1926'dan bu yana Medeni Kanun'da en kapsamlı değişiklik yapıldı. Ancak yeni Medeni Kanun'un bazı sorunları da beraberinde getireceği belirtiliyor.

Medeni Kanun'da yapılan değişiklikle yasal mal rejimi olarak "edinilmiş mallara katılım" rejimi kabul edildi. Eşlere "mal ayrılığı" veya "mal ortaklığı" rejimlerinden birini seçme hakkı da tanındı. 1 Ocak 2002 tarihinden önce yapılan evliliklerde ise eşler isterse 'edinilmiş mallara katılım' rejimini kabul edebilecek. Ancak bunun için 31 Aralık 2003 tarihine kadar notere giderek sözleşme yapmaları gerekiyor.

AK Parti Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak, "Edinilmiş mallara katılma rejimi hantal işleyen Türk yargı sisteminde belki otuz kırk yıl sonra sonuç alınacaktır. Boşanan eşe bir de bu kanunla zulüm edilecektir" dedi.

Çocuğun adını hakim koyacak

"Evin resi erkektir" düzenlemesinin Medeni Kanun'dan çıkartılması da yeni tartışmalara neden olabilecek. Yürürlükteki Meden Kanun'da eşler arasında anlaşmazlık çıkması halinde evin reisi olarak erkeğin dediği oluyordu. Ancak ev seçimi, çocuklara isim verilmesi gibi konularda eşler arasında anlaşma sağlanamaması halinde eşler arasındaki sorunu mahkemeler çözüme bağlayacak.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Dengir Fırat, "Ben, erkek çocuğuma, babamın adı olan Ali'yi koymak istiyorum. Hanım da kendi babasının adı olan Hüseyin'i koymak istiyor. Peki, anlaşamadık. Hakime gideceğiz. Hakim anlaşın demesine rağmen ikimiz diretirsek hakim kendisi isim koyacak. Böyle şey olur mu" diye konuştu.

İlişkiyi ispat zorunluluğu!

Medeni Kanun'da ilginç değişiklikler de yapıldı. 299. madde ile evlilik dışı çocuğun tanınması için, babalık iddiasında bulunandan, "anne ile cinsel ilişkide bulunduğunun ispatı" istenecek. SP'li Fethullah Erbaş bu düzenlemeye tepki göstererek, "İnsan DNA'sının incelenmesiyle çocuk ile baba arasındaki kan bağı ilişkisi kesin olarak tespit edilebilmektedir. Buna rağmen, bir kişiden cinsel ilişkide bulunduğunun ispatını istemek yanlıştır" dedi.

Medeni Kanun'un "İspat Yükü" başlıklı 299. maddesi şöyle: "Davacı, tanıyanın baba olmadığını ispatla yükümlüdür. Ana veya çocuk tarafından tanıyanın baba olmadığı iddiasıyla açılan iptal davasında ispat yükü, tanıyanın, gebe kalma döneminde ana ile cinsel ilişkide bulunduğuna ilişkin inandırıcı kanıtları göstermesinden sonra doğar."