|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kulis'i internetteki 'www.yenisafak.com' sitesinden okuyanlar bir süre önce başlattığım yeni bir uygulamadan haberdarlar. Uygulamayla, bilebildiğim kadarıyla, bir ilke daha imza atmış bulunuyorum: Meraklı okurlar, isterlerse, yararlandığım kaynaklara bakma imkânına da sahip oluyorlar... Hayatında internete girmemiş olanlara anlatmak epey zor, ama yine de deneyeceğim. Elinizde tuttuğunuz gazete, belli başlı haberleri ve köşe yazılarıyla birlikte, her gün elektronik ortamda da yer alıyor... Tıpkı dünyanın dört bir tarafında çıkan onbinlerce gazete ve dergi gibi... Digital ortama sunulan her belgenin, yazının, fotoğrafın, haritanın bir elektronik adresi var. İnternete bağlandığınızda yapmanız gereken basit: Kullandığınız programın ilgili yerine ulaşmayı arzuladığınız adresi yazmak... Diyelim, bugün, bu yazıyı internette okumak istediniz. İşte size benim sayfanın günlük koordinatı: http://www.yenisafak.com/tkivanc.html... Yeni Şafak 1999 şubat ayından beri internette yer aldığı için daha eski bir yazıya göz atmanız da çok kolay. İster arşive (http://www.yenisafak.com/arsiv/index.html) uğrayıp tarihini bildiğiniz yazıya oradan gidersiniz, isterseniz yazının tarihini doğrudan adrese ekleyip yolu kısaltabilirsiniz. 1 Kasım tarihli Kulis'in adresi şu sözgelimi: http://www.yenisafak.com/arsiv/2001/kasim/01/tkivanc.html. Yıl, ay, gün ve yazar adıyla oynayıp, istediğiniz yazarın gününü bildiğiniz yazısına çabucak ulaşabilirsiniz... Her gazetenin kendine özgü bir adres yöntemi var; Yeni Şafak'ın kullandığı hem işleve uygun, hem de kolay ve az yorucu... Gazeteleri internet aracılığıyla takip etmek, bâyiden satın alabilecekler için fazla câzip değil; kâğıdın o selüloz kokusu bir tiryakilik... Ayrıca, bir gazeteyi evde ve işyerinde birden fazla kişi okuyabiliyor. Kafanıza takılan bir haberi veya yorumu, bir kenara bıraktığınız eski nüshadan bulup yeniden okuyabilirsiniz... Araştırmalar interneti en çok yurtdışında yaşayanların kullandığını gösteriyor... Henüz Türkiye dışı baskıları bulunmadığı için, Yeni Şafak'ın internetteki okur kitlesi benzerlerinden daha kalabalık. ANAR'ın bu yıl başında yaptığı 'medya anketi'nde, "Yeni Şafak'ı internetten okuyorum" diyenlerin oranı, gazetemizi en çok okunanlar liginde dördüncü sıraya yerleştirmişti. Ben, hem bâyiden aldığım gazeteleri okuyorum, hem de arşivimi elektronik ortamda tutuyorum. İlgimi çeken haber ve yorumlar, şimdi bu yazıyı yazdığım bilgisayarda var; o malzemeyi kullanmam gerektiğinde, bütün yaptığım, adresini yazıvermek... Bir süre önce, aklıma, "Madem yazarken adrese bir daha göz atmam gerekiyor, öyleyse neden meraklı okurlara da gidip malzemenin orijinalini gözden geçirme fırsatı tanımayayım?" diye düşündüm... Bildiğim kadarıyla, 'dünyanın ilk dipnotlu' (bunu kullandığı malzemenin internet adresini veren anlamında kullanıyorum) yazısı, böylece, Kulis oldu... Bana bu ilhamı veren, 11 Eylül sonrasında yazdığım yazılarda kullandığım ve bazılarının dudak büktüğü bilgilerden ne kadar emin olduğumu kuşkuculara ispat etme emelimdi. Hergün izleyip arşivlediğim yabancı gazetelerde ne kadar ilginç haber çıkıyor, bir bilseniz... Dergiler deseniz, gerçekten birer mâden... Bu arada, ikiz kulelere veya Pentagon'a çakılan uçakların yolcu listeleri ilgili firmaların internet sitelerinde yer alıyor. Size bir şey daha söyleyeyim: FBI bile ABD ve dünya basınında çıkan 11 Eylül ile ilgili yazılardan meraklıları haber etmek için bir servis kurdu: http://www.fbi.gov/pressrel/roundup/roundup.htm. Bu arada, değişik ülkelerde çıkan doğru olduğuna inanılan haberleri ilgilenenler kaçırmasın diye özel çaba gösteren internet siteleri de var: Sözgelimi http://11september.20m.com/ adresine girdiğinizde, 11 Eylül'den sonra ileri sürülen iddialardan bazılarının yalan veya yanlış olduğunu ispat eden haberler veya yorumlarla karşılaşıyorsunuz... http://antiwar.com/ adresi de benzer bir işlevi yerine getiriyor... Bu arada, 'Z Magazine' adlı derginin (http://www.zmag.org/ZNET.htm) internet istesi de ünlü aydınların yazılarını, konuşmalarını ve verdikleri mülâkatları isteyenin okumasına sunuyor... Şimdilerde sıkça kullandığım bu adreslerin bazısını bana okurlar bildirdi. Bu bilgiyi, gazetede ve internet istesinde yayımlanan adresime gönderilen elektronik-posta mesajlarında en çok sorulan "Yollanan iletileri okuyor musunuz?" sorusuna da cevap olsun diye yazdım. Elbette her iletiyi okuyorum, bir çoğuna cevap da veriyorum. Yazarla okuru arasındaki internet âdâbı belli: Yazar, eğer elektronik adresini ilân ediyorsa, kendisine gönderilen iletileri okuma sözü de veriyor demektir; ancak bu söz cevap vermeyi kapsamaz... Kendisi hiçbir zamhete katlanmadan, vaktiyle yazdığım bir yazımı kendisine göndermemi talep eden okura cevap vermeye kalksam, ne diyeceğim? Bilmiyorum, dipnotlu yazıları internet meraklıları beğeniyorlar mı? Doğrusunu söylemem gerekiyorsa, benim çok hoşuma gidiyor. Her şeyden önce kendi yazımın bütün ekleriyle arşivini tutmuş oluyorum... Bir de, "Bunu da nereden çıkardınız?" türü soruların önünü daha baştan kesiyorum... Türkiye'de internete ilk giren gazete projesini geliştiren de bendim, biliyor muydunuz?
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |