T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Nazım'ı bestelemek çok zor

Kültür Bakanlığı'nın talebiyle Nazım Hikmet'in şiirlerini besteleyen ünlü müzisyen Fazıl Say'la Nazım projesini konuştuk.

Türk şiirine damgasını vuran şairlerden biri olan Nazım Hikmet'in 16 şiiri, Kültür Bakanlığı'nın 'Türk Bestecilerinin Eser Üretimlerini Teşvik Projesi' başlığı altında gerçekleştirdiği proje kapsamında, ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say tarafından bestelenmiş, geçtiğimiz günlerde Ankara ve İstanbul'da gerçekleştirilen prömiyerlerle Türk sanatseverlerin beğenisini kazanmıştı. Say'ın müziğinin tiyatro sanatçısı Genco Erkal'ın yorumu ve Türkiye'nin önemli vokallerinden Sertap Erener'in sesiyle buluştuğu 'Nazım' projesi, müzik ve sahne sanatlarımızı zenginleştirmeyi ve Türk kültürünün uluslararası alanda tanıtılmasını amaçlıyordu. Çağdaş Türk şiirini, klasik müziğin evrensel enstrümanlarının tınısıyla bütünleştiren proje; Gençlikte, Hapishanede, İnsan Üzre, Memleket Üzre, Yaşamaya Dair adı altında 5 bölüm ve 16 başlıktan oluşuyor. Ünlü piyanist Fazıl Say'la proje ve Nazım üzerine konuştuk.

Beni samimiyeti etkiledi

Nazım Hikmet'in şiirlerini yeniden yorumlayan, onun şiirlerini ve Türk müziğini dünyaya tanıtmak için geniş bir sanatçı kadrosuyla yola çıkan Fazıl Say, Kültür Bakanlığı'ndan kendisine teklif gelmeden önce de, Nazım'ın şiirlerini severek okuduğunu söylüyor. Bu projede Nazım Hikmet'in şiiriyle, müziği ve tiyatroyu biraraya getirmek istediğini ifade eden Say, projeyi şöyle tanımlıyor:

"Eserde bir Nazım portresi var; Nazım'ın hayat hikayesi, insanlık üzerine düşünceleri anlatılıyor. Günümüzdeki gelişmelere baktığımızda Nazım Hikmet'in bazı sözlerinin güncelliğini koruduğunu görürüyoruz. 'Nerden Geldik, Nereye Gidiyoruz' şiirinde 'Çocuklar sakallı askerler gibi ölebilir' diyor. Nazım'ın bugünkü gelişmeler yaşanmadan çok önce barış için çağrı yaptığı şiirleri, bu projeyle sanki yeniden güncelleşerek doğdu."

Nazım Hikmet'in her zaman için geçerli olabilecek şiirler yazdığının altını çizen Say, Nazım'ın politik görüşlerini şiirlerine yansıtmasının onun en doğal hakkı olduğunu ifade ediyor: "Nazım Hikmet yaşadığı zamanda öne çıkan politik akımın etkisindeydi ve ömrünün sonuna kadar politik görüşünü savundu. Nazım Hikmet'in en can alıcı noktası onun içtenliğidir. Nazım'ın doğallığı, samimiyeti, düşündüğü şeyi yazması, onun en çok sevdiğim yönleri arasında bulnuyor. Fikir ayrılıkları her zaman olabilir ama Nazım'ın hapislerde süründürülmesi ve yurtdışındayken vatan haini damgasını yemesi ona yapılan haksızlıklardı. İnsanların bazıları dar görüşlü olabiliyor, çeşitli fikirlerin, karşıt görüşlerin olabileceğini kabullenmiyor. Ben komünist değilim ama herkesin her türlü görüşü açıklayabilmesi gerektiğini düşünüyorum."

Ölümü değil, yaşamı sevdi

Nazım'ın vatansever bir şair olduğunu vurgulayan Say, onun vatan sevgisini afişe etmekten ziyade içinde saklamayı tercih ettiğini söylüyor. Say, konserlerde en fazla alkış aldıkları bölümün, Nazım Hikmet'in kendisine vatan haini denilmesine isyan ettiği şiirini yorumladığı bölüm olduğunu belirtiyor.

"Nazım'ın sevdiğim yanı, onun yaşamaya olan aşkı. Nazım, şiirlerinde ölümden ziyade yaşamaktan bahseder. O bu dünyadaki güzelliklerin daha fazla olmasını ister." diyen ve bu projeyi mükemmel bir ekiple hayata geçirdiklerini söyleyen Say, şöyle sürdürüyor sözlerini: "Kültür Bakanlığı bana böyle bir teklif getirmeseydi de ben zaten böyle bir poroje yapmak istiyordum, ancak Kültür Bakanlığı bu düşüncemi hızlandırdı."

Amacımız herkese ulaşabilmek

Nazım'in şiirlerinin klasik müzik formunda yorumlanmasının, projenin klasik müzikle arası çok fazla iyi olmayan, geniş halk kitlelerinden uzak kalmasına neden olacağı görüşüne katılmayan Say, Nazım'ın şiirlerini bestelemesinin asıl amacının Türkiye'deki herkese ulaşmak olduğunun altını çiziyor. Ünlü müzisyen, sadece elit bir kitleye değil herkese ulaşmayı amaçlamadıklarını ve konser biletlerinin piyasaya çıkar çıkmaz tükendiğini belirtiyor. "Bence bu eseri herkes dinlemeli" diyen Say, projede herkesin kendine göre karşı çıkacağı bölümler olacağını ama genel anlamıyla eseri dinleyen herkesin beğeneceğini düşünüyor.

Albümün birkaç ay içinde piyasaya çıkacağını da biz hatırlatalım size.

Nazım çok ritimli bir şair

Fransa ve Amerika'dan davet aldıklarını söyleyen Say, Nazım'ın Kuva-i Milliye şehitlerine ve hasretini çektiği 'Memleket'ine yazdığı şiirlerinin yorumlandığı kısımları, projenin en çok beğendiği kısımları olarak tanımlıyor. Nazım'ın şiirlerinin besteye elverişli olmadığını belirten Say, şiirleri bestelemek için çok uğraştığını söylüyor: "Nazım çok ritimli bir şair. Yunus Emre gibi kendiliğinden ritm ve hece sayısının eşitliğini akıtan ve bize dörtlük olarak kolaylık sağlayan bir şair değil. Nazım Hikmet'in şiirlerini bestelemek çok daha zor ama şiirleri üzerinde çalışmayı bilirseniz güzel bir şey. Çünkü çok etkileyici şiirleri var. Onları en güzel şekilde ortaya çıkarmak sevindirici bir şey."

 
"Beyhûde Ömrüm"

Yirminci asrın anlamı
Dünyanın beş büyük iktisatçısından biri sayılan Kenneth E. Boulding, Yirminci Asrın Manası adlı eserinde, insanoğlunun en temel sorunlarını ve çözüm yollarını ele alıyor. "Kalkınmaya en uygun bir ideoloji varsa bu ne kapitalizm, ne de sosyalizm, fakat cemiyete tatbik edilebilecek bir ilim ideolojisidir" diyen Boulding, toplum düzeninin ve insanlığın en yüksek noktaya ulaşması için 'büyük geçiş'e ihtiyacı olduğunu ve bunun bir ideolojiden ziyade bir stratejiye ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Erol Güngör'ün çevirisiyle Ötüken Yayınları arasından çıkan kitap, bu yüzyılı geçen yüzyılı okuyarak anlamak isteyenler için. Ötüken Yayınları / Tel: 0212-251 03 50
25 Ekim 2001
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED