T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Paylaşımcı demokrasi

Türkiye'deki "dayatmacı" devlet örgütü demokratik mekanizmanın gelişmesinin önündeki en büyük engel oldu. Devlet örgütü Türk toplumunun taleplerini karşılamıyor. Bu yüzden, Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yaşıyor.

Siyasi partiler "merkezi" ve "yerel" yönetimlerde "paylaşımcı" demokratik mekanizmasının aksamadan işletilmesini "adalet" ve "gelişme"nin "olmazsa olmaz" şartı olduğunun farkına varamadıkları için, bütün Türkiye yangın alanına döndü.

Hafta sonunda AK Parti'nin MKYK üyelerinden Nureddin Canikli'yle birlikte Çorum'un Bilge Başkanı Prof. Dr. Arif Ersoy'u ziyaret ettik. Ersoy yerel yönetimlerde "Paylaşımcı Demokrasi"nin öncülerinden.

Onun on yıllık yönetiminde Çorum Anadolu'nun örnek şehirlerinden biri haline geldi. O kentiyle bütünleşmiş bir yerel yönetim modeli geliştirdi. Belediye yöneticileri, sorunları olduğu kadar çözümleri de yönetilenlerle birlikte ele alıp değerlendiriyorlar.

Başkan'la bir mahallenin isim değiştirme toplantısına katıldık. Paylaşımcı bir yönetimde sorunların büyümeden, nasıl çözüldüğünün güzel bir örneğini gördük. Gerçekten "paylaşımcı" bir yönetimde, sorunlar ne kadar büyük olursa olsun hafifler, çözümler de ne kadar zor olursa olsun kolaylaşır. Paylaşmanın doğurduğu sinerji patlamasının önünde hiçbir güç duramaz.

Osmanlı döneminde "Tanzimat" yerel yönetimlerde bir dönüm noktasıdır. O güne kadar merkezden büyük ölçüde bağımsız olan yerel yönetimler "Tanzimat"la merkezi bir yapıya dönüştürüldü. Bunun sonucu, "paylaşımcı" kent yönetiminde büyük bir yer tutan vakıf, lonca ve mahalle örgütleri fonksiyonlarının çoğunu yitirdiler.

Şehirler büyüdükçe, yönetim ve denetim sorunları artıyor. Bu yüzden, yerel yönetimlerde kaynakları en verimli bir biçimde kullanmak zorunludur. Verimliliği artırmada "paylaşımcı demokrasi" herşeyden önce gelir. Çünkü kentte yaşayanların hepsinin katılıp, çözümleri paylaşmadığı bir yönetim başarılı olamaz. Bunun için de Çorum'da olduğu gibi, belediyelerin katı ve hiyerarşik örgütlenmelerden kaçınmaları gerekir. Artık Türkiye'de bütün belediyelerin kapısız ve duvarsız paylaşımcı bir yönetim sergilemeleri hayati önem taşıyor.

Yerel yönetimler, "büyükşehir yönetimi" yaklaşımıyla yeni bir döneme girdiler. Bu süreçteki başarı, paylaşımcı bir örgütlenmeye gidip gitmelerine bağlıdır. Yerel yönetimlerdeki sorunlar, kaynak yetersizliğinden daha çok yönetimin paylaşılmamasından kaynaklanıyor.

Yerel yönetimlerin üretimden daha çok denetime önem vermelerinde yarar var. Bunun için de yerel yönetimlerin denetime dönük bir biçimde yeniden yapılanmaları zorunludur. Belediye ticaret yapmaz, ticareti kolaylaştırmak için denetler. Belediyenin ticaret yaptığı şehirde çarşılar boşalır.

Belediyelerin başarısı Çorum'da olduğu gibi, yönetenlerle yönetilenlerin "paylaşımcı demokrasi" şemsiyesi altında birleşmelerine bağlıdır.

Paylaşmasını bilmeyenler, paylaşmasını bilenler karşısında uzun ömürlü olamazlar.


9 Eylül 2001
Pazar
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED