|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Erzurum Kitaplığı tarafından yayımlanan Erzurum Fıkraları adlı kitapta 330 fıkraya yer veriliyor. Kitapta Teyyo Pehlivan'dan Naim Hoca'ya kadar değişik simaların fıkraları bulunuyor.
Erzurum ve yöresinin renkli simalarına ait fıkralar, bir kitapta toplandı. Erzurum Kitaplığı tarafından yayımlanan "Erzurum Fıkraları" adlı kitapta, 330 fıkraya yer veriliyor. "Şehir Kütüphanesi" kurma çalışmalarını sürdüren ve Erzurum kültürüne ait birçok kitabı bulunan Erzurum Kitaplığı'nın yayımladığı fıkra kitabında, 3 yıl önce ölen, futbola olan sevgisiyle tanınan Naim Hoca (Gölleroğlu), söylediği pembe yalanlarla büyük bir ilgi toplayan Teyyo Pehlivan gibi Erzurum'un birçok renkli simasının anlatıları derlendi. Erzurum Fıkraları adı altında yayımlanan, Mehmet Zeki Kılıç ve Yaşar Atnur tarafından hazırlanan kitapta, 330 fıkraya yer veriliyor. FANATİK NAİM HOCA Nami Hoca, fanatik taraftarı olduğu Erzurumspor maçını seyretmeye gider. Naim Hoca'yı protokol tribününde farkeden seyirciler taşkınlık yapamazlar. Hakem bir yanlış karar verince sinirlenen Naim Hoca, yanındakini dirseğiyle uyarır ve der ki: "Mümin, hakeme küfret! Mümin, hakeme küfret!" DEFANSI SIKI TUTUN Naim Hoca, futbola ve Erzurumspor'a o kadar düşkündür ki, bazen camideki vazifesiyle stattaki vazifesini birbirine karıştırırdı. Öyle ki maç sırasında: "Safları sıkı tutun" der, camide de seyrek olan saflara "Defansı sıkı tutun" diye bağırdığına rastlanırdı. MARİFETİN BÖYLESİ Fizo Baba diye çağrılan fizik öğretmeni, çok tembel bir talebesini tahtaya kaldırır: "Oğlum, kırılma kanununu anlat bakalım." Talebe kem küm etmeye başlar. Fizo Baba yardımcı olmak için: "Yavrum, şurada bir kova olsa, içine yermibeş kuruş atsak ne görürsün" Talebe hemen atılır: "Elli kuruş hocam" Bu cevaba sinirlenen Fizo Baba: "Evladım, maden ki böyle hünerin vardı, sen daha neye okudun. Git evine, al önüne bir kova su, at yirmibeş kuruş al elli kuruş, at yirmibeş kuruş al elli kuruş" TEYO PEHLİVAN HAREKATTA
Teyyo Pehlivan, kendisinin de katıldığını iddia ettiği Sarıkamış Harekatı ile ilgili anısını çevresindekilere yöresel ağzıyla anlatıyor: "Enver Paşa işareti verdi. Sarıkamış'a vurdu, cidirih... Nasıl olduysa bi gaflet geldi, uyumuşam ben. Bele bi daşın dibinde uyumuş kalmışam. Bi uyandım ki bütün sehsen bin esger gitmiş, ben kalmışam tek. O sırada kalktım gidim esgere yetişim derken bir ayı çıktı önüme. Ele nasıl olduysa kulaklarından duttum, ayının sırtına bindim. Ayı getti, ben gettim. Ayı getdi, ben getdim..." Dinleyenler diyorlar ki: "Ula Teyo tamam, annadık, ayi getdi sen getdin. Sonra ne oldi" Teyo uyduracak yalan bulamıyor, diyor ki: "Gine ayi getdi ben getdim, ayi getdi ben getdim" "Ula sora ne oldi" "Ula ayı beni yedi" Dinleyicilerden biri diyor ki: "Ula Teyo, ayi seni yediyse sen nasi yaşıyorsun şimdi" Teyo Pehlivan, gayet sakin cevap verir: "Ula uşak, siz de buna yaşamak mı diyirsiz."
|
|
|
|
|
|
|