|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hasretin belgeseli
Yaptığı belgesellerde ve haber programı Pusula'da insan unsurunu hassasiyetle inceleyen ve insan üzerine kurulu hikayeleri toplumsal yapının bir parçası olarak harmanlayıp sunmayı başarabilen Mithat Bereket, şimdi de yerinden yurdundan edilmiş insanların hikayesinden Türk-Yunan mübadelesini anlatıyor. Yapımcılığını Özer Bereket, yönetmenliğini Soner Sevgili, kameramanlığını Hakan Hocaoğlu, sunuculuğunu da Mithat Bereket'in yaptığı "Mübadelenin İki Köyü" belgeseli, Türk- Yunan mübadelesini en yoğun biçimde yaşamış ve olayın izlerini bugüne kadar taşımış olan eski Rum köyü Kayaköy (Türkiye) ve eski Türk köyü Krifçe'yi (Yunanistan) ve insanlarını konu alıyor. 6 ayda tamamlanan belgeselde her iki köyden göçmüş insanların, çocuklarının ve torunlarının birbirlerini arayıp bulmaları ve köylerin hikayeleri paralelinde de mübadele tarihsel açıdan yer alıyor. Bu akşam NTV'de iki ayrı bölüm halinde (saat 21.05 ve 22.05'te) yayınlanacak olan belgeselin birinci bölümü Kayaköy-Sessizliğin Sesi, ikinci bölüm ise Krifçe- İzlerin Peşinde isimlerini taşıyor.
Ege'de uçak değil, martı sesi olsunBelgeselin amacının, ortak tarihleri olan ve birbirine yakın olan iki ülke insanının yıllarca sıkıntı çektiklerini göstermek olduğunu belirten Bereket, şöyle devam ediyor: "Ege Denizi bizi ayırmıyor, tam tersine aynı kılıyor. Ege'nin savaş uçaklarının değil, martıların sesinin duyulduğu bir deniz olması için iki halkın kültürlerini anlatan belgeselleri artırmamız gerekiyor. Bunları anlatırsak iki ülke insanı birbirine yaklaşır ve siyasetçiler bu iki halkı koparamaz."
80 yıllık sıla hasretiMübadelenin İki Köyü belgeselinde güç dengelerini, politikaları ve ikili sorunları tamamen saf dışı bırakıp insana dair duyguların izini sürdüklerini belirten Mithat Bereket, hayatların, kültürlerin, hasretlerin birbirine karıştığı bu iki köyün hikayesinin hem ibret öyküsü, hem de bir tarih dersi olduğunu söylüyor. 1922'den itibaren yüzyıllardır yaşadıkları yerlerden koparılmış ve suyun iki tarafına dağılmış insanların hikayesini anlatmak için iki köy seçtiklerini anlatan Bereket, "Bu iki köyün insanlarını bulup, 80 yıl önce terketmek zorunda kaldıkları topraklara geri götürdüğümüzde oradaki izlerini bulmaları görülmeye değerdi" diyor. Yunan medyasının da konuya ilgi gösterdiğini kaydeden Bereket, belgeselin Yunan TV'lerinden birinde alt yazılı olarak gösterileceğini söylüyor.
Üç belgesel sırada
Aynı zamanda NTV'nin Dış Haberler Koordinatörü de olan Mithat Bereket, yeni yayın döneminde dış haberlerde birtakım yeni projelerle geleceklerini, belgesel olarak da 3 yeni projelerinin olduğunu anlatıyor: "Dumlupınar Denizaltısı ile ilgili bir proje var. Kore'de savaşan Türk askerini anlatan bir proje var. Bunun dışında Barış Manço belgeseli var. Ancak, bunların hepsi şu anda sponsor bulma aşamasında. Krizle birlikte biraz zorlanıyoruz ama gerek bizim yaptığımız belgesellerin kalitesini bildikleri için, gerekse konuların çok önemli olduğunu anladıkları için ilgilenenler de var. Onlarla görüşmelerimiz sürüyor. İnşaallah yakında çekimlere başlayacağız." Bereket, haber programı Pusula'nın da, Ekim ayı başlarında izleyiciyle buluşacağını kaydediyor.
SEYRİ ŞAHANE
Pembe dizi gerçeği Havva Setenay İlhan'dan bir ekran notu daha: "Türk kadınlarının neden pembe dizilere rağbet ettiği hiç sorgulanmadı. Eğitimsiz, ekonomik güçten yoksun kadınlarımız pembe dizilerdeki-kendileriyle önceleri aynı konumda olan ama sonraları hayata meydan okuyan-hemcinslerinin mutlak hakimiyetlerini kendi başarısızlıklarının yerine ikame ediyor aslında. Dizilerin tutulmasının nedeni bu: 'evrensel ezilmişlik' duygusunun verdiği sessiz dayanışma dürtüsü. Kadınlar toplumda saygın bir yer edinmedikleri sürece bu diziler izlenmeye devam edecek."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |