|
|
|
|
İtalyan futbolunun, Türk futboluna çok eskilerde kalmış artık "mutlaka bitane atarız" felsefesi. Onların "nasılsa yeneriz" maçlarından biri gibi bakmadıkları, medyanın ateşlediği Lazio'nun kendinde olmayan bir ateşle sunni saldırılar yapmasından belliydi. Lopez, maskeli süvari Crespo, gerilerden Negro ve Cesar'dan anfibik destek alıp intihar komandosu gibi saldırmaya kalkıyor, yan toplara da "develerden deve beğen" Stam her seferinde geliyordu. Biz dörtlü defansı eldeki kadronun sadece 4 defans adamı bulundurması nedeniyle zorunluluktan yerleştirmiştik. Ancak Vedat'ın erken sakatlanması, sağ üst adalesinin değil, bizim defansın sigortasının attığı gibi geldi. Ama mükemmel kademe yaparak ve Lazio'nun hızlandırmasına asla izin vermeden ilk yarıyı tamamladık. Sergen'le oyunun ilk ve ilk yarının tek mutlak gol şansını yakaladık ama "bizim cambaz" nedense ipten düştü. Öne geçsek geberteceğiz. Ama elimizden ağır yaralı kurtuldular ilk yarıda. İkinci yarıda Stam'ı alıp geride bir eksilen Lazio, Pancaro ile orta alanı domine etmek istedi. Aslında maç tam Arif'lik olmaya başlamıştı. Kaleye yakın kapandığımız anlarda bile pozisyon vermedik Lazio'ya. Mendiata'nın dirseği, Favalli'nin tekmesi derken Arif geldi tek forvete. Ama oynamaya değil, ihanete geldi. Oyuna hiçbir şey eklemeyen Arif ve pozisyon vermediğimiz Lazio'nun 30 metreden sakat kaleciye attığı gol grupta herşeyi riske etti. Zaccheroni de ilk defa bir Türk takımını yenmiş oldu.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |