T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

'Terörün dini olmaz'

Gazetecilerle biraraya gelen AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, ABD'ye yönelik saldırıyı kınadı. Erdoğan, "Nasıl paranın dini imanı olmazsa terörün de dini imanı olmaz" dedi.

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'ye yapılan saldırının bir terör olduğunu belirterek, "Nasıl paranın dini imanı olmazsa terörün de dini imanı olmaz. Bunu kim yapıyorsa yapsın sahiplenmek mümkün değil" dedi. Erdoğan, dünya düzenini simgeleyen noktaların hedef alındığını hatırlatarak, "Bu kadar gelişmiş bir ülkede böyle şeylerin olması şaşırtıcı. Mutlaka içeriden bağlantıları olan birileri tarafından yapıldı" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan olayla ilgili İslam dünyası bağlantısı yorumları için, "Bu tür olaylarda ilk akla gelen İslam dünyası oluyor. Şimdi Usama Bin Laden gibi imajınız olursa bu tür olaylarda ilk akla gelen olmanız gayet normal" dedi. Erdoğan, Dedeman Oteli'nde gazetelerin Ankara temsilcileri ile kahvaltıda biraraya geldi. Ankara Temsilcimiz Fehmi Koru'nun da aralarında bulunduğu 15 gazeteci ile sohbet eden Erdoğan, partisi hakkında açıklamalarda bulundu.

'FP'nin versiyonu değiliz'

Partiyi kurarken, kamplaşmalara yol açmayacak sorunları ortadan kaldıracak bir yapılanmaya gitmeyi amaçladıklarını ifaden eden Erdoğan, "Kurucuların seçimini yaparken bu konuda hassasiyet gösterdik. Eski FP'li milletvekilleri katılınca 'FP'nin devamı mı?' sorusu yöneltiliyor. Burada bize biraz süre tanımak gerekiyor. Program ve tüzüğümüzü Türkiye'yi kucaklayacak bir anlayışla hazırladık. Şahıs merkezli siyaseti kesinlikle reddeceğiz" dedi. Erdoğan, "Liderlik anlayışını değiştiriyoruz. Tekelci aklın temsil edildiği liderlik anlayışını istemiyoruz. 'FP'nin versiyonu mu?' sözkonusu değil. Teşkilatlanma yapıyoruz, halkımızın siyasetten kaçtığını görüyoruz. Halkın geneli istiyor ancak işadamı siyasette olmak istemiyor" diye konuştu.

Din devleti amaçlamıyoruz

Laiklik ve demokrasi konusundaki açıklamalarının çok satan gazeteler tarafından sürekli saptırıldığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"O gazetelerin başında bulunan insanlarla yaptığım görüşmelerde, bunu, söyledim. Örneğin 'demokrasi bir araçtır' ifadem hep saptırılmıştır. Demokrasi insanın mutluluğu için bir araçtır. 'İnsanın mutluluğu' ifadesi cımbızla çıkartılarak açıklamam kullanıldı. Halbuki bütün sistemler hatta dinler insanın mutluluğu içir bir araçtır. Laiklik konusundaki düşüncem açık: Bir insan iki din sahibi olmaz. Nitekim, laik devletin esaslarını bir Müslüman olarak benimsiyorum. İnanç sahiplerinin inancını yaşaması, inançlı olmayanlar için de bir güvence olmalı. Biz de uygulamalarda sıkıntılar var. Biz AK Parti olarak dine dayalı bir devlet kurma peşinde değiliz. Hatta din eksenli değil insan eksenli bir parti olduğumuzu programda ortaya koyuyoruz."

'Konuşmayın' diyenler var

AK Parti'nin örgütlenmesini tamamladığında tırmanışa geçeceğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"AK Parti kurulduktan sonra partinin sabit, sert zemini oluşuyor. Bu oran zemini temsil eden oran. Bundan sonrası onun üzerine bina olacak. 44.8 kararsızdan AK Parti'ye ne yönelecektir? Bundan sonrası bu anlamda çok önemli. Ama en yakın partilerin ne durumda olduğuna bakıldığı vakit Türkiye'de siyasetin nereye oturduğunu gösterir. Örgüt ağını kurduktan sonra AK Parti tırmanışını sürdürecektir. Bir şey söyleyeceğim şaşıracaksınız; Hiç konuşmayın... diye halktan tepkiler var."

Anayasa değişikliklerini önkoşulsuz desteklediklerini tekrarlayan Erdoğan, Karen Fogg'la görüşmesinde siyasi yasak konusunun gündeme gelmediğini söyledi. AK Parti lideri Erdoğan, "Biz sizleri (medya mensuplarını) buraya davet ederek şunu yapmak istiyoruz; Türkiye'yi kuşatacak bir yapı kurmak istiyoruz. Bu hamuru yoğururken işin başında davet ettik. Meral Akşener de bu programın belirlenmesi aşamasında katıldı. Sonra ne oldu ben de anlamadım. Olayı kişiselleştirmek istemiyorum" dedi.

'Vatandaşımız bizi iyi tanıyor'

Ekonomik, siyasi, sosyal krizin nedeni kötü yönetimden kaynaklandığını kaydeden Erdoğan, ortada bir yönetim krizi olduğunu söyledi. Bu yönetim krizini aşabilmek için toplumsal desteği arkasına almış bir yönetime ihtiyaç olduğunu belirten Erdoğan, "Mevcut hükümet bu toplumsal desteği kaybetmiş durumda. Arkasında herhangi bir destek yok. Şu anda da performans bağlı değil, nasıl bu hükümeti ayakta tutarız anlayışına dayalı bir yönetim var. Bu anlayışla ülkeye bir şeyler kazandırmak mümkün değil" diye konuştu.

Bu gidişle doların yıl sonunda 2-2.5 milyona gideceği kanaatinde olduğunu belirten Erdoğan, yönetim krizinden çıkmanın tek şartının seçim olduğunu kaydetti. Belediye başkanlığı dönemindeki çalışmalarının Anadolu'da müsbet bulunduğunu, dürüstlük noktasında kendilerine bir güven duyulduğunu ifade eden Erdoğan, "Parti, ak bir parti olacaktır. Bir belediye başkanının devleti yönetmeye talip olması Türkiye'de ilk olabilir, fakat dünyada çok örnekleri var. İddialayız, özel sektörü biliyoruz, belediyeyi de belediyede tanıdık. Güvenilir bir kadroya sahibiz. Halkın desteğinin kaynağı İstanbul'daki güvenden geliyor. Bizi halk tanıyor. Arkadaşlarımız Bülent Arınç, Ertuğrul Yalçınbayır, Abdullah Gül halka bir güven veriyor" diye konuştu.



13 Eylül 2001
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED