|
|
|
|
İçine Arif'le Ergün katılmış Roma kadrosu karşımızda. Yani turşusu çıkmış bir oyuncu demetiyle oynuyor Lucescu. Suat'a arkasını dönmüş ve unutmuş onu. Kadro üç gün öncenin ağır efor sarfetmiş ve ağır sahada sakatlanmaya teşne bir vaziyette. Suat'a küstüğü için artık top kapamayan bir orta alan, Ergün'ün gelişiyle Hakan'ı daha önde kullanarak baskı kurdu. Her topa vurma memuru Arif ile topa nişanlısı gibi düşkün Hasan'ın oyundan götürdükleri hesaplanmamıştı. Bu iki adam da bir türlü sıradan olamıyor. Ya çok büyük şeyler ekliyorlar, ya da takımı iki eksik oynatıyorlar. Ne zaman ki Arif ilk kez boşa depar attı, Hasan da ilk kez tekte kullandı topu, Sergen de ilk kez kafayla köşeye bırakıverdi. Oyun da o anda çözülüverdi... Kalabalık savunan ama hücumu hiç düşünmeyen Samsunspor, daha kötüye yöneldi ve tam saha oynamaya kalktı. İşte orada ikinci gol de geldi. Seyirci 2-0'dan sonra ortadan cart diye ikiye bölünüp Abdürrahim Albayrak'ı Mallorca'ya verip karşılığında Fatih'i G.Saray'a alırken yorgun takım da konsantrasyonunu tamamen kaybetti ve yürüyerek devreyi tamamladı. İkinci yarıda kendine aşırı güvenen dakikalar ilerledikçe de tükenen Galatasaray'da Vedat'ın ilk topa basmamasından dolayı Samsunspor bir gol şansı buldu. Ama belli ki rakibin de penaltıyı bile atacak mecali yoktu. Sonrakileri de Mondragon ve direk önleyince yorgunlardan seçilmiş Galatasaray, Sergen'siz kalan oyunun zevksiz ve kaba kuvvete dayalı mücadelesinden yine zirvede çıktı. Cimbom yürüyerek iktidarda kaldı.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |