden gelinirse, her yenilgide de bir dolu neden hatırlanır, sıralanır. Kimi zaman yönetimin üstüne yıkılır, kimi zaman teknik adam ya da futbolcunun üstüne. İşin içinde olanların kaçınılmaz kaderidir bu. Bir kaleci 89 dakika 20 gol kurtarır da, 90'da bir gol yiyince "tu kaka" olur ya, işte öyle. Yüzde 99 golü kaçıran santraforla hiç farkı yoktur. Ancak artık günümüzde futbolcu hatalarından çok, teknik adamların ne yaptığına bakılıyor. Lucescu gibi, Mustafa Denizli, Aykut veya Daum gibi. Kuşkusuz hiçbir teknik adam futbolcusuna "kötü oynayın" demez. Ama iyi oynatmak da, onun görevidir. Taraf da olsa, Türkiye'de seyirci uyandı artık. "İzlediğim futbol, verdiğim paraya değmeli" diyor. Sakat mal istemiyor. Ayakkabının altı 2 haftada açılmamalı yani. Bilmem anlatabildim mi?..

Lucescu ağır işçi

Geldiği günlerde çok eleştirilmişti. "Fatih Terim'in mirasını yiyiyor" diyenler çoğunluktaydı. Ne yalan söyleyeyim, ben de buna yakın yorumlamıştım Lucescu'yu. Ama adam iyi işçi. Bir yandan Şampiyonlar Ligi, bir yandan Süper Lig, hiç durmuyor. "Silahsız savaşa girilir mi" demiyor. Bir ara para krizi tutmuştu, geçti. Yani hem iyi hem ağır işçi. Boş değilmiş Rumen. Yakın zamanda Türkiye Kupası maçları da başlarsa Galatasaray'ın rozet satışlarında patlama olur her halde. Baksanıza, Arif'i tarif etti, Sergen'i, Serkan'ı, Perez'i, yeniden keşfetti. Ve taraftarın gönlünü fethetti. Daha ne yapsın adam.

İyiydi büyük oldu

Bu ara başlığı İstanbulspor-Diyarbakırspor maçını yorumlayan Ümit Aktan'ın yorumundan çaldım, kusura bakmasın. Bir takım ancak bu kadar güzel anlatılır. Yanlış anlamayın, bu maçta iyi değildi İstanbulspor. Ama bir takım iyi oynamadığı zaman da maç kazanabiliyorsa, söyleyecek başka birşey kalmıyor. Akıllı teknik adam, futbolcusuna akıllı olmayı da, oynamayı da öğretir. Ne demişler "Akıl yaşta değil baştadır"

Fener'e üç yıldız umudu

Kendine özgü oynatıyor.. Kimi zaman hepyek atıyor, kimi zaman düşeş. Her maça farklı bir kadro. Oyun şablonu daha netleşmedi. Rize'de alınan ilk deplasman galibiyeti ile hedef olmaktan şimdilik kurtuldu. Fenerbahçe liderlerden 6 puan eksikle 3. sıraya oturdu. Şampiyonlar Ligi gözümde değil. Bu oyunla UEFA'dan da umutlu değilim. Ama ligde şampiyonluk umutlarını da yitirirse, kumarın kendisine ne kadar zarar verdiğini anlayacaktır. Fenerbahçe'nin yöneticisi de, taraftarı da, takım üzerinde böyle oyunlar oynanmasını istemiyor. Adam gibi futbol istiyor, futbol..

Karaman'ın Körfez'i

"Sonra çıkar oyunu" diyemiyorum. Çünkü Kocaelispor istikrarı Hikmet Karaman'la yakalamış. Ligde bu sezon oynadığı 8 maçın 4'ünü kazanmış, son maçında Trabzon'u devirmişler. Dikkat çeken bir başka işleri de geçen sezonun 5. haftasından bu yana evinde yenilmemesi. Bu bir rekor. Oynayana da oynatana da helal olsun. Renk kattılar. Daha fazlasını da bekliyoruz.

NOT: Daum'un biraz daha yol almasını ve Almanya'daki mahkemesini bekliyorum. Galiba benim gibi Samet de gerçeğin görülmesini bekleyenlerden...