|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Siyaset'in, olanı olmaz hâle getirebilmek, yani zorunlukları birer ihtimal seviyesinde algılayıp onu değiştirebileceğine inanmak arzusu taşıyanların mesleği olduğu bilinir. Oysa yine gayet iyi bilinir ki hep 'olan' olur! Yani 'olan' herşeyden evvel olması gerektiği için olur. O halde 'olacak olan' da olur! Çünkü 'olacak olan' her halukârda olur. Olan'ın, olmakta olanın değişebileceğine inanmak için, kişinin onu değiştirebilecek kudretin kendisinde bulunduğuna inanması gerekir. Sanırım meramımızı şu şekilde de ifade edebiliriz: Kişi öyle bir yerde durmalı, dünyaya öyle bir yerden bakmalı ki olmakta olanlara müdahale etmek gücünü kendinde bulmalı ve tabiatıyla ancak onun bulunduğu yerden bakıldıkda bu güç (dünyayı değiştirebilme gücü) hissedilebilmeli. Peki soralım bakalım, umûmiyetle kimler bu kudretin kendilerinde bulunduğuna inanırlar? Kimler ipler ellerine geçse bir çırpıda herşeyi değiştirebileceklerini düşünürler? Evet, kimler için dünyayı değiştirmek, olanı olmamış -'olmamış' da ne demek, bizâtihi 'ol(a)maz'- haline getirmek daha kolaydır?! Hangi tepedir ki bu, bir şekilde o tepeye çıkmış olanların görüşünü başkalarınınkinden daha açık ve daha keskin kılabilmekte; o tepeden bu âlemde olup bitenler daha farklı, daha başka, bambaşka görülebilmektedir?!? Elbette, "gençlik tepesi"! Gençlik tepesinden bir başka görülür bu âlem, bambaşka... Gençliğin gücü -ki bu güç esasen hissiyât gücünden başka bir değer taşımaz!- olanın olmasına razı gelmeyenlere, gelemeyenlere özgü bir kudretten ibarettir. Olan... dışarıda olan, zihnin dışında olan... bir de zihinde olan, zihnin içinde olan... Bu kudret, bu güç dışarıda olanı değiştirebilmek ihtimalini ciddiye aldırır kişiye... Kişi bu güçle, gençliğinin gücüyle olanı olmamış'a, olmaz'a, olamaz'a dönüştürür; pek tabii ki önce zihninde dönüştürür, 'olan' önce gencin zihninde olmamış'a, olmaz'a, olamaz'a döner... Bu işi zihinde olsun bir kere başardıktan sonra, bütün iş onun şimdi dışarıda da aynı şekilde dönüşebileceğine inanmaktan ibarettir. Genç bunu da başarır ve zihninde dönüştürebildiğini zihninin dışında da dönüştürebileceğine inanmakta zorlanmaz. Üstelik sadece inanmakla kalmaz, bu yolda elinden geleni de yapar, her türlü mahrumiyete, sıkıntıya, çileye katlanır. Gencin sadece inanması mı kolaydır?!? Hayır! İnandıklarının gereğini yapması da kolaydır onun için... İnanmaz sadece, yapar da... Yapar yapmasına ve fakat kazanmaz, kazanamaz, hep kaybeder... Daima kaybeder, daima yenilir, daima ihanete uğrar... Evet hiç kazanmaz, hep kaybeder! Onu kim yener? Genç adam kimlere, hangi düşmana yenilir?!? Hangi düşman onun ayaklarını yere bastırır?!? Genç adam ne zaman, birşeylerin değişebileceğinden kuşku duymaya başlar; değiştirmenin, dönüştürmenin pek öyle zannettiği kadar da kolay olmadığını anlar?!? Şeytanı kimdir genç adamın?!? Tepesinden onu aşağıya indiren? Onun nazarında dünyayı kolaylıkla değiştirilebilir olmaktan çıkaran? Gözünde düzlükleri tepelere, dağlara, engin zirvelere dönüştüren? Dönüştürecek olanın asıl "dönüşebilecek olan" olduğunu kendisine gösteren?!? Bir demlik çay ile iki paket sigaranın kıymetini kıymetten düşüren?!? Genç adamı satın alabilecek para bulunamadı ki hâlâ? Hani nerede onu baştan çıkaracak yosma?!? Hangi makam, hangi mevkî hangi inanmış adamı tavlamaya yetti ki bugüne kadar, bugünden sonra da yetsin?!? Kimse onu satın alamamış... Kimse onu baştan çıkaramamış... Kimse ona onun hayal edemediği bir makam ve mevkîyi teklif edememiş... Nasıl satın alabilsinler ki? Nasıl baştan çıkarabilsinler ki? Nasıl teklif edebilsinler ki? Öyle ya, gençlik tepesinin rüzgârı başka nerede esmiş ki? Gençlik tepesinin çayları başka nerede sunulmuş, sunulabilmiş ki? Gençlik tepesinin geceleri, hangi ülkenin semalarını bürümüş, hangi ülkede güneş gençlik tepesinden doğduğu gibi doğmuş?!? VE gençlik tepesinin verdiği gücü, bugüne kadar kim kime verebilmiş? Lâkin buna rağmen gün gelmiş genç adam, dönüştürecek olanın asıl "dönüşebilecek olan" olduğunu görmüş ve hemen o an yenilivermiş!? Söyleyin bakalım, öyleyse şeytanı kimdir genç adamın?!?
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |