T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i
Bilgisayar'da fiyatları indirdik

Y A Z A R L A R
Zıtların ahengi

Ebu Hüreyre anlatıyor: Biz Allah Resulu'nun huzurunda otururken bedevi bir Arap geldi:

-Ey Allah'ın Resulu; hem kendimin, hem karımın, helakimize sebep olacak bir işte bulundum!
Allah'ın sevgilisi sordular:
-Ne oldu?
-Ramazan'da oruçluyken karıma yaklaştım. Hem onun hem kendimin başını derde soktum!
-Azatlayacak bir köle bulabilir misin?
-Bulamam
-Öyleyse iki ay hiç ara vermeden zincirleme altmış gün oruç tutabilir misin?
-Tutamam! Hem ben bu felakete oruç yüzünden uğramadım mı?
-Altmış fakiri olsun doyurmak yolunu bulamaz mısın?
-Asla bulamam!

Bu suallerden ve cevaplardan sonra fakir bedevi bir kenara çekilip oturdu. Biz de ne olacağını bekliyorduk. Bu sırada Fahri kainata içi 10 sa' (30 kiloluk) bir zembil dolusu hurma hediye getirildi. Allah'ın Resulu:

-Hani o fakir nerede? Diye sordular.
-Buradayım ey Allah'ın Resulu!
-Bu hurmayı al fukaraya günahının kefareti olarak dağıt!

Cahil fakat zeki bir insan olan bedevi:

Ey Allah'ın Resulu! Bunu benden daha fakir bir yoksula mı vereceğim? Allah adına and içerim ki, Medine'nin alt başından üst başına kadar aransa benim ailemden daha yoksul bir aile bulunamaz!

Bu cevaba Allah'ın Resulu güldüler. Hem de o derece güldüler ki, mübarek dişleri göründü buyurdular:
-Haydi götür hurmayı kendi ailene yedir!
Buhari ve Müslim rivayet etmiştir.
Bu muazzam hadisten namütenahileri yanında bizim görebildiğimiz iki hikmet fışkırıyor:

Biri, bir din emrini (oruç) bilerek bozan insana verilecek ceza. Ölçü ve disiplin hikmeti.

Öbürü de, bu sert ve yalçın, fakat o nisbette ulvi ve sultani ölçüye rağmen, Allah'ın verdiği imkan derecesinde, İslam'ın ruhundaki müsamaha, hoş görme.

Zıtların ahengi.

* * *

Kanuni'ye basit bir köylünün verdiği cevap, Alman İmparatoru'na, "Berlin'de hakimler vardır!" diye verilen cevaptan daha ulvidir.

Şu veya bu meseleden bir münakaşa neticesinde Padişah soruyor:
-İrademi tatbik edecek olursam beni kime şikayet edebilirsin?
Köylü, tereddütsüz cevap veriyor:
-Şeriate!

* * *

Hakimlere haksız iş görmeyeceklerine, halkın haklarını muhafaza edeceklerine , sadece ilahi ölçüleri tatbik edeceklerine dair, Kur'an'a el basarak yemin ettirmek usulünü İkinci Abdulhamid ihdas etmiştir.

Kanaate göre, ettiği yemine zıt hareket eden şahıslar çatlar... Buna rağmen yemin edenlerden bir kısmının da Allah'a karşı ahdine zıt hareket ettiği inkar edilemez.

İşte bu durum karşısında Şair Eşref şu nükteyi savurmuştur:

Padişahım, her iraden aynı hikmettir senin,
Bir keramettir hele tahlifi hükkam-ı kiram
Bu usulü cümle memurine tamim eyle kim
Çatlasın hepsi kurtulsun şu millet vesselam


18 Kasım 2001
Pazar
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED