T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i
Bilgisayar'da fiyatları indirdik

Y A Z A R L A R
'Seve seve' susmaya geldik...

Ekranların ve gazetelerin köşelerinde "Seve seve" logosunu görünce, hafif bir gülümsemeyle birlikte nedense içimde bir burukluk, bir acı hissettim. Çünkü bu ülkede, "Seve seve"den sonra gelen bütün gizli kelimelerin arkasında ölmek gibi bir şeylerin olduğunu gördük hep. Neden diye sormayın, her nasılsa aklıma öyle geliverdi işte.

Bu kelime, hayallerimizin, rüyalarımızın ufkunda bir bayrak gibi o kadar çok dalgalandı ki, ne zaman bir "seve seve" sloganıyla karşılaşsam, arkasından hiç de hayra alamet şeylerin olmayacağını düşünüyorum. Yıllarca bu ülke için "öle öle", "susa susa", "ağlaya ağlaya" bir şeyleri "zorla" sevmekten yorgun düştük.

İşte yine, "bu ülke için seve seve" sloganıyla yeni bir "vecd ayini" için sahneye çağırılıyoruz. Haydi bütün eller havaya!.. Oturmak yok, acılarımızı sıfırlayıp vatan için coşmamız gerekiyor...

Cumhuriyet Bayramı'nda yeterince coşamadık, olmadı. Çünkü açtık, yorgunduk... Düşüncelerimizin, hayallerimizin önüne ideolojik barikatlar kurulmuştu, nedense bir türlü "bayram edesimiz" gelmiyordu içimizden.

Ne var ki, "kutsal devlet"in coşturucuları hiç vazgeçmediler. Anlaşılan Cumhuriyet Bayramı'nda yeterince coşamadığımız için, şimdi "seve seve" kampanyasıyla neşemizi bulmak zorundayız.

Muhtemelen yine büyük bir çoğunluk susmak zorunda kalacak, "kötü adam" rolüne mahkum olmamak için, buruk bir gülümsemeyle çığlığını içine gömecek.

Ve yıllarca zihinleri hayali paranoyaların ipoteğine mahkum edenler, koskoca ülkeyi yoksullaşmanın, müthiş bir gelir adaletsizliğinin uçurumuna yuvarlayanlar, hiçbir şey olmamış gibi karşımıza geçip yine "bu ülke için seve seve" susmamızı isteyecekler bizden...

Şimdi, bu ülke için seve seve diye başlayıp, üretime, yeni iş kapılarına hasret kaldığımız bir dönemde "sermaye ayrımcılığı" yaparak binlerce işsizin ekmeği ile oynayanları sevmemizi istiyorlar bizden...

Bu ülke için seve seve diye başlayıp, üniversiteleri "kışla"ya çeviren, Anadolu çocuklarının eğitim haklarını gaspeden "çağdaş Talibanlar"ı sevmemizi istiyorlar bizden...

Bu ülke için seve seve diye başlayıp, korkularından korkarak düşünceleri yasaklayanları, partileri, okulları kapatanları, okul kapılarında "ikna odaları" kurarak ülkeyi dünyaya rezil edenleri sevmemizi istiyorlar bizden...

Bu ülke için seve seve diye başlayıp, yaşadığı yoksulluk ve sefalet yüzünden umutlarını ve hayallerini kaybetmiş bir milletin ağlamasını duyamayacak kadar duyarsızlaşmış olan Ankara'nın zavallı siyaset esnafını sevmemizi istiyorlar bizden...

Bu ülke için seve seve diye başlayıp, yıllar boyu devleti "korumak" adına devleti soyanları kahraman, memlekete iş ve aş üretmeye çalışanları "potansiyel tehlike" olarak ilan edenleri sevmemizi istiyorlar bizden...

Bu ülke için seve seve diye başlayıp, soygunculara devlet imkanlarını hortumlatan, alınteri dökerek kurduğu işyerlerini gözü yaşları kapatanlara ise nasihat verenleri sevmemizi istiyorlar bizden...

Her zaman olduğu gibi, nasıl olsa yine bütün bir ülkeyi "seve seve" coşturup, "seve seve" susturacaksınız... Olmazsa, "Ya sev ya terket" şarkısı eşliğinde neşenizi bulup, ülkeyi her zaman olduğu gibi yine kendi bildiğiniz yöntemlerle sevmeye devam edeceksiniz... Bize de "SS kuralı" eşliğinde tempo tutmak kalacak...


18 Kasım 2001
Pazar
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED