[ Yeni Safak Online - Ramazan

Oruç, doymaktır

Bayrampaşa Belediyesi'nin Ramazan sohbetlerinde konuşan Mustafa İslamoğlu, Ramazan'ın Kur'an-ı Kerim'in doğum ayı olduğunu, Ramazan'da bedenin küçülüp ruhun büyüdüğünü söyledi.

Bayrampaşa Belediyesi'nin 7. Ramazan Günleri Kültür Programları'nın dünkü konuğu Mustafa İslamoğlu oldu. Burada "Kur'an ve Ramazan" hakkında konuşan İslamoğlu, Ramazan'ın Kur'an-ı Kerim'in doğum ayı olduğunu, Ramazan'da bedenin küçülüp ruhun büyüdüğünü, orucun ise açlık değil doyuma ulaşma yolu olduğunu söyledi. İslamoğlu, Ramazan'ı, yanmış yüreklere su getiren bir ay olarak idrak etmek gerektiğini belirterek, Ramazan'ı, evimize pide veya güllaç getirmek olarak değerlendirirsek bu ayın fonksiyonunu idrak etmemiş oluruz. Ramazan, bize 'kaybettiğimiz bizi' getirmeli. Ramazan bedenin küçülüp ruhun büyümesidir, etin ve kemiğin geriye atılıp ruhun öne çıkmasıdır" şeklinde konuştu. Orucun diyet olmadığına, kapanan bir yolda mahsur kalan insanın açlığıyla, oruçlunun açlığının bir olamayacağına değinen İslamoğlu, "Oruç Allah'a karşı sorumluluğun bilincine varmak için farz kılındı. Oruç bir yoldur. Sorumluluk bilinciyle hareket edilmezse orucun maksadına ulaşılamaz" dedi. İslamoğlu,Ramazan ayının bir festival ayı olmadığını, ibadetleri, yaptığımız hatalarla öldürdüğümüzü söyledi.

RAMAZAN GÜNDEMİ

İmam Hatipliler iftarda buluşuyor: İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER), üyelerini iftar yemeğinde bir araya getiriyor. ÖNDER'in her yıl düzenlediği ve artık gelenekselleşen iftar yemeği, bu akşam İstanbul İmam Hatip Lisesi yurdunda verilecek.

Bağcılar Ramazan çadırında, RTÜK Üyesi D. Mehmet Doğan'ın konuşmacı olarak katıldığı "Dil ve Medeniyet" konulu konferansın ardından, Ömer Çelik bir konser verecek.

Bayrampaşa Belediyesi'nin programında, İç Anadolu Bölgesi yerel gecesi var.

Eminönü Belediyesi'nin bu geceki konuğu sanatçı Özdemir Erdoğan.

Esenler Belediyesi'nde Okay Öztürk konseri dinlenebilir.

Ümraniye Belediyesi'nde, dostlar meclisine Selahattin Yıldırım katılacak.

Zeytinburnu Belediyesi'nde bu gece "Hac Belgeseli" izlenebilir.

Üniversiteliler iftarda buluştu

İstanbul Vakfı çeşitli üniversitelerden 750 öğrenciyi iftar yemeğinde buluşturdu. Küçük Çamlıca Hacegan Restorant'ta biraraya gelen 10 üniversitenin çeşitli kulüplere üye öğrencileri, İstanbul'la ilgili fikirlerini dile getirip projelere katkıda bulunmak istediklerini açıkladılar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın sonradan katıldığı iftar programında öğrenciler Başkan Gürtuna'dan projeleri için destek isterken, Gürtuna da öğrencilerden İstanbul'la ilgili sosyal doku projelerine katılmalarını istedi. Öğrenciler, Başkan Gürtuna'ya bazı taleplerini de ilettiler. Marmara Üniversitesi öğrencilerinden Ahmet Eratlı, hazırladıkları tiyatro çalışmalarını belediyenin salonlarında sergileme talebinde bulunurken,

Fatih Üniversitesi öğrencileri belediye salonlarında Türk Kültür Etkinlikleri yapma teklifinde bulundu. Doğuş Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Ramazan Özker ise belediye tarafından yapılan eğitim yardımlarının özel üniversitelerde okuyan öğrencileri de kapsamasını istedi. Bütün bu taleplere olumlu yaklaşan Başkan Gürtuna, geleceğin taşıyıcı güçleri olarak nitelediği üniversite öğrencilerine şöyle seslendi: "Ben sizin her birinizin ülkemizin geleceğiyle eş tutuyorum. Geleceğe iyi hazırlanmalısınız, taşıyıcı güç olmaya hazır olun. Bahara ulaşmak için kışı birlikte geçirmemiz gerekiyor. Ülkenin içinde bulunduğu sorunları aşabilmemiz için dayanışma içinde olmamız gerekiyor."

BİR AYET

"Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin. Kendiniz için önden ne hayır yollarsanız Allah katında onu bulacaksınız. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı görücüdür. Bakara, 110

BİR HADİS

"İnsanın ailesi, malı , evladı ve komşusu yüzünden içine düştüğü fitneye karşı kefaret olan şeyler şunlardır: Namaz, oruç, sadaka, iyiliği tavsiye, kötülükten alıkoyma." Tecrid , II , 469

FIKIH KÖŞESİ

Orucu bozan şeyler
Hayrettin Karaman

KISSADAN HİSSE

Baykuşlar ve Nuşirevan
Adaletiyle meşhur İran hükümdarlarından Nuşirevan tahta geçtiği ilk yıllarda, halka karşı o kadar zalim ve gaddarca davranmış, o kadar zevk-ü sefasına düşkünmüş ki, millet artık canından bıkar hale gelmiş, en ufak ses çıkaran olsa kellesi gidermiş. İşte bu zalim hükümdar Nuşirevan, bir gün maiyetiyle beraber ava çıkmıştı. Yanında gayet zeki bir de veziri vardı. Avlanırken bir ara diğerlerinden ayrılan hükümdar, yanında veziri olduğu halde bir suyun başına varıp atından indi ve bir müddet istirahata çekildi. Yeşillikler üzerinde otururlarken, iki baykuş gelip yakınlarına kondu ve ötmeye başladılar. Baykuşların o nağmeleri Nuşirevan'ın hoşuna gitmiş olacak ki, vezirine:
-İnsan şu kuşların dilinden anlasa da ne dediklerini bilse... Kimbilir bu kuşlar şimdi neler söylüyorlardır? dedi.
Vezirin, derdini anlatması için büyük fırsat doğmuştu:
-Sultanım ben bu kuşların ne dediklerini biliyorum. Eğer müsaade eder ve beni bağışlarsanız, bu kuşların ne söylediklerini size bildireyim, dedi.
Nuşirevan, hayretle:
-Gazabımdan emin olabilirsin, anlat, dedi.
Vezir:
-Sultanım affınıza sığınarak arzediyorum. Bu kuşların birisi, diğerinin kızını oğluna istiyor. Öbürü de; tabiiyeti icabı kızımı sana veririm, yalnız başlık parası olarak bir harabe isterim, diyor. Oğlanın babası ise bu halinden memnun vaziyette; deliye bak, Nuşirevan hükümdar olduğu müddetçe, ben sana bir değil on harabe veririm. Yeter ki sen kızı oğluma ver diyor. İşte padişahım kuşların konuştukları bundan ibarettir, dedi.
Nuşirevan vezirinden memnun olmuştu, ne demek istediğini anladı ve doğruca avdan sarayına dönerek, o andan itibaren hal ve vaziyetini tamamen değiştirdi. Öyle adil, öyle halkını gözetir oldu ki öleceği zaman Nuşirevan'ın memleketinde bir tane harabe kalmamış, her yer mâmur ve müreffeh olmuştu. Nerede o şuurlu idareciler, nerede o hükümdarlar?

25 Kasım 2001
Pazar