T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ahmet Altan yanılıyor!

Gerçek tarihi kimden öğreneceğiz? Elbette şairlerden, romancılardan, edebiyat adamlarından...

Bunu derken, "tarih"i gerçekten dert edinmiş İnalcık, Ortaylı, Akgündüz gibi "hakikî" tarihçilere (ve ismini anmadığım diğerlerine) haksızlık ettiğimi, edebiyat adamlarını gereksiz yere yücelttiğimi düşünmüyorum.

"31 Mart asker ayaklanmasıdır" diyen Ahmet Altan'ın reklamını da yapmıyorum.

Kaldı ki, onun "31 Mart'ın asker ayaklanması olduğunu ilk kez ben yazdım" mealindeki sözlerine de katılmıyorum.

Hürriyet Pazar'da yayımlanan mülakatında şöyle diyordu yazar:

"31 Mart vak'ası mürteci takımın silâhlanarak sokağa dökülmesi değildir; 31 Mart dînî motiflerle olsa bile özünde bir askerî ayaklanmadır. Askerler iç düşmanın varlığını meşruiyet gerekçesi yaparak ayaklanmışlardır. 31 Mart orduyu siyasetin içinde tutacak bir neden olarak günümüze kadar yaşadı. Tıpkı, mürteci ayaklanması olacak diye yapılan ve askerin iktidardaki gücünü pekiştiren 28 Şubat müdahalesi gibi. Bence Türkiye'de hiçbir zaman bir mürteci ayaklanması ihtimali yoktu."

Ve ekliyordu:

"Böyle olmadığını söyleyen tarihçi varsa çıksın."

Onlar, bu açık "meydan okuma"ya karşılık, "İşte biz... Buradayız..." demekten hâyâ ederler.

Sevabına ben hatırlatayım:

Çoğu zaman "sağcı-muhafazakar-dinci" diye burun kıvrılıp geçilen yazarlar, "İsyan Günlerinde Aşk" vesilesiyle tartışma gündemine gelen 31 Mart konusunda belki onlarca kitap, yüzlerce yazı yazdılar.

Hemen aklıma gelen isimler şunlar:

Necip Fazıl Kısakürek...
Kadir Mısıroğlu...
M. Ertuğrul Düzdağ...
Mustafa Müftüoğlu...

Necip Fazıl, "31 Mart mürteci ayaklanması değildir" dediği için hapis bile yattı.

Altan elbette "tarihçi" değil.
Bir romancı.
Üstelik, iyi de bir romancı.

Niyetim, bu konudaki çabasını ve hassasiyetini küçümsemek değil, 31 Mart'la ilgili gerçeklerin "ilk kez" kendisinden sadır olmadığını anlatmak...

Saydığım ve (Mustafa Kaplan, Bünyamin Ateş, Burhan Bozgeyik gibi) saymadığım isimler onun için ne ifade eder, bilmiyorum. Ama 31 Mart'la ilgili söylediği/yazdığı şeyler, en azından belli bir düşünce topluluğu açısından "malumu ilam"dan öte bir değer taşımıyor bugün.


15 Haziran 2001
Cuma
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED