|
|
|
|
Diyarbakırspor'un tam saha basarak ve arkayı açarak gelmeye başlaması açık bir intihar gösterisiydi. Tamam, futbolu güzelleşterdiler ama Beşiktaş'a da aynısını oynayıp dört yemişlerdi. Belli ki bundan bir ders almamışlardı. Diyarbakırspor'un "toplu intiharı" Sergen'in "perili sol ayağı" ile daha oyunun başında çözüldü. İyi ve çok hücum eden Diyarbakırspor, belli ki düşme bölgesinin takımı değil, ama iştahlı bir Galatasaray'ın rakibi hiç değil. Konuk takımın topa her "vıdı vıdı" yaptığı bölgede beşer kişilik "pres ekipleri" oluşturan Cimbom'un, sahanın her yerinde "imha timleri" ile bastığını gördük. Doksan dakika idareli kullandığı eforuyla bile rakibine fazla gelen Galatasaray'da ikinci yarıda perili sol ayak önce attırdı, sonradan da "öldüren plase prensi" unvanını kazandı. Ardından yine Sergen, Arif'i gol krallığının tepesine oturttu. Kaptan Bülent'in "hayretlere şamil" golü ise emektar kaptanın 35 yıldır beklediği bir goldü ve dün geceye nasip oldu. O bölüm Bülent'in gecenin dansı içindeki özel bir solo olarak belleklerde yer aldı. Dün gecenin teknik ve taktik analizini yapmaya gerek yok. Çünkü Galatasaray'ın bütün sahneyi kaplayan özel bir gösterisi vardı. Cimbom dün gece "dansların sultanı" idi... Onlar eksiklerine kavuştuktan sonra sahaya sürdükleri tam kadronun yürüyerek bile neler yapabileceklerini gösterdiler. Aslında dün gece "Diyarbakır sana dans ediyorum, Roma sen anla" şeklinde bir mesaj içeriyordu.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |