T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Hâin oyun

Aralarında çocuklar ve bebeklerin de bulunduğu ikiyüze yakın kişinin hayatına kasteden bomba, Oklahoma City'de patladığında, zamanın başbakanı Tansu Çiller'in resmî ziyaretini izlemek üzere ABD'deydim. Amerikan kamuoyunu "Barbarlık bu" diye ayağa kaldıran o kanlı eyleme konulan ilk teşhis, "Ortadoğu kaynaklı terör" olmuştu. 'Terör uzmanı' diye tanıtılan birileri ekranlara çıkıp İslâm ile terör arasında doğrudan ilişki kurdukları konuşmalar yaptılar. Oklahoma ve çevresinde yaşayan, okuyan veya turist olarak bulunan çok sayıda müslüman, eylemde rolleri olabilir diye, gözlem altına alındı.

Çok bilmiş uzmanların "Müslümanların işi" diye ilân ettiği eylemi genç bir Amerikalı'nın işlediği anlaşıldığında, Amerika ikinci bir şok yaşadı. Amerikalılar, terörün dini ve milliyeti olmadığını, kendi topraklarının da radikal unsurlar üretebildiğini bugün biliyorlar.

New York ve Washington'da önceki günkü terörist eylemler, ABD'ye karşı nefret duyan, temsil ettiği herşeye karşı, ona bir ders vermeyi görev bilen kişilerden oluşan bir örgütün 'işi' gibi. Bu insanların duydukları öfkenin hayatlarını feda edecek kadar- müthiş olması gerekiyor. Amerikan politikalarından hoşlanmayan, mağduriyetlerinde Washington'un rolünü ve parmağını gören dünyanın çeşitli köşelerinden insanların (sözgelimi Filistinliler'in), önceki günkü eylemden -ilk elde- fazla rahatsızlık duymamaları doğal; ancak bu durum, eylemi onlarla irtibatlamayı mâkul kılmıyor.

Son eylemin hemen ardından da, 'uzman' sıfatlı birileri, çok bilmiş edalarıyla yine sahneye çıkıverdiler. Böylesine iyi planlanmış ve mükemmel icra edilmiş bir terör eylemini, yıllardır uygar dünyadan uzak, hareketleri ve temasları sürekli tâkip altında bir sığınmacının gerçekleştirmiş olabileceğine inanmamızı bekliyorlar. Sağda-solda ettiği her anlama çekilebilecek cümleler 'cinayetin parmak izi' olarak takdim ediliyor. Utanmadan, içinde Kur'an ve uçak kullanma kılavuzu bulunan çantalar bile çıkardılar. "İslâm=terör" formulünü dünyaya kabul ettirebilir ve ABD'nin buna uygun davranmasını sağlayabilirlerse görevlerini ifa etmiş olacaklar.

ABD'nin, hiç değilse ilk verdiği tepkilerle, bu tuzağa kolay düşmeyeceği anlaşılıyor. Washington yönetimi, vatandaşları ve bütün dünya önünde kendisini 'âciz' gösteren terör eylemine, gerçek suçluların kimliğini tereddüte mahal bırakmayacak biçimde tespit edene kadar, cevap vermek niyetinde görünmüyor. Doğrusu da budur.

Ortadoğu kökenli terör örgütleri, bizzat yapmadıkları eylemleri bile, sırf övünme fırsatı sağladığı ve kendi kamuoyları önünde statülerini yükselttiği için, üstlenmeleriyle tanınır. Adı sıkça geçen, Afganistan'da sığınmacı olarak yaşayan Üsame bin Ladin sözgelimi, ya da Filistinli marjinal örgütler, geçmişte çeşitli eylemlere sahip çıkmışlardı. Üyeleri bir uçak dolusu yolcuyla birlikte hayatlarını feda edebilen bir örgütün geçmişte yapmadığı eylemleri bile üstlenen liderinin, şimdi korktuğu için, son eylemleri sahiplenmediğini ileri sürmek biraz hafiflik değil midir? Hiç kuşkunuz olmasın, eylemde parmağı olsaydı, Ladin veya benzerleri, hem de övünerek, "Biz yaptık" diye ortaya atılırlardı.

Basit mantık bile, bu korkunç eylemin fâillerinin başka yerde aranması gerektiğine işaret ediyor.

İslâm Dünyası'nda ABD'den hoşlanmayan insanlar, halklar olabilir, ancak Amerika'dan hoşlanmayanların hepsi Ortadoğu'da mı? ABD Filistin'de, daha çok İsrail'le stratejik ortaklığına önem verdiği için, sevimsiz bir rol üstlenmiş durumda; ancak aynı ABD, Bosna-Hersek ve Kosova'da, İslâm Dünyası'nın ve Avrupa'nın beceremediği 'kurtarıcı' rolünü başarıyla oynamadı mı? Kosova'da yaşayan müslümanları Sırp vahşetinden kurtarmak için, Yugoslavya'nın başkenti Belgrad'taki hayatî hedefleri bombalamadı mı? Sırplar, üzerinden henüz iki yıl geçmiş ABD'nin bu rolünü unutmuşlar mıdır? Öyleyse, neden kimsenin aklına, "ABD'deki terörde Sırp parmağı olabilir mi?" sorusu gelmiyor peki?

Önceki gün ABD saldırı hedefiydi, o andan itibaren İslâm Dünyası hâinâne bir saldırıya hedef...


13 Eylül 2001
Perşembe
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED